Skorer Yüzüncü yılın üzerine yatmak

Yüzüncü yılın üzerine yatmak

18.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Yüzüncü yılın üzerine yatmak

Neden?Çünkü takım istenilen performansı gösteremiyor, sahadaki futbol taraftarı tatmin etmiyor, alınan sonuçlar umut vermiyor.Ya transferler?Avrupa'da final oynamayı hedefleyen Fenerbahçe ne yapmış bir bakalım.Roberto Carlos vitrinin süsü.Diğerleri?Kazım, Vederson, İlhan Parlak, Ali Bilgin...Hiç birini küçümsemiyorum.Hepsi geçen sezon takımlarının standart üzeri futbolcuları.Dördünün maliyeti Carlos'a ödenen paranın iki katına yakın...Peki şu ana kadar sağladıkları katkı?Hangisi için Beşiktaşlı Serdar Özkan hakkında düşündüklerinizi söyleyebilir, aynı övgüleri tekrarlayabilirsiniz?Baksanıza teknik direktör Zico, Kazım'ı Anderlecht maçının ilk onsekizine bile almıyor.Ali Bilgin'e ise ön eleme maçında sadece 6 dakika görev veriyor. Daha bismillah demişken... İki maç sonunda tribünlerden yükselen homurtulara bakın!.. Siz bu transferleri Süper Lig için yaptıysanız sorun yok!..Değilse, nerede bu işin Avrupa'sı?..Sakın federasyondan girip, yabancı kontenjanından çıkmaya kalkmayın.Geçen seneki kadro, Carlos takviyeli şu takımdan kötü müydü?Şükrü Saraçoğlu'na ruhu çağrılan Tuncay, Köln'e kaçan Ümit Özat, Beşiktaş'a giden Mehmet Yozgatlı, Trabzonspor'un kaptığı Serkan, yeni transferlerden daha mı kalitesizdi?Avrupa kulübü olmak 55 bin kişilik stat yapmaktan daha farklı meziyetler gerektiriyor.Örneğin Tuncay gibi bir yıldızı beş kuruş almadan göndermek tam bir fiyaskodur."Sözleşmesi bitti, o da çekip gitti" savunması kandırmacadır.Tehlikeyi sezer, önlemini alır, bilemedin bir sene önceden masaya oturur, sözleşmesini uzatırsın...Ya da özel hüküm koyar, Avrupa'ya transferinde sembolik de olsa bir para kazanırsın.Allah aşkına veteranlar dışında Tuncay kalitesinde ve yaşında hangi futbolcu serbest kalmıştır Avrupa'da bir bakın hele!Eğer Tuncay'a o imzayı attıramadıysanız menajerini sorumlu tutmak yerine, milli oyuncuyu kulüpten niçin kaçırdığınızı sorgulamak yarın alacağınız kararlar açısından daha sağlıklı sonuçlar verecektir.Pazartesi günü dünyanın en önemli golcüsünü transfer etseniz bile şimdiden taraftarını tedirgin eden, kafalarda soru işareti yaratan bu takımın Avrupa'da zirveye oynayacağına inanıyor musunuz?Pek çok Fenerbahçeli gibi ben de inanmıyorum.Ve "Aziz başkan yüzüncü yıl şampiyonluğunun üzerine yatıp sağlığını daha fazla bozmak istemediği için mi sessiz kalıyor" diye düşünmeden edemiyorum!Yoksa kapının ardında işlerin hiç de iyi gitmediği ortada! Nerede Avrupa? Trabzon'daki gazeteci dostumla sohbet ediyorum;"Pazar gününden sonra nasıl kentin havası?"Hava mı?.. Yağmur var köylerde.. Aman yağsın yağsın..."" Yok yok, öteki türlü hava..."Kısa bir sessizlik..."Haa o mu?.. ""Sorma... Şehrin tamamı suçlu psikolojisinde. İnsanlar sinmiş, suskun, tedirgin..."Galiba son olarak Hrant Dink cinayetinin ipuçları Trabzon'a kadar uzandığında çökmüştü bu ağırlık!..Berbat bir durum...İç hesaplaşmalar, ruh hali bozuk üç-beş densiz ve futbol tarihine geçecek bir rezalet.Rezalet diyorum çünkü, takımı galip durumdayken ve bitime saniyeler kalmışken "tahrik oldum" diye sahaya atlayıp bunca zarara neden olmayı anlatacak başka sözcük yok.Dahasını düşünmek istemiyorum!Ya sonrası?..Asıl sonrasına bakmalı;Saldırgan cezaevinden "Af" diliyor!.Bir başka akıllı, tel örgülerin tekrar konmasını önerip, Trabzon'u kör kuyuya itmeye çalışıyor!Gecenin kahramanlarından Ayman, 72 saat sustuktan sonra aldığı talimatla garip bir savunma yapıyor!Kulüp başkanı "Verin üç puanımızı ne ceza keserseniz kesin" ifadeleriyle ne kadar farklı bir dünyada yaşadığını gösteriyor!Velhasıl herkes, kendini olaylardan soyutlamaya çalışıyor.Bir Allah'ın kulu da "Neden?" sorusuna eveleyip gevelemeden "İşte şundan" diyemiyor.Olan Trabzon kentine oluyor.İşin acı yanı, Uzun Sokak'tan Avni Aker'e doğru akan tüm Trabzonspor sevdalılarını taa yüreğinden yaralıyor bu acımasız "Futbolun terör üssü" yakıştırması...Çok yazık! Bu kaçıncı musibet? Manşet, Salı günkü Yeni Şafak Gazetesi'nden...Trabzonspor Kulübü Başkanı Nuri Albayrak'ın sahibi olduğu medya organından.Yarım sayfalık haberin başlığı ve içeriği pek ilginç!"Ulusoy, bu kaçıncı rezalet?"Ve devam ediyor;"Trabzonspor başarısız olsun diye elinden geleni ardına koymuyor. Futbolda istikrar adına Ulusoy'a en büyük desteği veren Trabzonspor'a adeta bunun faturası ödetiliyor. Ulusoy ile ekibi, Trabzonspor ve görevdeki yönetim kurulu aleyhine herşeyi yapıyor..."Sivasspor maçından sonra bordo-mavili ekibe verilecek olası cezalar konuşulurken, Albayrak Futbol Federasyonu'na aba altından sopa gösteriyor.Ve diyor ki;"En zor döneminde biz senin yanında yer aldık. Başbakana rağmen oyumuzu sana verdik. Sen de şimdi kalkıp öyle 5 maç filan ceza kesersen bozuşur, takkeleri değişiriz. Ayağını denk al..." O manşet, Albayrak ve Ulusoy Haber açık bir tehdit olarak algılanacağı gibi, Albayrak'ın 22 Temmuz seçiminden sonra ortaya çıkan siyasi tabloyu iyi okuyup! Artık Ulusoy'un yanında yer almayacağının sinyali şeklinde de değerlendirilebilir.Benim görüşüm ikincisi.Zaten başkanın son birkaç gündür üstü kapalı olarak verdiği mesaj da bu.Taraftarın tepkisini görmezden gelen Albayrak'ın, pazar akşamı yaşananların tüm sorumluluğunu Federasyona yüklemeye çalışması, bir dönem ortak paydaları söz konusu olduğu için birlikte hareket ettiği Haluk Ulusoy ile yollarını ayırma noktasına getirdiğinin açık bir göstergesi.Zamanlama da biçilmiş kaftan!Gerçek şu;Nuri Albayrak da tıpkı Melih Gökçek gibi cepheyi değiştirdi!..Bunun nedeninin sportif olduğunu söylemek ise tam bir saflık.Kum saati çevrildi, zaman akmaya başladı.Neler olacağını bekleyip, hep birlikte göreceğiz! cersen@milliyet.com.tr Açık bir tehdit