Aynı habere yapılan iki zıt eleştiri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Güney Kore gezisi, en çok, resmi yemek sırasında yaşanan kadeh sıkıntısına ilişkin haberlerle anımsanacak. Milliyet'te Elçin Ergün'ün imzasını taşıyan "Güney Kore'de kadeh skandalı" başlıklı haber, 10 Şubat Salı günü yayımlandı. Haberde, Güney Kore Cumhurbaşkanı Moo - Hyun Roh'un Erdoğan onuruna verdiği yemek öncesinde, "Türkiye'nin dini gelenekleri ve âdetleri nedeniyle kadeh kaldırma merasimi yapılmayacaktır" duyurusu yapıldığı ve bu durumun Türk heyetinde rahatsızlık yarattığı anlatılıyor.
"Vizontele Tuuba" filminde, kasabaya "kütüphane müdürü" olarak sürülen memur, kitap gönderilmesi için kampanya başlatır. Zaman geçer, hiçbir yerden kitap gelmez. Tam umut kesildiği sırada ülkenin dört yanından gönderilen kitapların yüklendiği kamyon kasabaya gelir. Ve kamyonun üzerinde "Milliyet" yazmaktadır.
Sırrı Er, "Köye ulaşan kitapların Milliyet'ten geldiğini görünce gözlerim dolu dolu oldu" sözleriyle başladığı mesajında, "şimdiki Milliyet'in AKP liderini koşulsuz desteklediğini" öne sürüyor. Er, bu yargısına örnek olarak, Güney Kore'deki "kadeh skandalı" konusunda Milliyet ve yazarlarının tek satır yazmadıklarını iddia ediyor.
Aysel Sönmez'in itirazı ise, tamamen karşıt bir noktadan. Sönmez, Türkstar yarışması için başvuranların oluşturduğu uzun kuyruklara ilişkin haberlere, insanların maneviyattan uzaklaştırıldığını dikkate aldığında, şaşırmadığını belirterek, sözü "kadeh" haberine getiriyor. "Bunun neresi haber değeri taşıyor" dediği mesajında devam ediyor:
"Bırakınız Hıristiyanlığı, ateist olan ev sahipleri 'Müslüman' misafirlerine saygı duyuyor. Öyle sanıyorum ki, bazıları, sizden (basından) çekindiği için takiye yaparak itiraz etti. Hem insanları dinden, maneviyattan uzaklaştırıyorsunuz, hem de takiyeci yapıyorsunuz."
Aynı habere yöneltilen iki zıt eleştiri, "önyargı"nın gazeteciliğin çok önemli bir sorunu haline geldiğini gösteriyor. Siyasetle doğrudan ya da dolaylı ilişkili haberler konusunda gelen eleştiriler, ya "iktidarı kollamak" ya da "iktidarı kasıtlı olarak hedef almak" noktalarında odaklanıyor.
İki iddia birlikte doğru olamayacağına göre, Aysel Sönmez'in, mesajını noktalarken yönelttiği "Ne dersiniz, yanılıyor muyum?" sorusunu, iki okurumuz için birden yanıtlayarak noktalayalım:
Evet, yanılıyorsunuz.