Gündem Tecavüz esprisi olamaz

Tecavüz esprisi olamaz

22.02.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Frana’da gerçekleşen Angoulême Uluslararası Karikatür Festivali’nde kadın karikatüristlere yer verilmeyince tartışma çıktı. ‘Bayan Yanı’ mizah dergisinden Feyhan Güver ve İpek Özsüslü ile konuyu konuştuk...

Tecavüz esprisi olamaz

Karikatür ödüllerinin Grand Prix’si “Angoulême Uluslararası Karikatür Festivali” bu yıl 43’üncü kez Fransa’da düzenlenirken yarışmada kadın adayların yer almaması tartışma başlattı. Birçok karikatürüst ve kadın hakları kuruluşu, organizasyonu suçlarken, genel müdür Franck Bondoux, organizasyonda kadın adayların yer almamasıyla ilgili suçlanacak birimin kendileri olmadığını savundu. Bondoux’un kaadınların karikatürist olamadığını ima eden, “Bizim festivalimiz kadınlara değer veriyor, ancak karikatür tarihini yeniden yazmamızı beklemeyin” sözleri ise eleştirenleri daha da çok öfkelendirdi.
Dünyanın en büyük karikatür kütüphanesi “Billy İrlanda Karikatür Kütüphanesi” kurucularından Caitlin McGurk, Bondoux’a katılmama kararı alırken “100 yıldan uzun süredir, kadınlar çizgi roman kültürünün içerisinde” dedi. Tartışma büyürken, dünyanın dört bir yanından gelen kadın karikatüristler, Paris’teki festival yerine Londra’da buluştu. Londra’da açılan ve mayıs ayına kadar sürecek olan “100 Kadın Karikatür Çiziyor” isimli sergi, kadınların da “karikatür dünyasında” var olduğunun altını çizmek için büyük önem taşıyor.
Karikatür dünyasında yaşanan cinsiyetçilik tartışmasını, dünyanın “ilk ve tek kadın mizah dergisi” Bayan Yanı ekibine sorduk. Leman bünyesinde Feyhan Güver, Ramize Erer, Betül Yılmaz, Tuncay Akgün ve İpek Özsüslü tarafından çıkarılan dergi, sayfalarında kadınların günlük hayatlarında karşılaştığı sorunlara da yer veriyor. Ekipten Feyhan Güver ve İpek Özsüslü, sorularımızı yanıtladı.
Kadın karikatüristlerin sayısının az olmasının nedeni sizce nedir? ‘Kadınlar güldüremiyor’ klişesinden nasıl kurtulabiliriz?
İpek Özsüzlü: Kadınların tüm meslek dallarında az sayıda olmasıyla benzer sebepler. Kadınlar güldürebiliyorlar hem de çok. “Güldüren erkek” tamlamasını fazla ciddiye almaktan vazgeçip, “kadına bak benden rol çalıyor” kompleksinden kurtulup, espriye odaklanabilirlerse kadınların da gayet komik olduğunu anlayacaklardır. Ne yazık ki aynı düşünceye sahip kadınlar da var.
Feyhan Güver: Türkiye’de Avrupa da dahil olmak üzere diğer ülkelere oranla çok daha fazla kadın karikatürist var. Erkeklere göre sayımızın az olmasının sebebi ise tamamen bir erkek dünyasında yaşıyor olmamız. Sokakta işte ve politikada kadın ne kadar varsa bu karikatüre de yansıyor.
Çizgi dünyasında “kadın karaktlerin” azlığını neye bağlıyorsunuz?
İ.Ö: Benim yarattığım karakter bir kadın; Fetiye Nene. Herkes kendi cinsini çizmeyi seviyor olabilir. Erkekler çoğunlukta olunca erkek karakter de çok oluyor.
F.G: Aslında herkes kendi dünyasını çiziyor. Çizerler erkek olunca bunun konulara da yansıması doğaldır.
“Müstehcen espriler” yalnızca erkeklere mi özgü? Çizgilerde kadının “abartılması” ve cinselliğinin ön plana çıkarılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
İ.Ö: Elbette sadece erkeklere özgü değil. Ben de yararlanıyorum ancak bunun erkek diliyle yapılmasını, örneğin tecavüzün şaka malzemesi yapılmasını asla doğru ve komik bulmuyorum.
F.G: Ben de “müstehcen” karikatürler çiziyorum ara sıra, ama anlatım tarzında bir farklılık var. Sonuçta cinsellik hayata dair karikatür çiziyorsanız bunu es geçemezsiniz. Abartı karikatürün doğasında var. Kadın ve erkek çizerlere göre farklı bir ele alış biçimi var kuşkusuz. Kadını çizerken biraz özdeşleşiyorsun aslında. Tecavüzün esprisini yapamazsın mesela. Fark burada sanırım.
Sizin izinizden gitmek isteyen genç nesle tavsiyeleriniz neler? Sizce nasıl bir yol izlemeleri gerekiyor?
İ.Ö: Bol bol çizin. Erkekler ne der diye düşünmeden çizin.
F.G: Karikatür çizmenin kolay çok yolu var ama aynı zamanda çok zor tek yolu var. Bir kağıt, bir kalem ve çok çalışmak. Süreklilik çok önemli; algıyı hep açık tutmak, okumak, farklı bakış açıları geliştirmek önemli...

Haberin Devamı

‘Ciddiye alınmadık’

Geçmişte Türk karikatürist kadınların “ciddiye alınmama” sorunları vardı. Benzer durumlar yaşadınız mı?
İ.Ö: Evet yaşadım. Amatörken nasıl olsa kadın kontenjanından bana köşe verileceğini o yüzden rahat olmamı söylemişti bir başka erkek amatör (gülüyor).
F.G: Vardı öyle bir durum. Bakış açısı farklılığı diyelim.
Kadının çizmeye ‘cesaret edemeyeceği’ konu var mı?
İ.Ö: Öyle bir konu yok. Erkekler hangi konuda çizebiliyorlarsa ben de o konuda çizerim!
F.G: Cesaret etmemekten ziyade elinizin varamadığı konular oluyor. Kara mizahı yapılabilir ama mesela dayak yiyen bir kadınla ilgili ya da tecavüzle ilgili komik bir şey çizemem ama erkek karikatürcüler bunu yapıyor. Yani olaya sadece çizgi olarak bakamıyorum bu konularda.

Yazarlar