Gündem Suriyeli kadınların ‘gelecek’ umudu!

Suriyeli kadınların ‘gelecek’ umudu!

11.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Suriye’de iç savaşta eşlerini kaybeden Suriyeli 90 kadın, İstanbul Fatih’te yeni bir gelecek kuruyor. Small Projects İstanbul adlı gönüllü grubunun kurduğu merkezde, kadınlar el işi tasarımlarla para kazanıyor...

Suriyeli kadınların ‘gelecek’ umudu

İstanbul’un Fatih ilçesinin ara sokaklarında bir mahallede, savaşın kapanmayan yaralarını sarmaya çalışan 90 kadın. Hepsi Suriyeli, hepsi benzer nedenlerden dolayı İstanbul’a göç etmek zorunda kalmış. Eşlerini kaybeden bu kadınlar, “Suriye’nin geleceği belirsiz olabilir ama bu Suriyeli ailelerin gelecekleri belirsiz olmak zorunda değil” misyonuyla, İstanbul’da yaşayan Avustralyalı Karyn Thomas tarafından kurulan ‘Small Projects İstanbul’un (Küçük Projeler İstanbul-SPI) bir parçası.
Okula dönüyorlar
Burası dışarıdan derme çatma görünse de derinine indiğinizde atmosferi ve sıcaklığıyla içinizi ısıtan bir ev. Etrafta dolaşan onlarca çocuk, İstanbul sokaklarında rastlanılanın aksine kahkahalar atıyor. Bir yanda anneleri, el işi çalışmalarıyla bu projeye ve ailelerine hayat veriyor. Small Projects İstanbul; Suriyeli öğrenci ve ailelerinin, Türkiye ve diğer yerlerde başarılı olabilmeleri ve gelecekte daha iyi fırsatlar elde etme şansı yakalayabilmeleri için resmi ve tamamlayıcı eğitim imkânlarına erişimlerini sağlamayı amaçlıyor. Proje kapsamında Suriyeli kadınlar, belli bir gelir karşılığında takılardan, çantalara el becerilerini gösterebildikleri ürünler tasarlarken, bu ürünlerin gelirleri ihtiyacı olan diğer Suriyeli anne ve çocuklara destek amaçlı kullanılıyor. SPI, çalışmak zorunda olduğu için okula gidemeyen çocuklara sponsor olarak onların okula geri dönmesini sağlıyor.
60’tan fazla gönüllü
Bir yıl önce hayata geçen Small Projects İstanbul’da (SPI) bugün 60’tan fazla gönüllü çalışıyor. ABD’den, Avustralya’dan, Suriye’den, Fransa’dan gelen gönüllüler, çocukların eğitimine ve Suriyeli kadınların yeniden hayata kazandırılmasına katkıda bulunuyor. Burada çocuklar ve anneleri için İngilizce, Türkçe, Almanca ve Arapça dersler veriliyor; çocuk bakımının incelikleri anlatılıyor ve sosyal aktiviteler içeren eğitimler veriliyor. Gün içerisinde merkeze uğrayan kişilerin sayısı 200’ü buluyor. İçerde olduğum sırada, Boğaziçi Üniversitesi’nde Erasmus değişim programı öğrencisi olan İngiliz bir genç kız gelerek gönüllü olmak istediğini söylüyor. Her gün buna benzer onlarca kişi gönüllü olarak projeye katılırken, gönüllü Türklerin sayısı ise oldukça az.
Oğlu gözlerinin önünde öldürüldü
Merkezde görüştüğüm kişilerden biri 37 yaşında Rania adlı bir kadın. 1 erkek 3 kız çocuğu olan Rania, Suriye’den kaçmış. Oğlu Almanya’da, eşi ise 1 aydan daha uzun bir süredir İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gözaltında tutuluyor. Rania, çocuklarının sorumluluğuyla tek başına baş edemediğini belirtirken, ‘evimin direği’ olarak nitelediği eşine kavuşmak için yetkililerden yardım istiyor. İsmini vermek istemeyen 36 yaşındaki Suriyeli bir kadının hikâyesi, projenin önemini anlamamıza da yardımcı oluyor. Eşi Suriye’de avukat olarak çalışırken, yaralı ve mahkumlara yardım ettiği için öldürülmüş. Bu durumdan habersiz olan kadın, eşini bulmak için hapishaneleri dolaşırken, güvenlik güçleri tarafından sorguya çekiliyor. Telefonu, cüzdanı ve bütün parasına el koyan Suriye rejim askerleri, eşinin cesedini kadına vermeyi bile reddediyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen 2 yıl boyunca çocuklarının eğitimini bitirmesi için kaçak yollarla başkent Şam’da yaşamaya başlıyor. Kadın, o günlerde rejim güçlerinin kendisini ve çocuklarını aradığını ve buldukları takdirde öldürülmekten endişe ettiğini söylüyor. Bu durumdan kurtulmak için Lübnan sınırına kaçarken, sınırı geçmek için güvenlik güçlerine bir miktar para ödüyor. Lübnan’da başlayan yolculuğu bir oğlu ve üç kızıyla Türkiye’de son buluyor.
Umudunu hâlâ koruyor
Bir başka hikâyenin kahramanı ise 35 yaşındaki Wafaa. 6 çocuğu ve eşiyle birlikte Şam’da yaşayan Wafaa, eşinin Esad rejim güçleri tarafından tutuklandığını ve kayıp olduğunu vurguluyor. Evi ağır bombardıman altında kalan Wafaa, 16 yaşındaki oğlunun gözleri önünde öldürülmesine şahit olmuş. Wafaa’nın torunu da Suriye’de hayatını kaybetmiş. 1 yıldır İstanbul’da yaşayan Wafaa, burada kendisini evde, ailesiyle hissettiğini söylüyor. 4 yıldan uzun süredir görmediği eşi ve çocuklarına kavuşma umudunu ise koruyor.
Dünya İnsani Zirvesi için çanta yaptılar

Suriyeli kadınların ‘gelecek’ umudu


Birleşmiş Milletler’in (BM) 23-24 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşen Dünya İnsani Zirvesi’nde “Small Projects İstanbul”un da bir standı bulunuyordu. Ekip, kendi üretimleri bez çantalarla zirveye katıldı. Çantaların en dikkat çekici yanı ise üzerlerinde çalışan Suriyeli kadınların hikayelerinin olmasıydı. SPI, “Drop Earrings, Not Bombs” (Küpeleri düşürün, bombaları değil) isimli bir diğer projenin de yaratıcısı. SPI’ya destek için, Olive Tree El İşi Topluluğu’ndaki kadınlar tarafından yapılan, el yapımı gümüş ve değerli taş takılarından alarak hayatlarını yeniden kurmalarına destek olabilirsiniz.