17.03.2006 - 08:28 | Son Güncellenme:
Hidrojen enerji çalışmalarına 1974 yılında başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Veziroğlu, 2003 yılında İstanbul’da, BM Endüstriyel Kalkınma Teşkilatı bünyesinde Milletlerarası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi’nin kurulduğunu söyledi.
"Hidrojen enerjisinin kullanımıyla her ülke kendi enerjisini üretir hale gelecek, petrol savaşları olmayacak. Bu enerjiyle elektrik üretilebilecek, doğalgaz hattıyla ısınmada ve araçlarda ucuz ve temiz yakıt olarak kullanılabilecek. Bazı ülkelerde hidrojen enerjisiyle kurulan elektrik santralleri bulunuyor. General Motors şirketi, hidrojen enerjisiyle çalışan otomobil üretmek için 1 milyar dolar ayırdı. Alman denizaltılarında da bu enerji kullanılıyor. Biz sanayideki, otomobil üretimindeki yenilikleri, birçok şeyi geriden takip ettik. Ülke olarak birçok devrimi geç yakaladık, umarım hidrojen devrimini diğer ülkelerle birlikte yakalarız."
Pilot projeler"Merkez 2004 yılı Mayıs ayında çalışmalara başladı. Bütün dünyada pilot projeler başlatıldı. Dünya genelinde 2070’li yıllarda hidrojen enerjisine geçilmiş olacak. İzlanda, planını 2030 yılı için yaptı. Çin’de su gücüyle üretilen hidrojenle elektrik santrali, Libya’da güneş enerjisiyle üretilen hidrojenle bir kasabanın bütün enerji ihtiyacının karşılanması, Arjantin’de rüzgar enerjisiyle üretilen hidrojen denemeleri, Türkiye’de İstanbul’da otobüslerin hidrojenle kullanımı, Ünilever firmasında hidrojen enerjisi kullanımı denemeleri, Pamukkale bölgesinde güneş enerjisiyle üretim gibi birçok proje başlatılıyor."
Prof. Dr. Veziroğlu, özellikle sanayi bölgelerinde doğalgaz kullanarak elektrik üreten sanayi kuruluşlarının, hidrojen enerjisine geçmesiyle maliyetlerin önemli ölçüde azalacağını bildirdi.