Suriye’nin ikinci penceresi Halep
25.04.2018 - 10:52 | Son Güncellenme:
Halep, Şam’dan sonra Suriye’nin en çok konuşulan şehridir. Pek çok yönü ile büyük önem taşır. Yıllar boyunca dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Halep tarihi hem uzun hem de oldukça hareketlidir.
Halep neresidir?
Halep, Suriye’de yer alan bir şehirdir. Şam’dan sonra gelen ikinci büyük şehirdir. Arapçadaki anlamı süt verendir. Nüfusu yaklaşık olarak 3,5 milyon civarıdır. Türkiye’ye ortalama 48 km uzaklıktadır. Pek çok tarihçi Halep için ‘Doğunun Kraliçesi’ deyimini kullanmaktadır.
Yıllardan bugüne kısaca Halep tarihi
Halep tarihi çok uzun yıllara dayanır. Yaklaşık olarak İslamiyet’ten önceki 3 Bin yılına kadar dayandığı söylenmektedir. İlk yerleşim yeri olduğunda oldukça küçükmüş. Yıllar boyunca birçok krallığa, birçok devlete ev sahipliği yapmıştır. Halep, ilk olarak Mitanni Uygarlığının eline geçti. Sonrasında Roma İmparatorluğuna, Hitit egemenliğine girmiştir. 636 yılında İslam ordusu tarafından fethedildi. Haçlı seferleri sırasında şehir yağmalandı. 1516 yılında Osmanlı egemenliğine dahil oldu. Birinci dünya savaşı sırasında İngilizlerin eline geçti. İkinci dünya savaşına kadarki sürede Fransızların mandası altında yer aldı. Sonraki dönemde Fransızların topraklardan gitmesi üzerine Suriye topraklarına dahil oldu.
Halep, Osmanlı zamanından bu yana hep önemli bir şehir olmuştur. Türk edebiyatında şiirlere ve destanlara konu edilmiştir. Halep’te pek çok ırktan insana rastlamak mümkündür. Kürt, Türk ve Hıristiyan mahalleleri vardır. Tarih boyunca birçok önemli noktada yer almıştır. Mimar Sinan’ın yaptığı ilk cami Halep’te bulunmaktadır (Hüsrev Paşa Camii). Osmanlı şairi Nabi’nin doğum yeri Halep’tir. Seyyid Nesimi yıllar önce Halep kalesinde idam edilmiştir.
Halep’te gezilecek yerler nerelerdir?
Halep’i gezmeye başlayacak olan bir insanın ilk gitmesi gereken yer, Halep Kalesi’dir. Dünyanın en büyük kalelerinden biridir. Tarihi çok eskilere dayanır. Bir diğer görülmesi gereken yer ise; Halep kapalı çarşıdır. Osmanlı zamanında yapılmıştır. Çok uzun bir çarşıdır. İçerisinde hediyelik eşya dükkanları, yemek yenebilecek yerler bulunmaktadır. Maronite Kilisesi de tarihi eskilere dayanan bir yapıdır. Ve oldukça dikkat çeker. Sultaniye Medresesi, Hüsrev Paşa Camisinin tam karşısında yer alır. İkisinin bulunduğu nokta güzel manzaralara şahittir.
