Küresel ısınmaya karşı önlemler

Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, Konya Belediyeler Birliğinin Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlediği "Küresel Isınmanın Etkilerine Yönelik Alınacak Önlemler" konulu seminerde, küresel ısınmanın dünyanın ortalama sıcaklığının yükselmesi anlamına geldiğini; insan faaliyetleri nedeniyle atmosferde karbondioksit ve sera gazlarının artmaya başlamasıyla oluştuğunu belirtti.Küresel sıcaklığın geçen yüzyılda yaklaşık 0.5 derece arttığını ifade eden Prof. Dr. Aydın, 1850 yılından bu yana dünyanın en sıcak 11 yılının, son 12 yılda yaşandığını bildirdi.

Dünyanın sıcaklık kayıtlarının binlerce meteoroloji istasyonunda her an ölçüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Aydın, şunları kaydetti: "Bütün bu ölçümlerin değerlendirilmesi küresel ısınmayı işaret etmektedir. Endüstrileşme, enerji kullanımı, tarım gibi birçok insan faaliyetinden dolayı küresel ısınma dünya üzerinde her geçen gün artmaktadır. Ancak Türkiye, OECD ülkeleri içinde en düşük kişi başı karbondioksit salınımı değerine sahiptir. Gelişmekte olan bir ülke olması sebebiyle Türkiye’nin sanayileşmesi ve ekonomik göstergeleri henüz diğer OECD ülkeleri seviyesinde değildir. Ancak elimizdeki veriler, Türkiye’de de karbondioksit salınımının her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu nedenle küresel ısınmaya karşı bir an önce harekete geçilerek, gereken tedbirlerin alınması gerekir."

Küresel ısınmanın, sağlık, tarım, orman ve doğal hayatı olumsuz etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, küresel ısınmaya karşı yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması, enerji tasarrufunun artırılması, hava kalitesinin iyileştirilmesi, su kaynaklarının ve yaşam alanlarının korunması, alışveriş yaparken enerji ve su tasarrufu sağlayan, çevreyi kirletmeyen ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini bildirdi.

Küresel ısınmanın önlenmesi noktasında eğitimin de son derece büyük önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Aydın, şöyle devam etti: "Önlem alınmazsa, Türkiye’de yağışlarda genel olarak Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca azalış, Karadeniz kıyısı boyunca ise ani yağışlar ve buna bağlı sel ve erozyonda artış bekleniyor. Önlem alınmazsa küresel ısınma nedeniyle Türkiye’nin çölleşme tehdidi altındaki yarı kurak ve yarı nemli bölgeleri, özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz gibi bölgeleri, ormancılık, tarım ve su kaynakları açısından olumsuz etkilenecektir. Deniz seviyesinde ise yakın gelecekte önemli değişiklikler tahmin edilmemektedir. Küresel ısınma konusunda eğer hiçbir şey yapılmazsa sonuçları çok ciddi olabilir. Çok geç olmadan sadece kendimiz için değil gelecek nesiller, dünyada bizimle beraber yaşayan bitkiler ve hayvanlar için önlemler alınmalıdır."

3 bin 68 kuyudan 250'si ruhsatlı  

Konya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (KOSKİ) Genel Müdürü Ahmet Sorgun ise küresel ısınmanın dünya ve Türkiye için önemli olduğunu ancak, Konya için çok daha fazla önem arz ettiğini söyledi. Karaman yolu ve çevresinde 32 bin 500 hektar alanda yaptıkları çalışmada 3 bin 68 adet kuyu tespit ettiklerini, bunların sadece 250’sinin ruhsatlı olduğunu bildiren Sorgun, "Konya kapalı havzasında 100 bine yakın kuyu olduğunu düşünüyoruz. Konya’daki kaçak kuyuları tespit etme çalışmalarımız sürüyor. Yaptığımız bu çalışmalar mutlaka olumlu sonuçlar verecektir. Bugüne kadar abone sayımızda 25 bin artış olmasına rağmen su kullanımı tersine düşmüştür. Bu, çalışmalarımızın faydalı olduğunu österiyor" diye konuştu.

TEMA Vakfı Eğitim Bölümü Başkanı Celal Ergün, küresel ısınmanın etkilerine yönelik alınacak önlemler konusunda katılımcılara bilgiler verdi. Seminere, Konya Vali Yardımcısı Nevzat Dalkıran, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Memiş Kütükçü, sulama birliği başkanları, kaymakamlar, belediye başkanları ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.