Ceza köyü

Casabianda Hapishanesi’nde mahkûmlar kendi döşedikleri odalarda kalıyor, balık, tutuyor, denize giriyor, bisiklete biniyor...


       Fransa’nın Korsika Adası’ndaki Casabianda Hapishanesi, Türkiye’de en ünlü suçluların bulunduğu, ayrıcalıkları nedeniyle sık sık gündeme gelen Kartal Cezaevi’ni bile kat kat geride bırakan lüksü ile ‘göz kamaştırıyor’.
       Akdeniz’e bakan bir sahile kurulu, okaliptüs ağaçları arasındaki Casabianda’da ne tel örgüler ne demir parmaklıklar ne de gözetleme kuleleri bulunuyor.

       Böyle ‘cezaya’ can kurban
       Daha çok ‘cinsel’ suçlardan hükümlü 200 tutuklunun neredeyse ‘tatil yaptığı!’ bu cezaevi için, Müdürü Bernard Levy bile “Aslında burası sanal hapishane" diyor.
       Casabianda’da ‘hücre’ kelimesi kesinlikle kullanılmıyor. Burada tutuklular, zevklerine göre dekore ettikleri ‘odalarının’ anahtarını cebinde taşıyor.
       Her odada küçük bir mutfak ve televizyon bulunuyor. Yaşları 40 ile 60 arasında değişen Casabianda’nın mahkumları, günlerini de istedikleri gibi geçiriyor.

       Tek dertleri ‘çıplaklar’
       Kimi denizde yüzüyor, kimi tenis oynuyor. Bisiklete binmek ve ormanda jogging yapmak da tutukluların diğer gözde ‘cezaları’. Bahçede sebze meyve yetiştirmek ise, yine cezaevinin rutin faaliyetlerinden.
       Tutuklulara cezaevinde olduklarını hatırlatan tek şey, her gün saat 13.30’da sayıma çağırılmaları. Tutuklular da Casabianda’daki hayatlarından bir hayli memnun. Tek şikayetleri, yakınlardaki bir çıplaklar kampına gelen Alman turistler.
       Zaman zaman kendi sahillerine geçen çıplak turistlerden hayli rahatsız olan tutuklular, “Burasının eninde sonunda bir hapishane olduğunu unutmasınlar" diyerek sürekli şikayet ediyor.