Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yıllardır adeta parayı sokağa atan, 50 milyon dolarlık bütçelerle hep hüsran yaşayan Olympiakos, sezon başında yatırımı kesip, yıldızlarını art arda elinden çıkarınca bu sezonu boş geçeceklerini düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Elde sadece Spanoulis kalmıştı, bir de yıllardır hep hayalkırıklığı olan Printzeis ile Yunan basketbolunun yeni umudu ama henüz çok tecrübesiz ismi Papanikolaou...
Ivkovic’in, Spanoulis önderliğinde kurduğu takım sezon başında tıpkı beklendiği gibiydi. İlk turdan çıkması bile mucizeydi. Fenerbahçe Ülker’in 16 sayı farkla devirdiği Yunan ekibi, ikinci turda da Galatasaray Medical Park’ın grubundaydı ve son hafta temsilcimizi devirerek çeyrek finale kalabilmişti. Çeyrek finalde Siena favoriydi ama Olympiakos da giderek performansını yükseltiyordu. Printzeis, ‘artık bu piyasada ben de varım’ derken, Papanikolaou, ‘beni fazla beklemeyeceksiniz, ben artık oldum’ dedi... Siena’yı da geçti Olympiakos, final-four’a geldi, Final-Four için İstanbul’a geldi, yarı final maçında kendisinden 7-8 kat fazla bütçe ile kurulan Barcelona’yı da yendi.
Sürpriz-sürpriz bir yere kadar. Elbette bitecekti... Ama bitmedi. Hem de sürpriz, mucizeye dönüştü, efsaneleşti. Kirilenko’yu, Krstic’i, Khryapa’yı NBA’den koparan, Teodosic ile Siskauskas gibi süper yıldızlarla bir araya getirilmesi çok zor olan bir kadroyu piyasaya süren ve tabii ki şampiyonluğun en güçlü favorisi olan CSKA Moskova, finalde 28. dakikada farkı 19 sayıya kadar yükseltmişti. Artık her şey bitmiş gibiydi. Ancak Ivkovic asla pes etmeyeceğini ispatladı. Takımı 5 kısaya çevirdi, o 5 kısa prese başladı, CSKA Moskova ‘kazandım artık’ dediği maçta saniyeler geçtikçe stres yaptı. Hayatları şampiyonluklarla geçmiş yıldızlar stres yaparken, sahada elleri hiç titremeyen Papanikolau ile Printzeis vardı. İnanılmaz işler yaptı ikili. Taktik faullerde Kirilenko ile Teodosic 2’de 1, Siskauskas 2’de 0 atarken, 22 yaşındaki Papanikolaou hata yapmadı, son saniyede destanı yazan basket de Printzeis’in ellerinden geldi. Bu maça ‘mucize’ dışında hangi yorum yapılır ki.
Dün bir tarihe tanıklık ettik, mucizeyi canlı izledik. Bunu bize yaşatan Türk Hava Yolları ve Basketbol Federasyonu’na da teşekkür etmeliyiz. Bizim takımlarımıza da örnek olur belki Ivkovic’in yaptıkları, kim bilir biz de böyle bir mücizeye tanık olabiliriz.
Hadi canım demeyin...
Bu maçı izledikten sonra sınır yok, istediğimiz kadar hayal kurabiliriz!