The Others Atatürk İngilizleri atlattı

Atatürk İngilizleri atlattı

19.05.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Atatürk İngilizleri atlattı

Atatürk İngilizleri atlattı

       MİLLİYET, ulu önder Atatürk'ü ve arkadaşlarını Samsun'a götürerek tarihi yolculuğunu gerçekleştiren Bandırma Vapuru'nun kaptanı İsmail Hakkı Durusu'nun torunu Nejat Ulugöl'le görüştü. Torun Ulugöl'le birlikte Kaptan'ın Feriköy Mezarlığı'ndaki kabristanına gitti. Ve torununun ağzından 79 yıldır bir türlü gerçekleşmeyen vasiyetini öğrendi.
       Bandırma Vapuru'nun süvarisi İsmail Hakkı Kaptan'ın bir çelik şirketinde çalışan torunu 68 yaşındaki Nejat Ulugöl, dedesine yapılan tarihi haksızlıkları anlattı. 79 yıl geçmesine rağmen Kaptan'la ilgili tarihi bilgilerin yanılgılarla dolu olduğunu anlatan Ulugöl, dedesinin isminin bugüne kadar hiçbir gemiye verilmemesinden de, aile olarak büyük üzüntü duyduklarını söyledi.
       İsmail Hakkı Kaptan'ı en çok üzen iki şeyden birincisinin Karadeniz'e sefer yapan acemi bir kaptan olarak tanıtılması, ikincisi de geminin pusulasız olarak tarihe geçmesi olduğunu anlatan Ulugöl, "Dedemin iki vasiyeti vardı. Birinci vasiyeti, Karadeniz'e ilk defa çıkan kaptan olmadığının anlatılmasıydı. İkinci vasiyeti de geminin pusulalarının olduğunun anlatılması ve tarih kitaplarında bunun düzeltilmesiydi. Ama bu vasiyeti aradan bunca yıl geçmesine rağmen gerçekleşmedi. Bu aileyi yıllarca üzdü" dedi.
       Kaptan'ın 1919'dan önce 5 yıl Karadeniz'e sefer yaptığını kaydeden Ulugöl, "Hindistan'a kadar gitmiş bir kaptan. Mesleğinde 30 yıllık. Geminin pusulasız olduğu konusu ise tam bir safsata. Bu Atatürk'e de büyük haksızlık. Bizi en çok üzen, Falih Rıfkı Atay gibi, üstelik o yılları yaşamış bir kişinin araştırmadan Kaptan'ı böyle tanıtmış olması. Pusulasız gemi olmaz. Bir gemide en az iki üç pusula vardır. Atatürk o kadar büyük bir adam ki, O'nun böyle pusulasız bir gemi ve acemi kaptanla çıkması ona hiçbir şey kazandırmaz" diye konuştu.
       Ayrıca belgesel olarak çevrilen filmlerde de dedesine büyük haksızlık yapıldığını anlatan Ulugöl, şöyle konuştu:
       "Atatürk o filmlerde, sürekli kaptan köşküne çıkan ve etrafını kontrol eden bir kişi olarak gösterildi. Atatürk o kadar yüce bir insan ki, ancak filmde yanlış bir imaj yaratılmış. Neredeyse sürekli tedirgin, korkak, habire kaptan köşküne çıkan bir portre. Oysa Atatürk kamarasından çok az çıkmış. Arada bir rotayı sormuş. Ayrıca sefere çıkmadan bir gün önce Atatürk, dedemle yolculuk hakkında görüşmüş. `Kaptan hazırlan yarın gidiyoruz' demiş. Dedem eşine bile sefere çıkacağını söylememiş. Atatürk, Beşiktaş'ta Askeri Yollama Müdürü Sadullah Bey tarafından bir motorla Bandırma'yı karşılamaya gitmiş. Çünkü vapur, Sirkeci'de İngilizler tarafından sıkı kontrolden geçirilmiş. Atatürk vapura Kız Kulesi açıklarından binmiş. İngilizler geminin peşine düşmüşler. Kaptan herhangi bir durumda karaya çıkma imkanı durumu yaratmak için kıyıdan kıyıdan gitmiş ve izini kaybettirmiş. Ancak döndüğü zaman eşine söylemiş."

       Ulugöl, Türk Tarih Kurumu başta olmak üzere hiç kimsenin bu tarihi yanılgıyı düzeltme yoluna gitmediklerinden yakındı ve, "Biz aile olarak mücadele etmekten yorulduk. Olayın en yakın tanığı olan Kaptan'ın karısı yani anneannem ve anneme bile, üstelik onlar hayattayken bu konunun doğruluğunun araştırılması için başvurulmadı. Biz düzeltmeye çalıştık. Aileden olan Burhan Karadeniz, dedemle sohbeti olan bir kişiydi. O da defalarca başvurdu. Ancak yankı bulmadı, kısaca Türk Tarih Kurumu ilgilenmedi. İş Bankası'nın dökümanter filmi iki yıl önce televizyonda gösterilmişti. Bunun üzerine o zamanki İş Bankası Genel Müdürü Ünal Korukçu'ya bir yazı yazdım. Bana yanıt olarak, beni tekzip eder mahiyette yazılar gönderdi. O Falih Rıfkı'nın yazılarından alıntılar yapmış"

       Ulugöl, dedesinin Atatürk tarafından bir kez çağrıldığını belirterek, "Ancak dedem, diğer gemi mürettabatının Atatürk'ten yardım istediğini öğrenince gitmekten vazgeçti. Kendisi de giderse, belki Atatürk de böyle bir şey teklif eder diye düşünmüş. Çünkü dedem çok mütevazi bir insandı. Yaşamının son günlerini kanaryalarıyla, çiçekleriyle uğraşarak geçirdi. Parada pulda gözü olmayan bir insandı" dedi.
       Nejat Ulugöl, dedesinin geçtiğimiz yıllarda Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından bir gemiye isminin verilmesinin gündeme geldiğini, ancak siyasi nedenlerle bu projenin gerçekleşmediğini söyledi.

       19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, bugün tüm yurtta, dış temsilciliklerde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde törenlerle kutlanacak.
       Ankara'daki kutlama törenleri, Atatürk'ün 79 yıl önce 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığı saat olan 07.00'da yapılacak 21 pare top atışıyla başlayacak. Daha sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başkanlığındaki heyet Anıtkabir'i ziyaret ederek çelenk koyacak ve Ata'nın manevi huzurunda saygı duruşunda bulunacak. 19 Mayıs Stadı'ndaki törenler ise Demirel'in şeref tribünündeki yerini almasıyla başlayacak. Samsun'dan getirilen bayrakla Selanik'ten getirilen toprak milli atletlerce Demirel'e sunulacak.
       19 Mayıs Stadı'ndaki törenler, paraşütle atlama gösterileri, tören geçişi ve öğrencilerin tribünde oluşturacakları fon eşliğinde saha içinde gerçekleştirilecek folklor ve beden eğitimi gösterileriyle sona erecek.
       19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, İstanbul'da da çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Törenler, saat 09.30'da Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenklerin konulmasıyla başlanacak daha sonra Ali Sami Yen Stadı'nda sürecek. Statdaki törende "Dağ Başını Duman Almış" marşının söylenmesinin ardından gençlik adına Ümraniye Anadolu Lisesi öğrencisi Ozan Kalkan Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni, tören komutanı tarafından da Gençliğin Atatürk'ü cevabı okunacak. Daha sonra geçit töreni, sivil okulların gösterileri, Deniz Lisesi'nin gösterileri ve 10. Yıl Marşı'nın (Cumhuriyet Marşı) okunmasıyla tören sona erecek.
       Ali Sami Yen Stadı'ndaki gösteriler sırasında özel bir kuruluşça yaptırılan 4 bin 500 metrekarelik ve 1 ton ağırlığındaki Türk Bayrağı, gösteri gruplarınca sergilenecek. Genness Rekorlar Kitabı'na giren Yunanistan Bayrağı'ndan sekiz kat daha büyük olan Türk Bayrağı dünyanın en büyük bayrağı ünvanını da aldı.
       Hava koşullarının uygun bulunmaması durumunda tören İstek Özel Atanur Oğuz Lisesi Salonu'nda yapılacak, gösteriler ise İl Kutlama Komitesi'nin uygun göreceği bir günde yapılacak. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nce de bir Gençlik Şenliği yapılacak.
       * Samsun: Törenler Gazi Mustafa Kemal'in Samsun'da karaya ayak bastığı liman içinde saat 07.00'de, 21 pare top atışıyla başlayacak. Saat 08.00'de Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasından sonra liman sahasındaki törene geçilecek. Saat 08.45'de Atatürk sembolü bayrağı taşıyan özel bot rıhtıma yanaşacak. Öğrenciler tarafından taşınan bayrak burada karaya çıkarılacak. Bayrak, oluşturulacak kortej eşliğinde İlkadım Anıtı önüne getirilip, burada göndere çekilecek. Törenler, 19 Mayıs Stadı'nda sürecek. Türk Hava Kuvvetleri Akrobasi Timi Türk Yıldızları gösteri yapacak.
       * Erzurum: Törenler, 07.00'de başlayıp 24.00'e kadar sürecek. Cemal Gürsel Stadyumu'nda kız ve erkek öğrenciler gösteri yapacak. Atatürk Üniversitesi Beden Eğitim Bölümü öğrencileri de gösterileriyle şölene renk katacak.
       * Trabzon: Avni Aker Stadı'ndaki törende günün anlam ve önemini belirten konuşmaların ardından, öğrenciler tarafından şiirler okunacak, halkoyunları ekipleri ve öğrenciler çeşitli gösteriler sunacak. Sportif etkinliklerde başarılı olan öğrencilere ödül verilecek. Öğleden sonra Atatürk Parkı ve Atapark'ta folklor şenliği gerçekleştirilecek.
       * Diyarbakır: Atatürk Stadı'ndaki törende Milli Eğitim Müdürü Haydar Akkaya'nın yapacağı konuşmanın ardından öğrenciler şiirler okuyacak. Paraşüt ve polis okulu öğrencileri de gösterilerde yer alacak.
       * İzmir: Saat 09.00'da Atatürk Anıtı'na çelenk koymasıyla başlayacak olan tören, Atatürk Stadı'nda yapılacak olan öğrenci gösterileriyle devam edecek ve THK'nın saat 11.00'de yapacağı paraşüt gösterileriyle son bulacak.

       BİR süredir istikrarlı yönetim ve Türkiye'nin daha iyi idare edilmesi konusunda başlattığı sistem tartışmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 19 Mayıs mesajında da "Türkiye'nin daha süratli adımlar atabilmesi ve uzun vadeli projeksiyonları gerçekleştirecek şekilde yeniden yapılanabilmesi için ihtiyacı olan demokratik istikrardır" dedi.
       19 Mayıs'ı "Türk milletinin yeniden dirilişinin sembolü" olarak nitelendiren Demirel, mesajında şu görüşleri dile getirdi:
       "Türkiye, laik - demokratik cumhuriyetin 75 yıllık muhteşem kazanımlarıyla dostluğu aranan bir dünya devleti haline geldi. Milletimizin birlik ve beraberliğinin, ülkemizin bölünmez bütünlüğünün korunması, devletimize ve demokratik rejimimize inancımızın her şart altında muhafaza edilmesi şarttır. Ancak bu takdirde sorunlarımızı çözer, arzuladığımız Türkiye'yi kurabiliriz. Türkiye, önümüzdeki yüzyıla istikrar arayan bir ülke olarak değil, bu konudaki tüm tartışmalardan arınmış, demokratik istikrar içerisinde gelişmesini sürdüren bir ülke olarak girmelidir."
       Türkiye'nin uygarlığın altın üçgeni olan temel hak ve hürriyetleri hayata geçiren bir hukuk sistemi ve siyasal rejim, istikrarlı ve güçlü bir ekonomi ile güvenliği tesis ettiğini kaydeden Demirel, gençlere şöyle seslendi:
       "Devleti idare edilir olmaktan çıkarmayı amaçlayan her türlü harekete karşı uyanık ve dikkatli olunuz. Devletimizin bekası ve demokratik cumhuriyet niteliğinin korunması konusunda sizlere büyük görevler düşmektedir. Türk gençliği insan haklarına saygılı, milli iradeye dayanan demokratik cumhuriyetin teminatı ve bu değerlerin ülkemizde kökleşmesi için öncülük görevi yüklenen en değerli varlığımızdır. Anayasal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti, temel niteliklerini, hedeflerini, prensiplerini, sistemini koruyarak hür ve serbest bir ülke olarak yoluna devam edecektir. Geldiğimiz noktada durmayacağız."
       * Başbakan Mesut Yılmaz: "Türkiye'nin geleceğinin teminatı gençlerdir. Her Türk genci birer bayrak ve daima yükseklerde bulunması gerektiğine inanıyorum. Gençlerine güvenmeyen milletler, yarınlarını kurtarmakta acze düşerler. Türk milleti Atatürk'ün izinden ayrılmadı. Türkiye'nin yakaladığı huzur ve istikrar ortamından rahatsız olan törer ve şiddet taciri odakları bulunuyor. Bu odakların amacı, ülkemizi yeniden kadeş kavgasına sürüklemek. Aklı, ilmi ve sağduyuyu rehber edinen Türk gençlerinden beklediğimiz, terör ve şiddet tacirlerinin hayallerine kapılmadan, çalışıp ter dökerek Türkiye'yi büyütmek ve güçlendirmektir. Türkiye'nin yarınları aydınlık. Tüm gençliğin bayramını kutluyorum."
       * Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit: "Atatürk, kurduğu devleti ve gerçekleştirdiği devrimi gençliğe emanet eden tek önder. Gençliğin, çağdaş ve laik eğitimin tüm olanaklarından en ileri ölçüde yararlandırılması gerekir. 55. hükümetin başlattığı kapsamlı eğitim reformu o bakımdan çok önemli ve iddialı bir atılımdır. Eğitim reformunun kararlı ve ödünsüz uygulanması, Türkiye'yi Atatürk'ün gösterdiği `çağdaş uygarlık düzeyinin üstü'ne yükseltme hedefine eriştirilebilmenin de başta gelen koşuludur. Türk gençliğine, eşsiz önder Atatürk'ün açtığı yolda ve gösterdiği o yüce hedef doğrultusunda, sürekli ve üstün başarılar dilerim."