The Others Büyük ihmal ölüm saçıyor

Büyük ihmal ölüm saçıyor

28.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Büyük ihmal ölüm saçıyor

Büyük ihmal ölüm saçıyor


1988'den beri 127 zehir varilinin depolandığı Soğuksu çevresindeki köylerde kanser vakaları arttı


       Diogenes Sinop'ta M.Ö 413'te değilde, 2000 yılında yaşasaydı, içinde yaşadığı fıçıdan konuşabilecek miydi acaba? Büyük ihtimalle kanser olacaktı. Sinoplular için hemşerileri Diogenes'le simgeleşen variller, 12 yıldır farklı bir anlam ifade ediyor. Zehirli varillerin depolandığı Soğuksu mevkiindeki 14 köy için varilin anlamı; buğdayların, mısırların boy atmaması, arıların bal vermemesi, hayvanların sebepsiz ölmesi, bir gecede 3 bin 300 ağacın devrilmesi, suya kimyasal atık karışması ve havanın her daim sinek ilacı gibi kokması.
       Sinop'ta 12 yıl önce kıyıya vuran kimyasal atık dolu 127 varil, depolandıkları bölgede yaşamı tehdit eder hale geldi. Deponun çevresindeki 14 köyde yaşayan üç bine yakın yurttaşın endişesi büyürken, kanserden ölüm vakalarının arttığı, içme sularına zehirin karıştığı iddia ediliyor. Köylülerin en çok tepki gösterdiği konu ise, içme suyu kaynağı ile deponun yan yana olması. 1988'de Karadeniz sahillerine vuran varillerin içinde, DDT ve türevi maddeler, tolien, etil asetat, benzoit asit, boya artığı, lif karışımı gibi kimyasal atık olduğu belirlenmişti.

Kanser birinci sırada

       Türkmen Köyü Muhtarı Selamettin Arslan; Kurtlu, Akbaş, Sazlı, Türkmen, Tepealtı, Hıdırlı, Boyalı, Soğuksu, Şeyhli, Eymür, Boyalıca, Toşuklar ve Çakıldak Köyleri'nde yaşayanların depodaki kimyasal atıklardan yayılan kokudan etkilendiğini belirterek şöyle konuştu: "Son üç - beş yıldır nedeni belirsiz ölümler çoğaldı. Bugün sabah gene birisi öldü bizim köyde. Nedeni belli olmayan ecel buradan gitmiyor son yıllarda. İki mahalleden on kişi kanserden öldü birkaç sene içinde. Doğa insanı daha ne kadar ikaz edecek? Ürünler yetişmiyor, insanlar ölüyor... Sonunda doğa dedi ki 'bu insanoğlu hala anlamıyor, şuradan biraz da ağaç yıkayım.' Eğer bunlar atılabiliyorsa, zararı yoksa kendi yakınlarına koysunlar. Köylü diye bizi insan yerine koymayıp, getirip bizim tepemize yıkmalarını anlamıyorum ve kabul etmiyorum."

Bu nasıl ecel?

       Yetkililerin kanser iddialarını, "Ölüm kayıtlarında ecel yazıyor" diye açıklamasına tepki duyan Sinop Çevre Dostları Derneği'nden Cengiz Demirel, "Bu sözcükten utanç duyuyoruz" dedi. "İstanbul'da buradaki 14 köyün yardımlaşma dernekleri var. Bu derneklerin son dört - beş yıldır en çok uğraştıkları konu, 14 köyde yaşayan insanların tedavileri. Giden hastaların çok büyük bir bölümü kanserli hastalar. Bu bir iddia değil, derneklerin elindeki kayıtlarla tescil edilmiş bir gerçek. Ama Sağlık Ocağı'nın elindeki kayıtlarda ölüm nedeni 'ecel' diye yazıyor. Oysa tıpta 'ecel' diye bir şey yoktur. Tıp camiası 'Eceli gelmiş, ölmüş' diyerek kestirip atamaz. Her ölümün tıbbi bir açıklaması vardır."

Sebze ve meyve yetişmiyor

       Boyalı Köyü Muhtarı Arif Aslan, varillerden sonra her şeyin tadının kaçtığını söylüyor. "Ben altı aydır hastanelerde sürünüyorum. Belden aşağım tutmuyor. Suyumuzda ekmeğimizde bu zehir var. Sağlık İl Müdürü 'zararı yok' diyor. Onun için mi hastanelerden çıkamıyoruz? Vali 'yanında yatsan bir şey olmaz' diyor. İşte bir şey olmadığı meydanda. Ceviz yok, domates yok, olanı ağzına alsan zehir. Elmalar küçücük, bir tarafları ezik büzük yetişiyor. Bu variller buraya konduğundan beri böyle."

Hayvanlar ölüyor

       Bölgede çok fazla tarım arazisi olmadığı için geçim kaynağı hayvancılık. Hayvanlar deponun yanında otlayıp, atıkların karıştığı sulardan içmeye başladıktan sonra hastalanıp ölmeye başlamış. Etrafta bu gerçek bilindiği için o köylerin hayvanlarını pazarda kimse almaz olmuş. Hıdırlı Köyü Muhtarı Mahmut Mehmetbeyoğlu, biraz da çaresiz "Ne zaman alınacak bu variller" diye soruyor. "Bu zehir hayvanlarda da etkisini gösteriyor. Hayvan ölümleri sıklaştı. İleride daha neler olacak, kimbilir?"

İçme sularında zehir

       Atıkların zamanla sızıntıyla ve yağmurun etkisiyle yeraltı sularına karışması, deponun yakınlarından geçen içme suyu kaynaklarını da etkilemiş. Şıhlı Köyü'nden İbrahim Şahin artık su bile içemediklerinin altını çiziyor. "Deponun 50 metre aşağısından evime su çekmiştim. Şimdi bir bardak içmiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hıfzısıhha'da tahlil yaptırdım, "Sağlığa çok zararlı" diye rapor geldi. Okulun suyu da buradan geliyor. Bu varillerin buradan kaldırılmasını istiyoruz. Devletimiz isterse, kaldırabilir bu varilleri."

Depodan sızıntı

       Zamanla çatısı ve kapısı aşınmış deponun içine yağmur suyunun da girmesiyle, bir kısmının delik olduğu belirtilen varillerden sızan zehirli atık yükselmiş durumda. Bu duruma tanık köylülerin tepkisini Kemal Tiryaki şöyle dile getirdi: "Sinop'un sahibiyiz. Bu varilleri burada istemiyoruz. Götürsünler bu varilleri sahiplerine versinler. Biz İtalya'nın çöplüğü değiliz. Bu variller buradan kalkana kadar elimizden geleni yapacağız."
       Köylülerin tepkileri karşısında varillerle ilgili üretilen son çözüm ise çelik konteynıra konup paketlenerek Sinop il sınırları içinde muhafaza edilmesi.

       Selahattin Başar(Sinop Valisi)
       Yazışmalar Sürüyor
       Çevre Bakanlığı ile yazışmalarımız devam ediyor. Bu Türkiye'nin sorunu, Çevre Bakanlığı'nın sorunu, hepimizin sorunu. Bu sorunu Sinop yaratmış değildir, Sinop'ta yaratılmış bir sorundur. Bu sorunun çözülmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Çevre Bakanlığı'na yazdık. "İlimize gelsinler, araştırma yapsınlar. Buradaki varillerin çevreye zararı var mı, yok mu tespit edilsin ve sonuca göre gereği yapılsın" dedik. Bu varillerin gitmesi her Sinoplu kadar bizi de sevindirir."

       Osman Koçak(Sinop İl Sağlık Müdürü)
       Risk Türkiye geneliyle aynı
       İnsan sağlığı yönünden tespit edilebilmiş bir zarar söz konusu değil. Köylülerin bütün iddialarını araştırdık. Varillerin bulunduğu bölgede 14 köy var. Bu köylerde yaş ve cinsiyet gruplarına göre bütün ölüm kayıtları incelendi. Elimizdeki kayıtlara göre, köyde oluşan ölümlerde muhtarın tıbbi bilgisi olmadığı için genellikle 'ecelinle' yazıyor. Sonuçlar tarandı, bebek ölümlerinde, ölü doğumlarda Sinop genelinden çok fazla bir fark yok. Akciğer kanseri gene iddia edilen konulardan biri. Kayıtlarda böyle bir şey yok. Bölgedeki akciğer kanserine yakalanma riski, Türkiye genelinden daha yüksek değil.

       Hale Özen(Çevre Dostları Derneği Başkanı)
       Varilleri Sinop'ta İstemiyoruz
       Varillerin depolandığı yerde son yıllarda arıcılık bitti. Arı birçok çevre çalışmasında indikatör (ölçüm kıstası) olarak kullanılıyor. Bu, arının yaşamadığı yerin insan yaşamı için tehlikeli olduğu anlamına geliyor. Biz bu varilleri burada istemiyoruz. Gidene kadar da mücadele edeceğiz. Çıktığı yıllarda yapılan çalışma ve tespit sonucu, bunların İtalyanlar tarafından Karadeniz'e atıldığı bilindiğinden bu noktada isyanımız var. Bizim şehrimiz İtalya'nın çöplüğü değil. Deponun çevresinde 3 bin 300 ağaç bir gecede devrildi. Sadece rüzgardan devrilmesi mümkün değil. Köklere dikkat edildiğinde küçülmüş olduğunu görüyoruz. Bu ülkenin, bu varilleri yok edecek, İtalyanlar'a ait varilleri İtalya'nın limanlarına atacak gücü vardır. Sinop köylüsü bunu bile yapmaya hazır. Şubat ayında burada 2 bin kişilik bir miting gerçekleşti. Ama sonuç hala Çevre Bakanlığı ile yazışmadan öteye gitmedi. Çelik konteynıra koyup burada muhafaza etmeyi düşünüyorlar. Bunca hastalığı çektikten sonra bu varilleri hiçbir surette burada istemiyoruz.

       Ediz Hun(Çevre Komisyonu Başkanı)
       Doğada reaksiyon zincirleme
       Toksik atık çok önemli bir çevre kirliliğidir. Yeraltı sularına karıştığı zaman, bütün bölgede meyveyi, sebzeyi, bitki örtüsünü etkiler. Doğada reaksiyonlar zincirleme gider. Arılar çiçeklerin nektarları ile beslenir. Ağzında bulunan hortumla çiçeklerin özünü emer. Çiçek toksik madde içerirse, arı da ölür. Toksik maddelerin sızıntı yapmayacak şekilde beton havuzların içine alınması gerekir. Dünyanın değişik yerlerinde depolanan toksik maddeler, zamanında çevreye çok zarar verdi.


Yazarlar