Böyle hakimler de var!

BURSALI iki işadamının öldürülmesiyle ilgili davada, müdahil Avukat Meral Tekin'den yemek teklifi alan 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Aydemir Turan, teklifin verilecek karara gölge düşüreceği gerekçesiyle davadan çekildi.
Karamürsel'de, 20 Temmuz 1993'de öldürülüp, ceplerinde bulunan 500 milyon lira alındıktan sonra cesetleri yakılan Fatih Karaca ve Ahmet Kasımoğlu'nun katil zanlısı olarak dört yıldır yargılanan Aydın Soyubelli, iki kez avukat değiştirdi. Soyubelli son olarak İstanbul Barosu'nun ünlü avukatı Burhan Apaydın'ı tuttarken, Karaca ve Kasımoğlu'nun yakınları da Bursa Barosu avukatlarından Tekin'e vekalet verdi.
Tekin, duruşma bitiminde Yargıç Turan'a yemek teklifinde bulundu ve Bursa'ya davet etti. Apaydın, Tekin'in herkesin önünde yaptığı bu davet üzerine, "Bu yemek teklifi, verilecek karar konusunda sanık ve yakınlarının şüpheye düşmesine neden olacaktır" gerekçesiyle, reddi hakim dilekçesi verdi.
Turan, yemek teklifi ve Apaydın'ın dilekçesini aldığı ara kararda şöyle değerlendirdi:
"Avukat Tekin, duruşma salonunda Bursa'dan arkadaşların selamı olduğunu, beni yemeğe beklediklerini ve ne zaman geleceğimi sordu. Bu arkadaşlarla, Bursa Başsavcısı olarak çalıştığım dönemden dostluklarım var. Bu yemek teklifi de, Tekin'e daha önceden verilmiş bir sözün devamıydı. Kötü maksadı olduğunu sanmadığım Tekin'in yaptığı talihsiz konuşma, sanık ve yakınları üzerinde tarafsızlığıma gölge düşürdü. Verilecek her karar, sanık ve yakınlarınca kuşkuyla karşılanacak. Bu nedenle reddi hakim talebini yerinde görerek, davadan çekiliyorum."
Apaydın, davanın gereksiz yere uzatıldığını iddia ederken, Tekin yazılı açıklamasında durumu şöyle açıkladı:
"Karşı taraf avukatı duruşma salonuna 40 dakika gecikti. Biz yoldan geldiğimizi ve geri dönmemiz gerektiğini söyleyince, önceden tanıdğıımız Turan, `Gecikirseniz öğle yemekleriniz benden' esprisi yaptı. Avukat geldi, duruşma yapıldı. Turan, yemek ısmarlamaktan kurtulduğu için sevindiği şakasını yapıp, Bursa'daki arkadaşlarına selam söylememizi istedi. Biz de yemek hakkımızın baki olduğunu söyleyip ayrıldık."