The Others Akkuyu'da çevre harekatı

Akkuyu'da çevre harekatı

07.08.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Akkuyu'da çevre harekatı

Akkuyuda çevre harekatı

Kurulması planlanan nükleer santrale karşı düzenlenen "Anti - Nükleer Halk Şenliği" 9 Ağustos'ta başlıyor

ÇEVRE konusunda halkın duyarlılığını gösterdiği Bergama'dan sonra Akkuyu halkı da yaşadıkları çevrede söz sahibi olmak için harekete geçti. Halk, Mersin Akkuyu da kurulması planlanan nükleer santrale karşı 9 Ağustos günü "Anti - Nükleer Halk Şenliği" düzenliyor.
Türkiye'nin 1998 yılında ciddi boyutlarda bir elektrik sıkıntısı yaşayacağını iddia eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Elektrik Dağıtım A. Ş. yetkilileri, 2010 yılına kadar biri İçel Akkuyu, diğeri de Sinop'ta olmak üzere 2 adet, 2020 yılına kadar da 8 adet nükleer santral yapılmasına karar verdi. Bunun üzerine harekete geçen Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), hazırladığı raporla nükleer enerjinin çevresel etkilerini ve finansman sorunlarını ortaya koydu.
TMMOB 2. Başkanı Mehmet Yüksek Barkurt düzenlediği basın toplantısında , Türkiye gibi az gelişmiş ülkeler için nükleer santrallerin büyük zararı olduğunu belirterek, "Uluslararası nükleer endüstrinin işsiz kalan firmaları TÜrkiye'yi arka bahçeleri gibi görüp, zararlı yatırımlarla para kazanmaya çalışıyorlar. Türkiye de buna göz göre göre göz yumuyor. Ülkemiz bu defa da tehlikeli bir serüvene sürükleniyor" dedi.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde nükleer santrallerin çevreye verdiği zarar ve yüksek maliyetli olduğu için kullunımdan kaldırıldığını ifade eden Barkurt, Türkiye'de çevrenin bürokrasiye kurban edildiğini söyledi. Enerji ve dağıtım alanında Türkiye'nin sık sık bürokrat değiştirdiğini ifade eden Barkurt, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gelişmiş ülkeler enerji portföylerinden nükleer santralleri hızla çıkartırken, Türkiye gibi az gelişmiş, dış borcu yüksek ve yönetsel etkinlikten yoksun ülkelerin enerji bürokrasileri nükleer santrallare adeta saplantılı bir kutsanmışlıkla yaklaşmaktadırlar. Ülkemizin gerek finansman, gerekse teknik ve bürokratik eksiklikleri nükleer enerjiyi daha da riskli kılıyor. Bu eksikliklere rağmen israr etmek sadece ihale yapma kaygısından kaynaklanıyor".

Türkiye'nin gelecek yıllar için enerji sıkıntısıyla karşılaşmasının sözkonusu olduğunu belirten Barkurt, nükleer enerjiye karşılık rüzgar ve güneş enerjisinin kullanılabileceğini söyledi. Gelişmiş ülkelerde 1000 megavatlık kapasitede rüzgar enerjisi üretildiğini ifade eden Barkurt, yenilenebilir ve temiz kaynakların kulanımını önerdi.
Elektrik enerjisi alanında yaşanan en büyük eksikliğin iletim ve dağıtımın kontrolsüzlüğü olduğunu ifade eden TMMOB 2. Başkanı Barkurt, "Ülkemizde enerji tasarrufu hala önemsenmiyor. Eğer etkin bir tasarruf sağlanırsa, nükleer santrale gerek kalmadan yeterli enerjiye sahip olunur" diye konuştu.

Çevre Mühendisleri Odası adına söz alan Ali Yiğit de, nükleer santrallerin yetkili teknik personelle yapılabileceğini belirterek, "Türkiye'de bu konuda yetişmiş eleman yok. Bu santralleri işletmek için dışarıdan teknik adam ve eleman getirilecek. Bu açıdan nükleer enerjiyi savunanların istihdam yaratacağı görüşü geçersiz ve bölge halkını kandırmaya yönelik" dedi.
Nükleer santrallerde kullanılan uranyum madeninin de Türkiye'de çok az miktarda bulunduğunu anlatan Yiğit, "Nükleer santraller teknoloji, yakıt ve yedek parça bakımından dışa bağımlı olacaktır. Denetleme ve linaslama için kadro mevzuatı bile bulunmayan kurumlarımızdan teknoloji transferi beklemek de hayaldır. Nükleer santral nereye kurulmuşsa oranın başına bela olmuştur. Türkiye de nükleer lobisinin senaryosuna uygun hareket ediyor" diye konuştu.
Türkiye'nin doğası en temiz yörelerinden biri olan Akkuyu'da yapımı düşünülen santrale karşı Akkuyulular da harekete geçti."Ekoturizm" denilen çevre turizmi açısından değerlendirilmesi düşünülen bölgede, nükleer santral kurulacağının açıklanması üzerine kampanya başlatan Akkuyulular, 9 Ağustos'ta düzenleyecekleri "Anti - Nükleer Halk Şenliği" ile "nükleer santrale hayır" diyecekler.