Haberler Galatasaray Spor yazarları Galatasaray-Gençlerbirliği maçını değerlendirdi Spor yazarları Galatasaray-Gençlerbirliği maçını değerlendirdi Galatasaray'ın dünkü Gençlerbirliği maçı sonrası 16 yıl sonra Fenerbahçe'yi Kadıköy'de... 1 G.Saray Kadıköy'de kazanacak - Serhat Ulueren (Vatan) İLK yarı çok kötü bir G.Saray ve 2. yarı harika bir G.Saray vardı Arena’da. Sadece Rodriguez-Yasin değişikliği bu farkı ortaya çıkaramaz diye düşünüyorum. Ama Yasin gerçekten çok etkili bir oyuncu. Bazen gereksiz işler yapıyor ama bazen de takımı alıp zirveye taşıyıveriyor. Böyle oynayan Yasin’i elbette hep alkışlarım. BANA göre 0-1’den 4-1’e gelmesindeki asıl faktör G.Saraylı futbolcuların çok koşmasıydı. Demek ki mücadele eder, rakipten fazla koşarsan sonunda ektiğini biçersin. Ama şu da kesin, G.Birliği’nin ne oynadığını, nasıl bir strateji ile maça çıktığını bir türlü çözemedim. 37’de harika bir ara pası, uyuyan bir Chedjou-Sabri ikilisinin arasına sızan El Kabir’le öne geçiyorlar sonra seyredip duruyorlar. Oyunu soğutma yok, biraz olsun geriye yardım yok ve paldır küldür rakibe saldıran G.Birliği 40 dakikada 4 gol yiyor. Böyle takım olunmaz. HAKAN EN İYİ SEÇİLECEK G.SARAY’IN Yasin’le bulduğu golde belki ofsayt olabilir ama 4 attılar en az 5 gol de kaçırdılar. Tamam rakip kötü bir 2. yarı oynamış olabilir ama hakkını verelim Sneijder hayatında belki de hiç bu kadar koşmamıştır. Bir bakıyorsun en ileride, bir bakıyorsun defanstan top çıkartıyor. Bilal ile Selçuk da mükemmel oynayınca G.Saray farka koştu. 2. yarı G.Saray’da biraz olsun kötü oynayan yoktu. Maça o kadar konsantre olmuşlar ki, 90. dakikada bile Muslera müthiş bir refleksle golü önlüyor, Carole tekmeye kafa uzatıyor. HAKAN üzerine koymaya devam ediyor. Belli ki bu senenin en iyi defansı seçilecek. Chedjou-Sabri ilk yarı kötü, 2. yarı iyi oynadılar. Zaten skoru dezavantajdan avantaja döndüren Chedjou oldu. Ama ilk yarıda Kamerunlu’nun Stancu’ya kaptırıp direkte patlayan pozisyonunu sen Devler Ligi’nde yaparsan ezilirsin, dağılırsın. HAMZA Hamzaoğlu ve oyuncular arayı iyi değerlendirmiş. VE G.Saray 16 yıl aradan sonra Şükrü Saracoğlu’nda F.Bahçe’yi yenecek. Çok iddialıyım. G.Saray dünkü kadar koşar, mücadele ederse kesin kaybetmez. Derbi en kötü berabere biter ama Sneijder-Burak ikilisi çok iyi oynar, Yasin de dünkü gibi diri olursa G.Saray kazanır. Benfica karşısında galibiyete yakın olan taraf yine G.Saray. 2 Doğru: 4 - Yanlış: 1 - Uğur Meleke / Milliyet Galatasaray’ın dün sahaya çıktığı 11’e diyecek yok, ama ilk 45’teki diziliş felaketti. Selçuk-Rodriguez-Bilal orta sahayı üçleseler, hoca merkezdeki geçirgenliği çözmek istemiş diyip anlaşılabilirdi. Rodriguez sağ açık, Sneijder on numara başlasa hakeza; herkesin orijinal yerinde görev aldığı bir diziliş olurdu bu. Ama Bilal’in on numarada, Sneijder’ın sol açıkta başlaması seçeneklerin en kötüsüydü. Sneijder solda sayısız top ezdi, bir devrede 12 top kaybıyla oynadı. Bilal ilk yarıda on numarada görünmez gibiydi. Ki Hamza Hoca onu Akhisar’da da on numara pozisyonunda kullanmıyordu, bu oyuncunun o pozisyonda sahayı yeterince geniş göremediğini düşündüğünü bizzat bana söylemişti... 46’da Yasin sola, Sneijder on numaraya, Bilal orta ikiliye geçince herkes rahatladı, formasyon normalleşti. Chedjou ve Yasin’in ekstralarıyla da 10 dakikada Gençlerbirliği’nin fişi çekildi. Yalnız, Galatasaraylılar’ın farklı kazandıkları bu maçta, 37’de yedikleri golden çıkarmaları gereken dersi de ıskalamamaları gerek: Golden önce Bilal yere düştüğü anda, top henüz orta sahada. Galatasaray geride eksik değil, topun arkasında 6 sarı-kırmızılı oyuncu var. Tek bir Gençlerbirliği oyuncusu El Kabir, bu 6 kişinin arasından elini kolunu sallaya sallaya atıyor zaten golü. Chedjou, Carole, Sabri, Hakan, biraz arkalarında Selçuk ve Rodriguez, herkes donup izliyor pozisyonu. Çünkü herkes, özellikle de tecrübeli yerliler, faul düdüğü çalacağından o kadar eminler ki... Türkiye’de bu düdüklerin nasıl kolay çalındığını o kadar iyi biliyorlar ki... Bilal’in kendini bu kadar kolay bırakması da, Sabrilerin Hakanların Selçukların izlemesi de hep bu yüzden. Galatasaraylı (birçoğu da A milli formalı) futbolcular, şunu unutmamalı: Bu düdükler Şampiyonlar Ligi’nde çalınmıyor (Bkz. Astana maçının 41’inci dakikasında Selçuk’un poposunu yaslayıp kendini yere bırakıp topu eline alışı). Bu düdükler Euro 2016’da da çalınmayacak. O yüzden bu faul alma hastalığından vazgeçip futbola odaklanmalısınız ivedilikle. 3 Baba Sneijder - Osman Şenher / Milliyet Yabancı bir futbolcu saygıyı oynadığı futbolla, aldığı sorumlulukla kendisi hak eder. Sneijder, Galatasaray’ın en büyük yıldızı. Hatta şöyle diyelim: Galatasaray’ın ruhu oldu. Orta sahada oynayan bir oyuncu ancak bu kadar mücadele eder, takımının kazanması için ter döker. Defansta Sneijder, orta sahada Sneijder, hücumda Sneijder. Dün gece gol atmamasına rağmen, takımının en büyük yıldızıydı. Sarı-kırmızılılar Hollandalı futbolcudan sonra Chedjou, Hakan Balta bir de Podolski’nin çok büyük gayretiyle ikinci 45 dakika Gençlerbirliği’ni resmen sahada nakavt etti. Skor sakın sizi aldatmasın. Tarihi bir maç olurdu. Umut iki tane boş kaleye atamadı. Chedjou, Semih’in yerine oynuyor. Sakatlıktan sonra çok iyi bir dönüş yaptı. Çok gayretli. Bir gol attı, bir de gol attırdı. Futbolunun üzerine koymaya başladı. Yanında oynayan Hakan Balta’yı Allah nazardan saklasın. Milli takımdaki gayretinin aynısını kulübünde de gösteriyor. Mükemmel mücadele ediyor ve sıfır hatayla oynuyor. Çok büyük bir profesyonel. Galatasaray taraftarı böyle bir futbolcu var diye Hakan’a daha çok saygı duymalı. Yasin ikinci yarı Rodriguez’in yerine oyuna girdi. Belli ki kendisiyle Hamza Hoca konuşmuş, Başakşehir maçındaki gibi sorumsuz oynamadı, sorumluluk aldı. Takımın bir parçası oldu. Çok gayretliydi. Böyle oynarsa Hamzaoğlu ona her hafta forma verir. Rodriguez ikinci yarı oyundan çıkmasına rağmen ilk yarının en gayretli futbolcusuydu. Ayağı raket gibi. Çok iyi paslar yaptı, iyi hücuma çıktı, biraz şansı olsaydı iki de gol attırabilirdi. Sabri olsun, Carole olsun iyi mücadele ettiler. Lukas Podolski fileleri bulmamasına rağmen hırsıyla, yaptığı presle takımına katkı sağladı. Bu üç puanı Galatasaray anasının ak sütü gibi hak etti. Gençlerbirliği’ne gelince... Dokuz yabancıyla oynadı. İlhan Cavcav Gençlerbirliği’nin tecrübeli, ülkenin de en uzun yıllar başkanlık yapan isimlerinden biri. Transferlerde pek hata yapmazdı. Ama dün geceki başkent ekibine bakıyorum. Biraz Stancu, biraz da El Kebir ama gerisi kaleciden başlıyor hepsi fosur fosur dökülüyor. Teknik Direktör Mehmet Özdilek takımın başına yeni geldi. Kırmızı siyahlıları nasıl toparlar? İnanın uzun senelerdir ilk defa bu kadar hırssız, birbirinden kopuk Gençlerbirliği gördüm. 4 Harika bir ikinci yarı - Güntekin Onay / Vaan BİR futbol takımı ilk 45 dakika bu kadar yanlışlar ile dolu oynayıp, etkisiz kalıp da 2. yarıda her şeyi bu derece lehine çevirebilir mi? Demek ki olabiliyormuş... Dün buna şahit olduk. ORTA alanda Rodriguez-Bilal-Selçuk 3’lüsü ile merkezde statik kalan G.Saray, topu rakip ceza alanına sokmakta büyük sorunlar yaşadı. Çünkü bu 3 oyuncu da rakip savunmanın arkasına ve arasına girecek tipte değil. Kanatlarda da hücumcu olmayınca oyun belli bir bölgede sıkıştı kaldı. İLK yarıda Stancu ve Djalma ile aynı pozisyon içinde inanılmaz bir golü kaçıran G.Birliği, El Kabir ile 2. net fırsatında öne geçti. G.Saray sonra oyunu kontrolüne alsa da ofans bölgesinde etkinlik sağlayamadı. BEKLENEN FUTBOL BU İŞTE RODRIGUEZ-Yasin değişikliği ile 2. yarıya başlayan Hamza Hamzaoğlu, ilk yarı gerçekleşmeyen kenarlara açılmayı ve hücuma genişlik kazandırmayı 2. yarıda yapmaya başladı. Pres ile başlayan Cimbom, Chedjou’nun harika asisti ve Bilal’in kafa golü ile beraberliği çabuk bulunca o moralle baskıyı da arttırdı. İlk golün asistini yapan Chedjou, kornerden 2-1 yapınca G.Birliği’nin gardı iyice düştü ve sahanın hakimi G.Saray, iyice şahlandı. Öyle ki 45-70 arası 3 gol var. Onun ötesinde çizgiden çıkarılan bir top ve Umut’un kaçırdığı akıllara zarar bir pozisyon. Öyle bir 25 dakika oldu ki 0-1’den 3-1 değil; 5-1 olurdu. İŞTE G.Saray taraftarının beklediği, istediği tempo ve futbol bu. Baskı, pozisyon, heyecan. Trabzon ve Başakşehir karşısında kazansa dahi uyuşuk ve temposuz oynayan pasif G.Saray’ı değil; dünkü maçın 2. yarısındaki G.Saray’ı istiyor herkes. G.BİRLİĞİ için de 1-2 cümle karalayalım. Üzerine gelen ve out’a giden tüm topları sektiren kaleci Hopf gibisini inanın görmedim. 3. golü de bacak arasından yedi. Mehmet Özdilek, takımına ‘Presten nasıl çıkılır?’ çalışması yaptırmalı. Beşiktaş ve G.Saray maçlarının 2. yarısında orta sahayı geçemediler. G.SARAY, ilk yarı yanlışlar ile dolu bir oyun oynadı ve durgundu. 2. yarıda ise belki de son 2 yılın en etkili 45 dakikası ile G.Birliği’ni adeta parçaladı. 5 Yasin'in tek hatası var - Levent Kalkan / Milliyet Hamza Hamzaoğlu 3 Ekim'de Başakşehir'i 2-0 yendikleri son lig maçının 11'inde, 1'i zorunlu 3 değişiklik yaptı. Denayer'in yokluğunda Sabri'ye forma verirken, yedeğe çektiği Sinan ve Yasin'in yerlerine Rodriguez ile Umut'a şans tanıdı. Başakşehir maçında merkezde oynayan ve başarılı olan Podolski'yi hiç hoşlanmadığı sağ kanada kaydırması sürpriz oldu. Şut tehdidi olan Bilal'i forvet arkasına yerleştirip, Sneijder'i sola göndermesi de beklenmeyen bir tercih olarak dikkatleri çekti. Mehmet Özdilek ise Beşiktaş'la 3 hafta önce berabere kaldıkları maçtaki "cesur" kadrosunu İrfan Can haricinde korudu. El Kabir'in arkasına yine Stancu ile Djalma'yı monte ederek hem Galatasaray savunmasının ataklara katılmasını önledi, hem de oyunun geniş alanda oynanmasını sağladı. Bu plan Gençlerbirliği adına ilk 25 dakikada gayet iyi uygulandı. Oyuna kötü başlayan Bilal, Podolski ve Rodriguez'in toparlanmasının ardından ise Galatasaray kontrolü bir anda eline geçirdi, üstünlük sayısı her an gelebilirdi. Fakat golü bulan Gençlerbirliği oldu. Özdilek'in tam da planladığı biçimde Djalma ara pası gönderdi, El Kabir de en iyi yaptığı işi yaparak takımını öne geçirdi. Bu sürpriz golden sonra Burak'ı ısınmaya gönderen Hamza Hamzaoğlu devrede takımına çok doğru bir müdahalede bulundu. Evet Rodriguez kötü değildi ama orta sahanın en defansif ismiydi ve Yasin'le değişmesi gereken de oydu. İkinci yarıya müthiş bir baskıyla başlayan Galatasaray'da isyan ateşini Chedjou yaktı. Kamerunlu önce sıra dışı bir asistle Bilal'i golle buluşturdu, ardından da ön direkten yükselip attığı kafa gollerine bir yenisini ekleyip, takımını üstünlüğe taşıdı. Devrede sarı kartlı Spelmann'la, Tomic'i değiştiren Mehmet Özdilek ikinci hamlesini İrfan Can'la yaptı. Çok top kaybetmeye başlayan Djalma'yı kenara alan Özdilek, İrfan Can'la oyunu dengelemek istedi ama Yasin'in farkı ikiye çıkaran golü tam da bu anda geldi. İlk yarı ile ikinci devre arasındaki bariz farkın temel sebebi devrede yapılan Rodriguez-Yasin değişikliğiydi. Peki, Hamza Hamzaoğlu, en agresif hücumcusu Yasin'in yerine sol koridorda Sneijder'i veya Podolski'yi görevlendirme hatasını daha önce birçok kez tekrarlamasına rağmen neden aynı lüzumsuz hamleyi yapıyor? Tamamı başarısız olan denemelere rağmen Yasin'i neden ısrarla kulübeye çekiyor? Ben, Yasin'in performans eksikliği veya herhangi bir davranış yanlışı içinde olmadığını düşünüyorum. Belki de tek hatası oyundan çıktıktan sonra su şişelerini tekmelememek veya hocasına iğneli mesajlar göndermemesidir! 6 Kanat takıp uçsan - Mehmet Ayan / Vatan CHEDJOU.. 1 gol, 1 asist. Bilal.. 1 gol. Burak.. 1 penaltı, 1 gol. Yasin.. 1 gol, 1 MAÇ. MAÇIN özeti bu.. İlk yarıyla ikinci yarı arasında klasik deyimle siyahla beyaz kadar farklı bir G.Saray… Ve tabii ki bu farkı yaratan Yasin Öztekin... Hamza hocanın 3 iç orta sahayla oynama merakı zaman-zaman başına iş açabiliyor. Ön taraftaki üçlüden haklı olarak tasarruf edemeyince, ortada Melo’suz yani yumuşak bir 3’lüyle oynamak zorunda kalıyor. O da kalite problemi ne olursa olsun, mütevazı takımlara topla oynama imkanı sağlıyor. KANATSIZLIK ise senin başına dert açıyor! Üç iç orta sahayla üretemiyorsun, rakibin dengesini, defansın balansını Selçuk (ki en geride), Jose ve Bilal ile bozamıyorsun. Bunun en büyük göstergesi Sneijder’in neredeyse aktif alanında hiç topla buluşamaması.. Ona top gelemedi. Gelemeyince hücum kısır kaldı. Arkaya atılan toplardaki sıkıntının da 12. dakikada Chedjou’nun asistiyle (!) zorluk yaratacağı belliydi. Geniş alan verdiğin takdirde çok kötü bir takımın dahi maça ortak olabileceği görüldü! Gol de böyle geldi. 2. yarı Yasin ile top kanada inince, 4 dakikada gelen 2 golün özgüveni maçı G.Saray’a getirdi. Sonrası oyuncuların çerçeveyi gördükleri anda vurdukları güzel şutlar, topla sevişmeleri, keyif almaları ve seyircinin sahadakiyle ortaklaşması... TEBRİKLER HAMZA HOCA ELBETTE Hamza hocaya gönderilecek koca bir tebrik.. Bu maç hiç kuşkusuz Benfica maçının B’sinin ölçüsü değil. O maça bu maçta Yasin’li formül tuttu diye 4-2-4 kabilinden bir sistemle çıkılırsa, ilk yarıda Ankara temsilcisinin önünde verilen açık alanlar daha da fazlaca verilir. Sonuç hüsran olur. Hoca elbette bu hesapları çok iyi yapıyordur. İlk yarının sıkıntılı halinin çarşambaya yansımaları lezzetli olmaz. Orta sahanın bu yumuşaklığı Şampiyonlar Ligi seviyesinde sıkıntı olur.