Populer Bilim Cihazları küçültme teknolojisine ödül

Cihazları küçültme teknolojisine ödül

27.07.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Elektronik cihazların süper bilgisayarlar kullanılmadan küçültülmesine katkı yapan çalışma, ödüllendirildi.

Cihazları küçültme teknolojisine ödül

Selma Kasap

Koç Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. İrşadi Aksun’un elektronik cihazların süper bilgisayarlar kullanılmadan küçültülmesine katkı yapan çalışması, kendisine TÜBİTAK "Bilim Ödülü"nü getirirken, bilim dünyasında da büyük ilgi topladı.

Prof. Dr. Aksun’un bugüne kadar bilim dergilerinde 300’ün üzerinde atıf yapılan çalışması, Amerika’da basılan bilimsel kitaplarda da ilgi odağı oldu.
        
TÜBİTAK’ın bu yıl "Bilim Ödülü"ne layık gördüğü Prof. Dr. Aksun, çalışmalarını AA muhabirine anlattı. Aksun, kendisine "Bilim Ödülü" getiren çalışmasının, çok katmanlı elektronik devrelerin hızlı ve doğru analizlerini olanaklı kılarak bu tür cihazların süper bilgisayarlar gerektirmeden tasarlanmasına katkı sağladığını ifade ederek, "Bu, çok katmanlı yapıların analizlerinin en zor ve en zaman alıcı kısmı sayılan hesaplamayı çok hızlandıran bir yöntem" dedi.
        
Aksun, dünyada cep telefonları, bilgisayarlar, sayısal fotoğraf makineleri, DVD çalıcıları ve MP3 gibi elektronik cihazların küçültülmesi ve aynı zamanda fonksiyonlarının artırılması yönünde pek çok çalışmanın yürütüldüğünü hatırlattı. Daha önce, Amerikalı bilim adamı Prof. R.R. Tummala’nın, elektronik dünyasını konu alan IEEE Spectrum dergisinin Haziran 2006 sayısında, cihazların küçültülmesi çalışmalarını, "bir kol saatinin cep telefonu, Ipod, fotoğraf makinesi ve bir bilgisayar içerebileceğini" gösteren hayali bir resim ile çarpıcı bir şekilde vurguladığını anlatan Aksun, "Bir cihaza bütün bu işlevleri yaptırabilmek için tasarlanacak devrelerin çok katmanlı ortamlarda tasarlanması kaçınılmazdır. Bu durumda, çok katmanlı devrelerin hızlı ve doğru analizleri gerekmekte ve bunlar için bazı sayısal yöntemler geliştirilmektedir" dedi.
        
Bu konudaki çalışmalarının ilk olarak 1996 yılında bilimsel dergilerde yayımlanmaya başladığını, bu çalışmasına da bugüne kadar 300’ün üzerinde atfın yapıldığını kaydeden Aksun, doktora öğrencileri ile çalışmalarının uzun süre devam ettiğini bildirdi. Aksun, bundan sonraki çalışmalarının ise nanoteknoloji ağırlıklı devam edeceğini dile getirdi.
        
Amerika'da yayımlanan kitaplar
        
Aksun’un doktora öğrencisi Noyan Kinayman ile birlikte Amerika’da yayınlanan "Düzlemsel Katmanlı Yapılarda Baskılı Devrelerin Elektromanyetik Analizi" isimli yazılımı ve bunun kullanım kitabı 2000 yılından beri bu alanda çalışan bilim insanları için önemli bir kaynak özelliği taşıyor. Aksun yine öğrencisi Kinayman ile birlikte hazırladığı ve 2005 yılında ABD’de yayımlanan "Modern Mikrodalga Devreleri" isimli yayını ile bu alandaki birikimlerini üniversite öğrencileri ve araştırmacılar ile paylaşıyor.
        
TÜBİTAK’ın bilim ödülü
        
Prof. Dr. Aksun, TÜBİTAK’ın 2007 yılı mühendislik alanında layık görüldüğü bilim ödülü ile ilgili duygularını dile getirirken, "Bu tür ödüller, biz bilim insanlarını duygulandırıyor ve motive ediyor ama bilim çalışmalarımızı ödül için yapmıyoruz" dedi.
        
Bilim adamı olarak yaptıkları çalışmalara, bilim çevrelerinin onay vermesi ve takdir etmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade eden Aksun, "Türkiye’de yapılan pek çok bilimsel çalışma, dünyadaki gelişmelere katkı sağlıyor. Bu tür ödüllerle bilim insanlarının teşvik edilmesi onore edici davranışlar" diye konuştu.
        
"Bilim, halkın anlayacağı düzeye çekilmeli"
        
Aksun, genç ve çocukların daha çok bilime teşvik edilmesi ve bilimsel düşüncenin yaygınlaştırılması için medya kuruluşları ile bilim adamlarına büyük görevler düştüğünü söyledi. Aksun, "Bilimi, normal bir insanın anlayabileceği bir dilde anlatabilecek programlar yaygınlaşmalı.
 
Örneğin, gençler günlük yaşantılarında sıklıkla cep telefonu, Ipod, MP3 çalar gibi cihazları kullanıyorlar, ancak bunların nasıl çalıştığına dair bilgileri yok. Oysa medya kuruluşları, akademisyenlerin desteğiyle hazırlayacakları bu tür programlarla gençlerin bilime daha çok ilgi duymasına ve bilimin günlük hayatta da konuşulabilir düzeye gelmesine katkı sağlayabilirler" dedi.