Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Evet, Efes Pilsen bu sezon kendisine hiç yakışmayan işler yaptı, başlına başına bir ayıp; Final-Four için kurulan kadronun ilk turdan çıkamama tehlikesiyle karşı karşıya kalması... Ancak hakemlerin, kader maçında verdikleri kararları da aklımız almadı. Maça fırtına gibi başlayan Shumpert’ın ilk yarıda zorla faul problemine sokulması, müthiş performansıyla Efes’in maçı uzatmasını sağlayan Kaya’nın, 41. dakikada takımını öne geçirir geçirmez uyduruk bir faulle (5. faulü) oyun dışı bırakılması, inanılmaz hakem kararlarından en çok göze çarpanlardı. Çalınmayan fauller ve stepsler ise cabası. Asıl inanılmaz olan ise, Euroleague’in sponsoru olan Efes’in, böyle bir hakem faciasıyla karşı karşıya kalması!
Kimbilir, belki de maçın hakemleri karşılaşma öncesinde protokol tribününe bakmıştır ve bu kadar önemli bir maçta, TBF Başkanı Turgay Demirel’i görmeyince ‘fırsat bu fırsat’ diye kolları sıvamıştır, her zaman mahkum oldukları Yunan lobisine şirinlik yapmışlardır. Sonuçta Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel’in olmadığı maçta, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ve ekibi tribündeydi ama basketbol hakemleri onları tanımamıştır. Tüm Türkiye’nin gözlerini diktiği bir maçı federasyon başkanının İstanbul’da bulunmasına rağmen izlememesi de ayıptır!
Maça gelince, Efes bu mücadelesini diğer maçlarda da yapsa, Ergin Ataman 4 kısalı sistemini daha önce rafa kaldırsa (!) şimdi liderlik mücadelesi verirdi. Ender’in sakatlığı nedeniyle rakip guardlarla tek başına müthiş bir mücadele veren Kerem’in son bölümlerdeki hataları, sanırım yorgunluktandı. Çünkü onu rahatlatması gereken Rakocevic, yani yılın transferi (!) yine yokları oynadı. Rakibin çılgın temposunu yavaşlatma fikri de, top kaybı ya da saçma sapan bir atışın olmadığı dakikalarda tuttu ancak, Childress-Teodosic ikilisi tüm planları bozdu. Sonuçta gelinen nokta, Türk Basketbolu için gerçekten kara bir tablo, yani ayıp oldu!
Bu ayıp son hafta temizlenir mi göreceğiz ama şu bir gerçek ki, kendi yapamadığımızı, artık Malaga’dan bekleyeceğiz.