Populer Bilim Güneşin ve hayatın esrarı Güney Kutbu'nda

Güneşin ve hayatın esrarı Güney Kutbu'nda

08.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bilim adamları, başka dünyalardan gelen, paha biçilemeyecek değere sahip "çakıl taşlarını" Güney kutbunun bakir kar ve buzları arasında arıyor.

Güneşin ve hayatın esrarı Güney Kutbunda
Uzmanlar, bulacakları parçacıklar sayesinde Güneş sisteminin ve hayatın kökenini aydınlatacaklarını umuyor. Kütle ve Nükleer Tayfölçümü Merkezinden (CSNSM) astrofizikçi Jean Duprat, "Amacımız, kuyrukluyıldız veya göktaşlarından kaynaklanan tozları bulup Güneş sisteminin başlangıcını incelemek. Bir başka deyişle, yaklaşık 4,5 milyar yıl önce yıldızımızı oluşturan maddelere en yakın olabilecek parçaların peşindeyiz" dedi.

Güney kutbu; Ay, diğer gezegenler veya asteroidlerden gelen taşların araştırılması için en uygun mekan olarak görülüyor. İnsanoğlunun yol açtığı her türlü kirlilikten uzak, uçsuz bucaksız bembeyaz buzulların arasına düşmüş dünya dışı "çakıllar" kolayca bulunabiliyor.Jeologlar, en az 30 yıldır bölgeyi bu amaçla didik didik ediyor.

Avrupalılar, Amerikalılar, Japonlar ve Ruslar, Güneş sisteminin oluşumuna ilişkin esrar perdesini kaldırabilme umuduyla bu süre zarfında bölgeden irili ufaklı binlerce meteor parçası topladı. Ancak son yıllarda bu araştırmalar, daha ziyade 25 ila 500 mikron (milimetrenin milyonda biri) boyutlarındaki gezegenler arası toz parçacıkları üzerinde yoğunlaşıyor.

Fransız ve İtalyanların 3200 m irtifada, sahilden 1100 km içerde ortaklaşa kurduğu Concordia araştırma üssünde çalışan Duprat, karda 6 metre derinliğe kadar inerek "mikrometeor" aradıklarını söyledi. Hedeflerinin, kuyrukluyıldızların içine hapsolup kalmış erken dönemlere ait materyal bulmak olduğunu söyleyen uzman Duprat, gezegenimize yılda tahminen toplam 6 bin ton göktaşı düştüğünü kaydetti.

Duprat’a göre, Concordia’da bulunan "mikrometeorların" yüzde 80 kadarında demirsülfür tespit edildi. Bunların birinde de karbonat bulundu. Astrofizikçiye göre, kolay çözülebilen bir element olan karbonatın varlığı, mikro meteoritin fazla değişim göstermediğine işaret ediyor.

Concordia’daki çalışmaların, ayrıca gezegenimizde hayatın ortaya çıkışının üzerindeki esrar perdesini de günün birinde kaldırabileceği ümit ediliyor. Kimya uzmanı Michel Maurette, en az 3,9 milyar yıl önce Dünya’nın uğradığı yoğun meteor bombardımanlarıyla gelen azot ve neon gibi uçucu elementlerin, atmosfer ve ilkel okyanusların oluşumunda belirleyici rol oynadığını düşünüyor.