Kültür Sanat Cumhuriyet tarihine ‘muhalif’ bakış

Cumhuriyet tarihine ‘muhalif’ bakış

18.02.2010 - 22:52 | Son Güncellenme:

Kadirbeyoğlu Zeki Bey, baştan sona kadar ‘muhalif’ bir Kuvay-ı Milliye’ci... Zeki Bey’in hatıratı, bu bakımdan Cumhuriyet tarihinde ‘ayın öbür tarafı’nda yaşananları anlatıyor.

Cumhuriyet tarihine ‘muhalif’ bakış

Kadirbeyoğlu Zeki Bey, baştan sona kadar ‘muhalif’ bir Kuvay-ı Milliye’ci... Zeki Bey’in hatıratı, bu bakımdan Cumhuriyet tarihinde ‘ayın öbür tarafı’nda yaşananları anlatıyor.


Değerli tarihçi Mete Tunçay tavsiye etmişti; “Kadirbeyoğlu Zeki Bey’in Hatıraları”nı nihayet okudum. Cumhuriyet tarihine ‘muhalefet’ tarafından bakılınca nelerin görüldüğünü anlamak bakımından gerçekten önemli bir eser.
Zeki Bey, Erzurum Kongresi’nde Gümüşhane-Trabzon delegesi; o zaman Gümüşhane, Trabzon vilayetine bağlı bir sancak...
Zeki Bey, baştan sona kadar ‘muhalif’ bir Kuvay-ı Milliye’ci... Bu bakımdan Cumhuriyet tarihinde ‘ayın öbür tarafı’nda yaşananları anlatan bir hatırat kitabı bu...
Zeki Bey’in muhalif tavrı Erzurum Kongresi’nde başlıyor. Kemalist tarihçilere göre Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi’ne padişah yaveri kordonunu ve paşa üniformasını çıkarmış olarak gelmişti. Şevket Süreyya, Cevat Dursunoğlu gibi yazarlar bu görüştedir.
Karabekir ise, “İstiklal Harbimiz” adlı kitabında, Mustafa Kemal’in Kongre’ye üniforma ve yaver kordonuyla geldiğini, Gümüşhane delegesi Zeki Bey’in itirazıyla çıkarmak zorunda kaldığını yazıyor; Enver Paşa gibi bir askeri diktatörlük kurulmasından endişe ederek...
Zeki Bey hatıralarında Kongre’nin açılışına, Mustafa Kemal’in ‘büyük üniforma’ ile geldiğini ve kendisinin sert sözlerle itirazı üzerine gidip sivil kıyafet giyerek Kongre’ye döndüğünü yazıyor, Karabekir’i doğruluyor. (Sf. 58-59)

Hakimiyet kimindir?
Meclis-i Mebusan ve Birinci TBMM üyesi olan Zeki Bey, zaferden sonra yapılan 1923 seçimlerinde de Gazi’nin listesinden değil, ‘bağımsız’ adaydır. Kimin aday olacağını da, ‘müntehib-i sâni’ denilen ‘ikinci seçmenler’in kime oy vereceğini de Ankara’dan telgrafla Gazi Paşa yönetiyor. Zeki Bey, Gazi’ye rağmen Gümüşhane’den bağımsız adaydır, ikinci seçmenler ona oy vermede kararlıdır. Zeki Bey seçimlerde nasıl baskılar yapıldığını anılarında on iki sayfada anlatıyor. (Sf. 183-196)
Halk kararlı, Zeki Bey kazanıyor! Fakat bu defa da milletvekili seçildiğini gösteren belgeyi, yani ‘mazbata’yı vermiyorlar; bu yüzden Ankara’da Meclis’e giremiyor!
Sonunda Gazi diyor ki:
“Zeki’nin geri dönmesi daha fena tesir bırakacaktır. Varsın bağımsız bir mebus yerine keşke beş on tane daha olsaydı, seçimlerin serbestisine delalet ederdi...”
Ve Zeki Bey Meclis’e giriyor:
“Hükümetten gelen herhangi bir kanun tasarısına muhalefet etmek kimin haddine düşmüş! Millet namına öyle bir hatayı işlemeye cüret eden herhangi bir mebus o dakikada aforoz edilir!”
Ve Zeki Bey’in hüzünlü satırları:
“Millet Meclisi reisinin arkasındaki büyük levhada HAKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR! Bu levha canlı bir mahluk değildir ki yüzü kızarsın.” (Sf. 196)
Zeki Bey, Neyzen Tevfik’in bir mısraını naklediyor:
Saz yine o saz, teller değişti,
Yumruk o yumruk, eller değişti

Gizli polis takibi
Şeyh Sait İsyanı patlıyor. Başbakan Fethi Bey’in liberal tavrından Zeki Bey övgüyle bahsediyor ama Fethi Bey istifa ettiriliyor, İsmet Paşa Başbakan yapılıyor ve Takrir-i Sükun devri başlıyor.
Zeki Bey’in bu bölümde anlattıkları, döneme ışık tutan bilgiler içeriyor. Mesela CHP’nin tam tersine, Terakkiperver’de merkez adaylığı yokmuş, tamamen iller yetkiliymiş. (Sf. 215 vd)
Terakkiperver mebusu olduğu için, Şeyh Sait İsyanı’yla ilişkili belgeler elde etmek amacıyla Zeki Bey’in evine polis baskını yapılıyor... Bir şey bulamıyorlar tabii.
Yine de tutukluyorlar. Zeki Bey’in küçük çocuklarını pencereden görmesine bile izin vermiyorlar.
Zeki Bey, bütün bunların “Terakkiperver Fırka’yı hırpalayıp dağıtmak için tertip edilmiş bir plan” olduğu kanaatindedir. (Sf. 255)
Diğer muhalifler gibi Zeki Bey de iki kavramı vurguluyor: Hürriyet-i şahsiye... Kanun hakimiyeti...
Gazi öldürülseydi memleket için felaket olacağını da anlatıyor. (Sf. 259)
Beraat eden Zeki Bey, aylarca gizli polis takibi altındadır. İnsanlar “Polis sizi gözetliyor” diye Zeki Bey’le görüşmekten kaçınıyorlar. Ticaret bile yapamıyor. Polis takibi kitapta sayfalar boyu anlatılıyor. (Sf. 263-276)
Tam Sinan Çetin’lik bir film senaryosu bu polis devleti uygulaması; acı ve gülünç!..

Cumhuriyet tarihine ‘muhalif’ bakış


Mustafa Kemal Erzurum Kongresi’ne katılan delegelerle.

Yazarlar