Arkeoloji Yaygın bir yanlışa itiraz: İlk parfümör değil yalnızca şanslı!

Yaygın bir yanlışa itiraz: İlk parfümör değil yalnızca şanslı!

24.07.2023 - 01:00 | Son Güncellenme:

Parfümle ilgili yaklaşık 3300 yıllık bir Asur tabletinde ismi geçen Tappūtī, iddiaların aksine tarihte parfüm üreten ilk kişi ya da ilk kadın değil. Tablette farklı kadın isimleri de yazılı fakat onun şansı, isminin tabletin kırılmayan parçasında yer alması.

Yaygın bir yanlışa itiraz: İlk parfümör değil yalnızca şanslı

Meryem Karakurt / karakurtmeryemm@gmail.com /Doktorant/ Akdeniz Üniversitesi- Çiçeklerden ve baharatlardan çıkarılan, esans yağlarından elde edilmiş, kişinin vücuduna, kıyafetlerine hoş bir koku vermek ya da kötü kokuları bastırmak amacıyla kullandığı krem, yağ veya sıvıya parfüm diyoruz. Antik Çağ’da ise parfüm tam olarak bu tanımı kapsamakla birlikte ilk olarak tanrı(ça)lar için kullanılan tütsü formundaki ağaçlar ve reçinelerdir. Tanrı(ça)lara yakışan, özel bir duyuya hitap eden kokular aristokratların hayatında da önemli bir yer tutmuş, zamanla toplum tarafından da kullanılan bir ürün haline gelmiştir. Antik Çağ’da parfüm konusu uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız uzmanlık alanım olmakla birlikte bu yazı, yanlış bilinen, bilimsel çalışmaya dayanmayan bir konunun aydınlatılmasını amaçlıyor. Tarihteki ilk kadın parfümcü olarak anılan Tappūtī–Bēlet–ekallim, genel olarak bilindiği ismiyle Tappūtī, koku kültürünün temelini oluşturan bir parfümör değildir. Kendisi parfüm yapımına yardımcı olan Asurlu işçilerden sadece birisidir. “İlk parfümör” olarak adlandırılması ise sadece bir tablette adının geçmesinden kaynaklanıyor. Bu tablet, bugün Berlin’deki Vorderasiaticches Müzesi’nde bulunan “KAR 220” tabletidir. Parfümeri üzerine bilimsel bir derleme özelliği taşıyan tablet, Asur (Assur) kütüphanesinde ilaç ve bitki ile ilgili konuların kaleme alındığı kimyasal metinlerin yanında muhafaza edilmiştir. Tablet, Kral Tukultī–I. Ninurta Dönemi’nin beşinci yılında Muhur– ilani ayının 20’sinde yazılmıştır. Bu da M.Ö. 1239’un mayıs ayına denk gelir. Metinde geçen “muraqqītu Tappūtī–Bēlet–ekallim/ Tappūtī–Bēlet– ekallim’in ağzından” dizesi bugüne ulaşmıştır. Öyle ki “ilk parfümör” gibi oldukça iddialı bir sıfat, aslında bu tabletten günümüze kalan parçada sadece onun isminin yer almasından kaynaklanıyor.

Haberin Devamı

Parfüm işçileri

Söz konusu tabletin tamamı İngilizceden Türkçeye tarafımızca çevrilmiştir. Buna göre parfüm ve kokulu yağlardan söz edilen bu metinde, Mari’deki parfümörlerin genellikle erkek olduğu ve krallar için koku yaptıkları, I. Tukultī–Ninurta Dönemi’nde ise kadınların da toplumun üst kesimleri için kokular yaptıkları ifade ediliyor. Kadınlar her ne kadar parfüm yapmış olsalar da onlara “šangitû bit hil ş i” yani parfümcü atölyesinin gözetmeni ya da başı unvanı verilmemiştir. Bu da bizim “kadınların da bir erkek patronu vardı” yorumunu yapmamıza neden oluyor. Bu döneme daha detaylı baktığımızda ise Mısırlı ve Batı Asyalı kadınların, parfüm yapmaları ya da kozmetik ürünleri üreterek kişilere uygulamaları için Mezopotamya’da köle olarak alındığının kayıtlara geçtiğini görürüz. Bunu yapmalarının nedenini ise, sömürgeci bir anlayışla genişlemek istemelerinin sosyo-kültürel etkileri olarak açıklamışlardır. 

Haberin Devamı

İsminin anlamı

Peki, Tappūtī–Bēlet–ekallim, köle olarak getirilip parfümcü olarak çalıştırılan biri mi yoksa bir Asurlu mu? Şu ana kadar kaynaklar bu konuda bize ek bir bilgi vermedikleri için buna dair bir yorum yapamıyoruz. Fakat isminden yola çıkarak bir yorum yapılabilir. Tappūtī–Bēlet–ekallim’in ismi Asurcadır. Bu isim “saray hanımının yardımcısı” anlamına gelir. Buradan Tappūtī’nin sarayda kokular üreten birinin yardımcısı olduğunu anlıyoruz. Bu, muhtemelen kadının kendi ismi değildi, yaygın bir şekilde çalışanlara uygulandığı gibi imparatorluk hizmetinde ona verilmişti. Kil tabletten yapmış olduğumuz çeviriye göre ise bu koku, botaniklerin bir dizi yağ ve su arıtımı yoluyla çiçek, bitki ve reçinelerin demlenmesiyle oluşturulan bir karışımdı. Parfümde bir ilk olma özelliğinden ziyade bu koku çalışmasında ilk defa buharla damıtma tekniğinin uygulandığı kayıt altına alınmıştır. Bu tabletin günümüze kadar ulaşmış olması da zamana meydan okuyan özelliğini bizlere kanıtlar nitelikte. Tablet, yaklaşık 627 yıl boyunca Asur’daki kraliyet kütüphanesinde muhafaza edildi. M.Ö. 612’de Babiller, İskitler ve Medlerden oluşan bir birlik Yeni Asur İmparatorluğu’na saldırdı ve Asur şehri bu saldırıda oldukça zarar gördü. Kütüphane de tamamen yıkıldı. O dönemde yazmak için farklı materyaller kullanılıyordu. Bunlardan hammaddesi tahta, balmumu, papirüs ve deri olanlar yanmış, kil tabletler ise daha güçlü hale gelerek bugüne ulaşmıştır. 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar geçen süre zarfı bölgede adeta moloz ve kumların olduğu bir zamana denk gelir. Bu dönemde başlayan çivi yazısını yeniden öğrenme isteği ise bu molozların temizlenip çivi yazılı metinlerin günümüze kazandırılmasına sebep olmuştur. KAR 220 tableti de Deutsche Orient-Gesellschaft kazılarında Asur kütüphanelerinin kalıntıları arasında bulunmuş ve 1903 yılında bizlere ulaşması için gün yüzüne çıkarılmıştır. Tabletin çevirisi ise 1919 yılında Asurolog Erich Ebeling tarafından yapılmıştır. Sonuç olarak; söylenenin aksine Tappūtī, tarihte bilinen ilk parfümör değildir. Mezopotamyalı ilk kadın parfümcü de değildir. Söz konusu tablette farklı kadın isimleri de yazılıdır fakat onun şansı, tabletin kırılmayan parçasında yer almasıdır. Tappūtī– Bēlet–ekallim aslına bakılırsa şans eseri hayatta kalmıştır da, diyebiliriz. Yeterli araştırma yapmadan konuya değinmek isteyenler, şans eseri hayatta kalan bu ismi adeta modern bir kukla gibi hangi alanda kullanılmak istenirse orada yaratmak istemiştir

Haberin Devamı

Yaygın bir yanlışa itiraz: İlk parfümör değil yalnızca şanslı

Haberin Devamı

Parfüm değil tahıl tableti

“Parfüm tableti” olarak adlandırılan bu tablet de aslında parfümün konu edildiği bir tablet değildir. Söz konusu tablet, M.Ö. 3500-3100 yılları arasında Geç Uruk Dönemi’ne tarihlenen, Uruk-Warka’da keşfedilmiş, Doğu Eski Eserler Dairesi’nde “AO 29560 envanter numarasıyla kayıtlı “yiyecek tayın-ekmek içeren ekonomik idari tablet”tir. Parfümle alakası yoktur, tahıl dağıtımına ilişkindir. Ne yazık ki Antik Çağ parfümleri adı altında yapılan bu çalışmalar, bilimsel olmaktan uzak, araştırılmadan topluma verilen yanlış bilgilerdir.