Teknolojinin kültüre yansımaları

İstanbul’daki Bomontiada’da önceki gün Pozitif ve The British Council iş birliğiyle Remix Academy İstanbul başlıklı bir konuşma serisi gerçekleştirildi. Konuşmalar kapsamında Tate Dijital Direktörü Ros Lawler, Facebook Global Yaratıcı Direktörü Mark D’Arcy, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, British Film Institute Dijital Direktörü Edward Humphrey, Royal Shakespeare Company Dijital Gelişim Direktörü Sarah Ellis, Factory 42 Direktörü Dan Smith, İstanbul Tasarım Bienali Direktörü Deniz Ova, ATÖLYE Kurucu Ortağı Kerem Alper ve Design Museum Direktörü Alice Black’in olduğu çok sayıda isim günümüzün dijital imkânlarının kültürel hayata yansımalarını mercek altına altı.

Konuşmalar, Tate Dijital Direktörü Ros Lawler’ın sunumuyla başladı. Tate’in web sitesinin ziyaretçilere uygun hâle getirmeyi amaçladıklarını belirten Lawler, dijital imkânları nasıl kullandıklarını örnekledi. Lawler, çocuklar için dijital çizim tahtaları kurduklarını aktardı.

Royal Shakespeare Company Dijital Gelişim Direktörü Sarah Ellis ise tiyatro dünyasının dijital çağdan nasıl beslendiğini anlattı ve izleyicilerden gelen tepkilere göre hareket ettiklerini de ekledi. Dünyadaki en geniş sinema arşivlerinden birine sahip olan British Film Institute Dijital Direktörü Edward Humphrey ise enstitünün arşivinde ziyaretçiler için nasıl gezinti imkânları yarattıklarından bahsetti. Humphrey, “Klasik film ve dizi izleme alışkanlığının ötesinde ziyaretçilere neler sunabiliriz?” sorusunun yanıtını aradıklarını ifade etti.

Son konuşmayı gerçekleştiren Design Museum’dan Alice Black ise müze ziyaretçilerinin kendilerini artık müzenin merkezinde hissetmek istediklerini belirtti. Black bu amaçla müzenin hem sosyal medya platformaları hem de müze içindeki uygulamalarla izleyiciyi kazanmaya çalıştığını anlattı. Black, değişen izleyici profilini odağa aldıklarını ekledi.

Ataman: ‘Diyaloğu güçlendirmek istedik’

British Council Sanat Direktörü Cansu Ataman, Remix Academy İstanbul’la ilgili şöyle konuştu: “British Council olarak biz İngiltere’nin kültürel ilişkilerden sorumlu kuruluşuyuz. Kültürel ilişkileri sanat ve eğitim aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Yaratıcı ekonominin İngiltere’de başarılı olmasındaki en iyi örnekler kültür, teknoloji ve girişimciliğin kesiştiği noktadaki yeni iş modelleri, yeni girişim fikirleri ve yeni dijital iş birlikleri sayesinde olduğunu görüyoruz. İngiltere’nin bu başarısından ve bilgisinden yararlanarak Türkiye’nin potansiyeline ve ihtiyaçlarına cevap vermek, hem de iki ülke arasındaki diyaloğu güçlendirmek adına Remix’i Pozitif işbirliğiyle İstanbul’a getirdik.”

Pozitif strateji ve kültürden sorumlu genel müdür yardımcısı Alara Orhon ise etkinlik için, “Pozitif uzun zamandır, kültür sanat dünyasındaki tekil konserlerin, büyük event’lerin çok daha ötesinde işleri kapsıyor. Bu projelerden biri olan Pozitif ve British Council işbirliği ile gerçekleştirilen Remix Academy İstanbul, yenilikçi bir buluşma platformu. Profesyoneller arası bağlantı olanakları sunuyor. Yaratıcı endüstrilerin farklı seviyelerinden uzmanlar, freelance çalışanlar, sanat ve kültür kurumları, markalar, medya ve teknoloji kurumlarından çalışanlar bir araya geliyor. Katılımcılar aynı zamanda farklı sektörlerdeki gelişmeleri yakından izleme ve gelişmelerden kendi alanları için fikir üretme şansı yakalıyor” diyor.

Otoparkın dönüşümü

Peckham’daki kullanılmayan bir otoparkı çağdaş sanat galerisine dönüştüren Hannah Barry de konuşmacılar arasındaydı. Etkinlikte sohbet ettiğimiz Barry, mekânın çok sayıda insanı bir araya getirdiğini ve sanat mekânı olmayan bir yeri dönüştürerek yeni oluşumlara da ilham kaynağı olmayı amaçladıklarını söyledi. Barry, mekânın önceliğinin genç sanatçıları tanıtmak olduğunu ve buranın disiplinlerarası bir oluşum olarak ilerlediğini anlattı. Barry, yerel olduklarıdan dijital dünyada tanınmanın kendileri için önemli olduğunu da vurguladı.