03.01.2011 - 10:38 | Son Güncellenme:
The Observer gazetesi yayımlanan bir makalede "Avrupa’nın yeni eğlence başkenti İstanbul’da işler tıkırında" olduğu belirtilirken "dünyanın en dinamik kenti, siluetini değiştiriyor" yorumu yapıldı.
Pazar günleri İngiltere yayımlanan The Observer gazetesi’nce, Andrew Finkel imzasıyla yayımlanan makalede İstanbul, "Avrupa’nın yeni eğlence başkenti" nitelendi. Kapalı Çarşı’nın, milyonlara mal olacak bir güzelleştirme ile 550’nci yıldönümünü kutlamaya hazırlandığı dikkat çekilerek "Esasen bir zamanlar Avrupa’nın kenarındaki bir ileri mevki olan kent, markasını bölgesel bir mıknatıs olarak değiştirirken milyarlar sterlin tutarında bir yenileme sancısı içerisinde" değerlendirmesine yer verildi.
"İstanbul bir şehir değil, ülkedir"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın "İstanbul bir şehir değil, ülkedir" sözlerinin aktarıldıktan sonra kentteki "Bu modern patlamanın izahı, son 30 yılın tarihinde gömülü. 1980’da İstanbul’un ünlü siluetini aydınlatmak için elektrik parası yoktu. Kent, Türkiye’nin geri kalan bölümü gibi sıkı yönetim altında idi, gece sokağa çıkma yasağı vardı ve Türk kahvesi kıtlığı bile yaşanıyordu" denildi. Makalede şöyle devam edildi:"O zamandan beri kenti küresel ekonomiye götüren yolu ite kaka açtı. Avrupa tarafındaki Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki bar ve lokantaları, butik oteller, füzyon lokantaları ve dünya müziği çalan kulüplere dönüştü. Bir zamanlar müşterileri duman altında bir çay fiyatıyla saatlerce oturduğu kahveleri, şimdi latte servisi yapılıyor ve eğer bir sigara yakmaya kalkarsanız 30 pound tutarında bir ceza öderseniz."
"İstanbul, Türkiye'den genç"
İkinci dünya savaşı sonunda sadece 1 milyon olan İstanbul nüfusunun her 10 yılda o kadar arttığına dikkat çekildiği makalede "Ortalama yaş 29 olan Türkiye, zaten bir gençler ülkesi ancak İstanbul daha da genç. İnsanlar buraya çalışmaya gelir ve sık sık emekli olunca başka yerlere giderler Ve Türkiye, kadınları kayıtlı bir işte çalıştırmak konusunda pek iyi bir performans göstermezken İstanbul’da ise kadınların yarısı çalışıyor" denildi.
"Ekonomik büyümede İstnabul birinci"
The Observer’deki makalede ayrıca Washington’daki Brookings Enstitüsü’nün İstanbul’u Beijing ve Şangai’yi geride bırakarak "2010 yılının en dinamik kenti" olarak ilan ettiği anımsatılırken Brookings Metropol Polikası Programı Direktörü Alan Berude’nin "İstanbul, geçen yıl ekonomik büyümede ilk sırada. Ekonomisi, kişi başına yüzde 5.5 gelişti ve istihdam 2009 ile 2010 arasında şaşırtıcı bir yüzde 7.3’lük artış gösterdi" değerlendirmesi aktarıldı.
İstanbul’daki canlı sanat dünyasına da dikkat çekilirken "Sınırlar ortadan kalkıyor. New York’taki galeriler, İstanbul’da şube açıyor ve Türk koleksiyoncuları, yurt dışına gidiyor. Art Basel Miami Beach belki henüz rekabeti hissetmezse de Konstantin tarafından yeni Roma olarak kurulan kent bir günde inşa edilmedi" ifadeleri de kullanıldı.
Buna karşın kentin hızlı gelişmesine ilişkin kaygıların da yansıtıldığı makalede "Başı döndüren büyümenin sonuçlarını onaylamayanlar da var" denildikten sonra Beyoğlu’ndaki yenileme projesinin tartışılan yönlerine dikkat çekildi.
Çevrecilerin üçüncü köprüye ilişkin endişelerinin de yankılandığı makalede "İstanbul’un geleceği konusundaki iyimser olanlar ile karamsarların, siyasi çizgilere göre ayrıldığı" görüşüne de yer verilerek hükümeti destekleyenler, bardağı yarım dolu olarak görme eğiliminde iken "statülerini kaybetmekten korkan Türkiye’nin ateşli laiklerinin ise, gelecek konusunda daha az umutlu oldukları" kaydedildi. Makalede şu görüşleri de dile getirildi: "Bazı İstanbullular, kendilerini, dindarlar ile Batı’ya dönük bir elit arasındaki bir medeniyetler savaşının pençesinde hissederken başkaları için ise, aslında bu gerginliktir, kenti canlı tutan."
The Observer’deki makaleye, İstanbul için "Ve Avrupa kültür başkenti tacını Finlandiya’nın Turku kentine teslim edeceği için üzgün hissetse eğer, bir tesellinin olduğunu da biliyor. Zira, 2012’de Avrupa’nın spor başkenti olacak" sözleri ile son verildi.