16.04.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
Beslenme bilimi yaklaşık 20 yıldır yapılan araştırmalarla birçok fitobesinin antioksidan olarak çalıştığını ve serbest radikalleri zarar vermeden önce etkisiz hale getirdiklerini biliyordu. Ancak yeni araştırmalar brokolideki fitobesinlerin çok daha derin bir seviyede işe yaradıklarını gösterdi. Bu bileşenler genlerimize detoksta görev alan enzimlerin üretimini artırması sinyalini veriyor. Kansere karşı hücre hasarına karşı bedenimizi koruyor.
1 - Brokoli mide sağlığını destekliyor. Yapılan bir çalışmanın sonucunda araştırmacılar sulforafan açısından zengin brokoli tüketiminin ülserin birincil nedeni olan helikobakter pilori enfeksiyonunu önleyebileceği sonucuna vardılar.
2 - Cilt için brokoli tüketmeye devam edin. Brokoli içindeki Sulforafan aynı zamanda güneşten zarar görmüş cildin onarılmasında da yardımcı oluyor. Bu da brokoli tüketiminin cilt kanseri riskini azaltabileceği anlamına geliyor. Bunlara ek olarak brokoli kalp hastalığı riskini önemli derecede azaltan az sayıda meyve-sebzeden biri.
3 - Katarakt önleyici olduğu düşünülüyor. Haftada iki kereden fazla brokoli yiyen kişilerde katarakt riskinin ayda birden az tüketenlere göre yüzde 23 daha düşük olduğu görüldü.
4 - C vitamini ve kalsiyum içeriği çok iyi. Pişmiş 250 gram brokoli içerdiği 74 miligram kalsiyum ve 123 miligram C vitamini nedeniyle kemikleri güçlendirmek açısından da faydalı. İçerdiği C vitamini ve ayrıca 1359 mikrogram beta karoten ve az miktarda çinko ve selenyum sayesinde bağışıklık sistemini de güçlendiriyor.
5 - Hamileler özellikle tercih etmeli. Özellikle hamileyseniz mutlaka brokoli yiyin. 250 miligram brokoli, 94 mikrogram folik asit sağlıyor. Folik asit olmazsa fetüsün sinir sistemi hücreleri gerektiği şekilde bölünmüyor ve problem ortaya çıkıyor.
Domatesli Brokoli
Malzemeler:Brokoli Çorbası
Malzemeler:Brokoli Omlet (2 kişilik)
8 - 10 adet brokoliKüçük bebekler depresyona eğilimli
Kanadalı ve İngiliz araştırmacılar, doğumda vücut ağırlığı daha düşük olan kişilerin hayatlarının ilerleyen zamanlarında depresyon ve anksiyetesi olma ihtimalinin daha fazla olduğunu bildirdi. Bebeğin gelişimini etkileyen rahimdeki uygunsuz koşullar, beyinde farklılığa yol açıyor olabilir. Sadece hafif veya orta depresyon veya anksiyete belirtilerine sahip kişilerin bile mental sağlığı yerinde kişilere göre daha küçük bebek olarak doğduğu bulundu.