Arkeoloji Yurtta sulh cihanda sulh

Yurtta sulh cihanda sulh

24.10.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:

Destansı Gaziantep Savunması’nı anlatan Panorama 25 Aralık Müzesi bir kentin, bir ulusun kahramanlık öyküsünü anlatırken barışın neden değerli olduğunu da gösteriyor. Müzeden çıkışta Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” sözü çınlıyor kulaklarınızda.

Yurtta sulh cihanda sulh

Efnan Atmaca | efnan.atmaca@milliyet.com.tr- “Müzede göreceğiniz her şey belgelere dayalı gerçeklerdir”... Gaziantep’teki Panorama 25 Aralık Müzesi’nin girişinde bu cümle karşılıyor ziyaretçileri. Müzeden çıktığınızda anlıyorsunuz neden bu cümlenin kocaman harflerle tam da girişe konulduğunu çünkü göreceğiniz gerçekler hem canınızı acıtıyor hem barışın önemini bir kez daha kavratıyor hem de bir kentin, bir ulusun bilincinin nasıl yaratıldığına tanıklık etmenizi sağlıyor. 25 Aralık, Gaziantep’in düşman işgâlinden kurtuluş günü. Tarihe kahramanlık destanı olarak geçen, Antep’e de “gazi” unvanını getiren savunmanın hikâyesi anlatılıyor müzede. Savunmaya gelmeden önce şehrin kadim tarihini bilmek gerekiyor elbette. İlk girişte bu nedenle ziyaretçileri “Kent Kimliği” galerisi karşılıyor. Tarih boyunca Gaziantep’te kurulmuş, yıkılmış, izlerini bırakmış medeniyetler yer alıyor bu galeride. Müze hafriyat çalışmaları sırasında bulunan ve kent merkezinin tarihte ilk görünüşünü M.Ö. 8500 yılına kadar götüren Neolitik Çağ bulguları özellikle dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Yurtta sulh cihanda sulh

250 metrekarelik harita

Müzede her şey kronolojik olarak düşünülmüş ve kullanılan teknolojiyle ziyaretçilere birebir tanıklık imkânı sunmak için tasarlanmış. Antep Savunması filminin gösterildiği sinevizyon bir sonraki bölümde yer alıyor ve yaşananların ne kadar yıkıcı olduğunu gözler önüne seriyor. Beni çok etkileyen “Ayntab1920”de zemine döşeli 250 metrekarelik Gaziantep’in 1920 yılına ait haritası oluyor. Harita şehrin o dönemdeki hâlini gösteriyor. Fransızlar ile Anteplileri ikiye bölen hattı, sığınılan binaları, bugün artık var olmayan, savaşta yerle bir olmuş yapıları görüyorsunuz o haritada. Hazır yeri gelmişken aslında inkılap tarihi derslerinde öğretilen ama gün geçtikçe unuttuğumuz süreçten biraz bahsetmek gerekiyor. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’yle Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona eriyor. Ardından gelen 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr ile de İmparatorluğun toprakları İtilaf Devletleri arasında pay ediliyor. Tüm bunlar yaşanırken Antep’i önce İngilizler işgal ediyor. Sonra da yerlerini Fransız birliklerine bırakıyorlar. 1920’nin nisan ayının başında da kahramanlıkla, acıyla, azimle, inançla dolu Antep Savunması başlıyor. Müze bu savunmanın tüm kahramanlarını ziyaretçileriyle tanıştırıyor. Şahin Bey, Karayılan, Şehit Kamil, Kılıç Ali... Ve yüzlercesi, binlercesi. Müzede onların hikâyeleri de var. En çok onların hikâyeleri yüreğinize dokunuyor elbette ama önce belgelerle yürüyüşe devam edelim.

Haberin Devamı

Kadın şehitlerimiz

“Telgraf Galerisi”, olup biten her şeyin kara kutusu, kalbi, kozmik odası, artık siz hangi terimi seçerseniz. Özenle toplanan yazışmalar sergileniyor burada. Hepsine şahit oluyorsunuz yazılanları okuyarak. Osmanlı Türkçesi ile yazılmış Arap harfli bu belgelerin altlarına QR kodu yerleştirilmiş; teknolojinin nimetlerinden faydalanarak tüm yazışmaların tercümelerine ulaşabiliyorsunuz. Bu bölümde en çok dikkati çekenlerden biriyse “Mustafa Kemal Atatürk’ün Kilis’e Gelişi” adlı tablo. Bu tablo Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmadan önce Kurtuluş Savaşı’nı Kilis’te başlattığını söylüyor. Savunma sırasında kullanılan silahlar, kıyafetler çatışmaların şiddeti ile iki grup arasındaki eşitsizlik hakkında oldukça bilgi veriyor. Özellikle mühimmat dengesizliğini göstermek için hazırlanan enstalasyon dikkat çekiyor. Tam da bu noktada Fransızların Antep’te savaşmaya sömürgelerinden askerler getirdiği gerçeğini bir kez daha hatırlıyorsunuz. Savunmanın kahramanlarına dönersek... Önce Şahin Bey tabii ki! “Düşman arabaları cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez” diyen ve köprüde şehit olan Şahin Bey. Annesini korumak için ilk taşı atan ve katledilen Şehit Kamil... Müze sadece onları değil tüm kahramanları anıyor. Özellikle de kadınları. Gaziantep en çok kadın şehit veren illerin başında geliyor. Bu savunmada 6 bin 317 kişinin şehit olduğu geçiyor resmi olarak ama müze görevlilerine göre çok daha fazlası var.

Haberin Devamı

Yurtta sulh cihanda sulh

Devasa panorama alanı

“Sanat Galerisi” adı verilen bölümde Aleksander Samsonov ve ekibinin resmettiği “İşgallere Karşı Antep Halkı’nın Protestosu”, “İmalat-ı Harbiye Fabrikası”, “Fransızların Ağaç Katliamı”, “Savaş Suçu”, “Antep Harbinde Kadın ve Çocuklar”, “Ali Şefik Özdemir Bey’in Faaliyetleri ve Heyet-i Merkeziyenin Toplantısı”, “Selahattin Adil Paşa’nın Faaliyetleri”, “Akçakoyunlu Baskını”, “Küçük Kamil’in Şehadeti”, “Şeker Olayı”, “Antep Harbi’nde Sağlık Hizmetleri ve Şeyh Camii” tabloları ile Ressam Gül Demir’e ait “Açlık” tablosu yer alıyor. Tüm anlatılanlar, tüm gösterilenler burada gözünüzde canlanıyor. Müzenin en güzel yerinde ise elbette TBMM tarafından Gaziantep’e verilen İstiklal Madalyası sergileniyor. Burada yapılan tur panorama alanıyla sona eriyor. Duyduklarınız, okuduklarınız, gördükleriniz, hissettikleriniz 120 metre uzunluğa, 13 metre yüksekliğe ve 38 metre derinliğe sahip panoramik alan ile ete kemiğe bürünüyor. Barışın değerini anlıyorsunuz bu müzeyi gezerken. Üstelik müzede duygularınızı ölçebileceğiniz bir alan da mevcut. 1921 tarihli bir Fransız bildirisinde, “Antepli yerli halkın kollarına beyaz bez parçası bağlamaları, sokağa bu şekilde çıkmaları…” istenmiş. Bu belgeden hareketle el ele tutuşmuş ve numaraların yazılı olduğu beyaz bez parçaları takılmış kollardan oluşan bir enstalasyon yer alıyor müzede. O elleri tutarak barışa özlemi ve inancınızı sorgulayabiliyorsunuz. Nedendir bilinmez kadınların özlemi daha baskın çıkıyor. Müzenin çıkışında Atatürk’ün “Ben Anteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki onlar yalnız Antep’i değil bütün vatanı kurtardılar” sözü uğurluyor ziyaretçileri. Bu sözün üzerine ne söylenebilir ki..

Haberin Devamı

Ziyaretten önce bilmeniz gerekenler

Haberin Devamı

l Panorama 25 Aralık Müzesi haftanın yedi günü saat 08.30 ile 17.30 arası açık

l Tam bilet 10 TL, indirimli bilet 8 TL. Öğretmen, öğrenci, 65 yaş üstü, gazi/şehit yakınlarına ücretsiz.

l Müze gezileri ortalama 60 dakika sürüyor

l Müzeyi uzman tarihçi/rehber eşliğinde de gezebilirsiniz

l Grup gezileri için randevu almanız gerekiyor. Web sitesi: https://panorama25aralik.com/tr/