The Others 77 yıl sonra dönüyorlar

77 yıl sonra dönüyorlar

30.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

77 yıl sonra dönüyorlar

77 yıl sonra dönüyorlar


Lozan Anlaşması'yla 1923'de dönmemek üzere doğudukları topraklardan çıkarıldılar. Mübadele ile Türkiye'den ayrılanlar dün İstanbul'a geldiler


       Balkan Savaşı'ndan Lozan Barış Anlaşması'nın imzalanmasına kadar geçen 12 yıllık sürede Türkiye'yle Yunanistan arasında karşılıklı göçler yaşandı. Bunların en kapsamlısı 30 Ocak 1923'te Lozan Barış Anlaşması'nın bir eki olan "Halkların Mübadelesi Sözleşmesi" sonrasında gerçekleşti.
       Mübadele Sözleşmesi'nin 1. Maddesi şöyle başlıyordu:
       "Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklularla Yunan topraklarına yerleşmiş, Müslüman dininden Yunan uyrukluların, 1 Mayıs 1923'ten başlayarak zorunlu mübadelesine girişilecektir. Bu kimselerden hiçbiri, Türk hükümetinin izni olmadıkça Türkiye'ye ya da Yunan hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan'a dönerek orayı yerleşmeyeceklerdir."
       İnsanları doğdukları topraklardan söküp alan bu anlaşmayla Türkiye'den 1 milyon 200 bin Rum Yunanistan'a gitti. Yunanistan'dan da 600 bin Türk Türkiye'ye geldi.
       Türkiye'den gidenler Anadolu'da edindikleri kültürlerini orada sürdürebilmek için örgütlendi. Dernekler kurdular, federasyon çatısı altında toplandılar.
       Yunanistan'dan gelenler ise "aman başımıza bir iş gelmesin" tevekkülü içinde böyle "tehlikeli" işlere girişmediler.
       Türkiye'de "örgütlenme" doğrudan yasadışı örgütlenmeyi çağrıştırıyordu. Sessiz, sakin oturdular... Birbirlerini bile aramadılar.
       Bu sessiz "mühacir" kitlesinin çocukları aradan 77 yıl sonra birbirlerini özlediler!..
       Bugün, Taksim'deki The Marmara Oteli'nde 13.00'te bir araya geliyorlarlar.
       Peki niye bu kadar geç?
       Bu soruyu "Büyük Mübadele Çocuklarının Çağrısı" adlı bildiriyi imzalayanlardan Sefer Güvenç anlatıyor:
       "Her şey 17 Ağustos sonrasında başladı. Hani Sağlık Bakanı Osman Durmuş, `Yunan kanı istemeyiz' dedi ya, işte o zaman kanım dondu!"
       Güvenç, kalkıp babasının doğduğu topraklara gidiyor.... Orada gördüklerinden çok etkileniyor:
       "Türkiye'den göç eden birinci kuşak evde Türkçe konuşuyordu. İkinci kuşak ise yarım Türkçe biliyordu. Yerleştikleri yerlere Nea Moudania (Yeni Mudanya), Nea Fukeo (Yeni Foça) Menemeni, Rize gibi isimler koymuşlardı."
       Sefer Güvenç, Türkiye'ye dönünce Yunanistan'dan gelmiş ailelerin çocukları olan arkadaşlarını arayıp diyor ki:
       "Biz de Yunanistan'daki bir dernek çatısı altında toplanalım."
       Atilla Karaelmas, Müfide Pekin, Füsun Çeliköz ve Çağatay Yaylalı, "Büyük Mübadele Çocukları Girişimi" adlı organizasyonu oluşturuyorlar. Telefonlar, fakslar, elektronik iletiler, (e - mail) derken ilk çekirdek toplantılar yapılıyor. Şimdi bugün ilk büyük toplantı gerçekleşiyor. 1923'te Türkiye'ye göç edenlerin çocukları, torunları ilk kez bir araya gelecekler. Toplantıya Yunanistan'dan da "mübadil konuklar" katılacaklar.