The Others Abant’ta ‘herkes için demokrasi’

Abant’ta ‘herkes için demokrasi’

24.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Abant’ta ‘herkes için demokrasi’

Abant’ta ‘herkes için demokrasi’


Abant Platformu heyecansız bitti. 17 maddelik bildiri böldü


       Demokratik hukuk devletiönin tartışıldığı 3. Abant Platformu, 17 maddelik ve katılımcıları ikiye bölen bir bildiriyle sona erdi.
       Yeni Şafak gazetesi yazarı Mustafa İslamoğlu, bildiriyi “fazla ihtiyatlı, kısık sesli ve heyecansız" olarak tanımladı. Doç. İlhami Güler ise, 28 Şubat, 312. madde gibi somut ve acil sorunlar hakkında somut tavırlar almak yerine genel yaklaşımların tercih edildiğini, bunun da katılımcıların çoğunu oluşturan öğretim üyelerinin “korkaklığından" kaynaklandığını söyledi. Demokraside Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Bozdemir de, “kimden korkuyoruz" diye sorup şöyle devam etti:
       “Maalesef bu toplantıdan daha fazla demokrasi çıkmadı."
       Öte yandan Prof. Salih Akdemir, “Bildiride her konu mevcut, yeter ki görebilelim" derken, FP milletvekili Cemil Çiçek de “Lafın tamamı deliye söylenir" diyerek bildiriyi övdü.
       Önceki yıllara oranla sakin geçen toplantıda yine İslam ve Güneydoğu söz konusu olduğunda sert tartışmalar yaşandı. Sonuçta, “İslam ile demokrasi arasında uyumsuzluk yoktur" cümlesi yerini, “İslam demokratik hukuk devletinin önünde bir engel değildiröe bıraktı. “Kültürel kimlikler" tanımlaması yerine de “kültürel özellikler" denildi.
       Esas olarak “Herkes için demokrasi" görüşünün hakim olduğu toplantıdan çıkan bazı mesajlar şöyle:
  • Demokratik hukuk devleti, şiddet içermeyen bütün inanç ve düşünce sistemlerine ve bunlara dayanan hayat tarzları karşısında eşit mesafede durur.
  • Doğal bir olgu olan toplumsal çeşitliliğin bütün unsurlarının temel hak ve özgürlüklerini eşit ve aynı biçimde güvence altına alan bir toplumsal sözleşme anlayışına dayanır.
  • Hiçbir birey veya grubun siyasetten ve kamu hayatından dışlanmaması gerekir.

           Politikacının görevi
           Türkiye’nin insan hakları ve demokratikleşme ile ilgili uluslararası taahhütleri dikkate alınmakla birlikte demokrasinin “özünde Türkiye toplumunun kendi varlık, dirlik ve düzenlik meselesi" olduğunun da altı çizildi.
           Yeni ve sivil bir anayasaya acilen ihtiyaç olduğu belirtilen bildiride “Devletin hiçbir kurumunun hiçbir icraatında, hukukun üstünlüğü ilkesi göz ardı edilemez. Demokrasilerde devletin, hukukun dışında ve üstünde meşru bir varlığı yoktur" sözleri dikkat çekti.



  • Yazarlar