The Others Çevrenin sekiz gülü

Çevrenin sekiz gülü

28.02.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çevrenin sekiz gülü

Çevrenin sekiz gülü

Önay YILMAZ

Prof. Dr. Afife Batur İstanbul Mimarlar Odası başkanı. Daha önce de 3 No'lu Anıtlar Kurulu'nun başkanlığını yapan Batur, İstanbul'da sit alanlarının katledilmesini sürekli gündeme getirenlerden. Batur, açtığı davalarla sit alanlarının yok edilmesini önlemeye çalışıyor. Bu savaşında zaman zaman belediye başkanlarıyla, zaman zaman da bakanlarla karşı karşıya geliyor. Batur, son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne dava açtı. Şimdi Beykoz'daki sit alanlarının kamuya açılmasını isteyen Büyükşehir Belediyesi ile mahkemelerde kıyasıya kapışıyor. Batur, İstanbul'un kalan son yeşilini korumaya kararlı. Tehditlere rağmen yılmadan kentin doğal dokusunu korumaya çalışan Prof. Batur, olayı kentin namusu olarak değerlendiriyor.

Konuyu uluslararası alana taşıdı
Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergis Yazgan, her alanda ülkemizdeki doğal hayatın korunmasına katkısını sürdürüyor. Yazgan, santral yapımına karar verilen Çamlıhemşin'deki Fırtına Deresi'nin kurtarılması için büyük bir savaş veriyor. Yazgan, Mesut Yılmaz'a başbakanlığı sırasında açık bir mektup yazarak Fırtına Deresi'ne yapılacak olan santraldan bir an önce vazgeçilmesini istemişti. Hatta mektubunda Yılmaz'a, yıllar önce turizm bakanıyken Dalyan'daki deniz kaplumbağalarıyla ilgili söylediği olumsuz sözleri de hatırlattı. Konuyu uluslararası alana taşıyarak Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın Fırtına Deresi için harekete geçirilmesini sağladı. Çünkü bu derenin aktığı vadi, dünyada korunması gereken 200 ekolojik bölge arasında yer alıyor.

Curi'nin bayrağını taşıyor
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Günay Kocasoy, birkaç yıl önce aramızdan ayrılan ünlü çevreci Prof. Dr. Kriton Curi'nin bıraktığı bayrağı taşıyor. Curi Vakfı'nın kurulmasına da öncülük eden Prof. Kocasoy, sadece karadaki değil, denizlerdeki katı atıklara karşı da büyük bir mücadele veriyor. İstanbul'daki katı atıklarla ilgili sürekli projeler üretip yetkilileri tehlikelere karşı uyarıyor. Tankerler tarafından petrol atıklarıyla kirletilen denizlerimizin temizlenmesi için büyük çaba sarfediyor. Akademik anlamda çevreye karşı duyarlı öğrenciler yetiştiriyor. Curi'nin yarım bıraktığı katı atık projelerini yaşama geçirmeyen çalışan Kocasoy, konuyla ilgili her kesimin başvuruda bulunacağı başlıca ve en önemli kaynaklar arasında bulunuyor.

3. köprü savaşçısı
İstanbul'da yapımı düşünülen 3. Boğaz köprüsüne karşı Arnavutköy Semt Girişimi'nin oluşmasında öncü rolü oynayan elektrik mühendisi Özden Yorulmaz, semt halkı ile birlikte yılmadan mücadele veriyor. İstanbul'un en az bozulmuş semtlerinden biri olan Arnavutköy, tarihi, kültürel, doğal dokusunu, İstanbul'u İstanbul yapan insan mozayiğini, kenti ahtapot gibi saran `yağmacı anlayışa' karşı asırlardır korumayı başarabilmiş. O nedenledir ki, burada yaşayanlar üzerlerine hoyratça gelen, bir karabasan gibi çökmeye hazırlanan 3. köprüye karşı güçbirliği yapmışlar ve kısa zamanda ülkenin en güçlü sivil toplum hareketini kurmuşlar. 1500 yıllık tarihi mahallelerini, içindeki 38 adet anıtsal yapıyı, 42 yalıyı, 292 adet sivil mimari örneğini, 30'un üzerindeki anıt ağacı, 5 yeşil sit alanını korumak istiyorlar. Özden Yorulmaz'ın başını çektiği bu girişimciler, mücadelelerini uluslararası alana da taşımışlar. UNESCO'ya başvurmuş, destek almışlar.

Karadeniz'e bir nükleerci
Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde araştırmacı nükleer mühendis olarak çalışan Gül Göktepe, aynı zamanda hızlı bir çevreci. Gül Hanım nükleercilerin aslında birer çevreci olduklarını kanıtlamaya çalışıyor. Gerçekten de çevreyle ilgili her türlü faaliyette onu görebilmek mümkün. Göktepe, şimdi de Karadeniz'in kurtarılması için oluşturulan Sivil Toplum Örgütü'nün başkanlığını yürütüyor. Göktepe, Karadeniz'in kurtarılması için denize komşu olan ülkelerin toplantılarına katılıyor; Karadeniz halkını bilinçlendiriyor; denizi kimlerin kirlettiğini raporlarla ortaya koyuyor. Gül Göktepe, şimdi de Karadeniz'in radyoaktif açıdan nasıl ve kimlerce kirletildiğinin araştırıldığı uluslararası bir çalışmada yer alıyor.

Bir Gökova aşığı
Saynur Gelendost ve Gökova adı neredeyse birbirleriyle özdeşleşmişler. Gelendost, dünyanın en güzel kıyılarından biri olan ve `yeryüzü cenneti' olarak nitelendirilen Gökova'ya termik santral kurulmasından bu yana mücadele veriyor. Bodrum Çevre Gönülleri Vakfı Onursal Başkanı olan Gelendost, bu uğurda ölümü bile göze aldı. Ölüm orucu tuttu. Bunun sonucu olarak günlerce hastanede tedavi gördü. Kısaca Gökova'da kurulan Kemerköy Termik Santralı'nın çevreye verdiği zararın, Türk ve dünya kamuoyuna tanıtılmasını sağladı. Gelendost, termik santral Gökova'dan kalkana kadar mücadelesini sürdürmekte kararlı olduğunu vurguluyor.

Marmara ve Boğaz'da S.O.S.
S.O.S. Çevre Gönüllüleri Platformu Sözcüsü Türksen Başer Kafaoğlu, giderek kirlenen ve bir petrol hattı haline gelen İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi'ni sürekli eylemlerle gündemde tutuyor. Marmara ve Boğaz'daki eylemlerin planlayıcısı olan Kafaoğlu, çevre mücadelesinin daha aktif `Greenpeace'vari olmasına özen gösteriyor. Sert eylemlerin kamuoyu tarafından daha çok benimsendiği ve ilgi çektiği görüşünde. Kafaoğlu, bu eylemlerle Boğaz'ların petrol boru hattı ve Marmara'nın ölü bir deniz olmaması konusunda mesajlar vermeye çalışıyor. Daha çok acil konularla ilgili gösteriler yapan Platform'un öncüsü Kafaoğlu, sadece İstanbul'daki değil, ülkedeki tüm acil çevre sorunlarını yakından takip ediyor.

Nükleer santrala hayır
Dünyaca ünlü çevreci örgüt Greenpeace'in (Yeşilbarış) Türkiye temsilcisi Melda Keskin, özellikle nükleer santral konusunda duyarlı çalışmalar ve eylem planları hazırlıyor. Akkuyu'ya yapılması düşünülen nükleer santralın yol açacağı zararları, dünyadaki nükleer santralların akibetini hazırladığı raporlarla kamuoyuna duyurmaya çalışan Keskin, yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde duruyor. Rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir doğal enerji kaynaklarının Türkiye için daha elverişli olduğunu anlatmaya çalışan Keskin, "Nükleer santralların Türkiye için gerekli olmadığı görüşünü" savunuyor. Nükleer santrallara karşı Greenpeace örgütünün Türkiye'de eylem yapmasını sağlıyor.