Populer Bilim Küresel ısınmaya karşı önlem alın!

Küresel ısınmaya karşı önlem alın!

03.04.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yaşam tarzınız, yaşadığınız yer ve tüketim alışkanlıklarınız küresel ısınmaya ne kadar katkınız olduğunu belirliyor.

Küresel ısınmaya karşı önlem alın

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülen Güllü, "Herkesin tek başına yılda 10 ton karbondioksit salınımı yaptığını düşünürsek, yaklaşık 5.5 adet dünyaya ihtiyacımız olacak" dedi.
    
Prof. Dr. Gülen Güllü, AA muhabirinin, küresel ısınmaya karşı alınabilecek bireysel ve ulusal ölçekli tedbirlere ilişkin sorularını yanıtladı. Dünyada yaşayan herkesin küresel ısınmaya katkısı olduğunu anlatan Güllü, "Bunun ne kadar olduğunu, kişinin yaşam tarzı, yaşadığı yer, tüketim alışkanlıkları belirliyor. Ne kadar yakıt harcadığımız, ne kadar elektrik tükettiğimiz, otomobil ve uçakla ne kadar seyahat ettiğimiz gibi şeyler, karbondioksit salınımına ne kadar katkımızın olduğunu ortaya çıkaran bileşenler" dedi.
    
Ulusal bildirime göre, Türkiye genelinde her bireyin yılda 4.2 ton karbondioksit salınımında bulunduğunu hatırlatan Güllü, büyükşehirde yaşayan, karı-koca işe ayrı ayrı arabayla giden, evinde elektrik ve doğal gaz kullanan, yılda bir kez uçağa binen 3 kişilik bir ailenin yıllık toplam karbondioksit salınımının 15 ton olduğunu söyledi.
    
Güllü, böyle bir ailede yaşayan bir kişinin, dünyada ne kadar alanda ekolojik tahribata yol açtığını gösteren, "ekolojik ayak izi"nin 10 hektar olduğunu belirterek, "Herkesin bu şekilde tüketim yaptığını farz eder ve dünyanın yüz ölçümünü göz önüne alırsak, yaklaşık 5.5 tane dünyaya ihtiyacımız olacak" dedi.
    
Bireysel tedbirler

    
Güllü, 15 tonluk karbondioksit salınımının üçte birinin elektrik ve doğal gaz sarfiyatından, yaklaşık yarısının araba kullanımından, geri kalanının da uçak ve tüketim alışkanlıklarından kaynaklandığını ifade etti.
    
Bu değerin en azından 1 tonunu aşağıya indirmenin, evde alabileceğimiz önlemlerle mümkün olduğunu belirten Güllü, şunları kaydetti:
    
"Enerji harcamamızın en fazla kısmını, ısınma için yapıyoruz. Eğer evde üzerimize bir hırka alarak oturup, ısıyı 1 derece düşürebilirsek, ailece atmosfere bırakacağımız yıllık 0.4 ton karbondioksit engellenecektir.
    
Bunun yanında elektrikli cihazların "stand-by" konumunda bırakılması da enerjiyi bir miktar da olsa gereksiz harcamamıza neden olmaktadır. Cihazları tamamen kapatmak yoluyla yine bir aile, yılda 150 kilogram karbondioksidi atmosfere bırakmamış olur."
    
Güllü, elektrik tasarrufuyla evde alınabilecek diğer önlemleri, şarj
cihazlarını prizde bırakmamak, çok parlak ışıkları söndürmek, A sınıfı cihazları tercih etmek, dondurucuları sızdırmaz hale getirmek, çamaşır makinesinde yıkama sıcaklığını düşürmek ve daha verimli ampul kullanmak olarak sıraladı. Güllü, bir ailenin, daha verimli ampuller kullanarak, yılda 200 kilogram daha az karbondioksit bırakacağını belirtti.
    
Ancak, "temiz teknoloji" denilen, az tüketen, az kirleten ürünlere bir anda geçiş yapmanın, ekonomik ve çevresel külfeti bulunduğuna dikkati çeken Güllü, bu ürünlerin ihtiyaç oluştuğu zaman alınmasında yarar olduğunu ifade etti.
    
Küresel ısınmayı önlemek için yapılacak şeylerden birinin de mecbur kalmadıkça araba kullanmamak olduğunu ifade eden Güllü, "Tabii hangi tip araba kullandığınız da önemli. Arabanızın yakıt sarfiyatının nasıl olduğu, katkınızı çok belirliyor" dedi. Güllü, uçakla yolculuk etmenin de çok ciddi karbon emisyonuna neden olduğunu ekledi. Gülen Güllü, evlerin yalıtılmasıyla da ısının
havaya atılmasının önleneceğini belirtti.

Çevreci vejetaryenler

Prof. Dr. Gülen Güllü, vejetaryen beslenenlerle hayvansal gıdalarla beslenen kişilerin karbon emisyonları arasında da ciddi fark bulunduğunu söyledi.

"Hayvansal gıdayla beslenenlerin, besin parçalayabilmek için daha fazla enerjiye ihtiyaçları var, oysa sebzeler çok daha hızlı parçalanıyor" diyen Güllü, "Daha fazla sebze tüketen toplumlarda, daha düşük karbon emisyonları söz konusu" dedi.
    
Güllü, yiyecekleri kendi bölgemizden temin etmenin de daha az karbon salınımına neden olduğunu belirterek, "Afrika’dan gelen mangoyla besleniyorsam, bana ulaşana kadar geçirdiği, nakliye gibi safhalarda emisyona neden oluyor. Aynı şey, giyecekler için de geçerli" dedi.  

Ulusal ölçekli önlemler
    
Prof. Dr. Gülen Güllü, karbondioksit salınımındaki bireysel katkımızın yüzde 50’sinin, arabayla işe gidip gelmemizden kaynaklandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
    
"Büyükşehir belediyelerinin, diğer alt yapı hizmetleri vs.’yi bir kenara bırakıp, bir an önce ulaşımla ilgili problemi çözmesi gerekiyor. Yeni kavşaklar, alt geçitler, üst köprüler yapılacağına, metro yapılması lazım. Arabaların bir yerden bir yere daha hızlı ulaşmasını sağlayacak önlemler paketi var, ancak insanların medeni ölçülerde toplu taşınmasını sağlayacak önlemler geri planda."
    
Teknolojinin, çevreye uyumuyla ilgili bazı teşviklerde bulunması
veya önlemler alması gerektiğini ifade eden Güllü, "Örneğin hem benzin, hem elektrikle çalışan hibrid arabaların, Türkiye’de piyasaya hızla çıkarılması, bu arabalara vergi indirimi getirilmesi veya teşvik sağlanması, karbon emisyonlarının azalmasına yönelik katkı sağlayacaktır" diye konuştu.
    
Benzer uygulamanın, temiz çevre için kurşunsuz benzin fiyatının indirilerek de yapılabileceğine dikkati çeken Güllü, "Kamunun elinde de çok ciddi kirletme özelliği olan araçlar var. Bakımsız otobüsler elden geçirilmeli, eğer düzeltilemiyorsa hurdaya çekilip yenileri konulmalı" dedi.