The Others Çocuklara dair

Çocuklara dair

10.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gazete içindeki çocuk köşesi bir süredir yok. Küçük okurlardan sorular var. Bir soru da gösteri yaptıkları için gözaltına alınan küçüklerle ilgili

Çocuklara dair




Çoğu çocuk bazı okurlardan gelen sorular var son zamanlarda. "Gazetede yayımlanan çocuk bölümünü göremiyoruz. Hiç göremeyecek miyiz? Neden göremiyoruz?" türünden sorular.
Bilindiği gibi, Milliyet, çocuk okurlarını öteki gazetelerden çok daha fazla önemsiyor. Bu, geleneğinin bir parçası. Miço eki, hafta sonları yayımlanmaya devam ediyor. Ancak, çoğu okurun farkında olduğu gibi, gazete sayfaları son zamanlarda bir düzenlemeden geçmekte. Bana verilen bilgiye göre amaç, haber için dar olan sayfa alanını genişletmek. Bir gazete için öncelik haberde. Ne kadar çok haber yer alırsa, okurun bilgilendirilmesi hedefine o kadar yakın olunuyor. Bu yüzden böyle bir karar alınmış durumda. Ancak başta da belirttiğim gibi Miço hafta sonu eki yayımlanmaya devam edecek.

* 1 Kasım tarihli gazetede Suçları: Gösteri, Suç Aleti: Balon başlıklı bir haber yer aldı. Yenibosna'da yaşları 7 - 14 arasında olan 35 kadar çocuk "Savaşa Hayır" yazılı balonlarla yürüyüş yapmış ve çoğu gözaltına alınmıştı.
Bazı okurlar haberde bir eksik olduğu görüşünde.
"Maalesef yönlendirilmiş olan bu çocukların PKK ve Öcalan lehinde sloganlar attığını nedense yazmamışsınız. Nedeni nedir acaba?" diye soruyor bir okur.
Bir diğeri "Bıji Apo diye bağırdıklarını TV'den duydum" diye not bırakmış.
Yorum: Bununla ilgili üzerinde durulacak iki nokta var.
Birincisi, okurların not ettiği gibi, çocuklar PKK ve Öcalan lehinde tek tük de olsa sloganlar atmışlar. Sorduğum bazı TV editörleri doğruladı. Milliyet'in muhabirleri çocuklarla ve yetkililerle mahkeme çıkışında görüşmüşler. Slogan bilgisi kendilerine iletilmemiş ve ulaşmamış.
Ulaşsaydı, bu ayrıntılar haberde yer alırdı ve almalıydı.
Ancak okurlarımızın bazılarında "çocukları masum göstermeyin" veya "yönlendirme yapmayın" iması da var, "böyle sloganlar atıldığına göre yaşları ne olursa olsun tabii içeri alınırlar" önyargısı da. Bu konuda Milliyet'in ilkesi açık: Her türlü temel insan hak ve özgürlüklerine mutlak saygı. Terör yanlısı slogan belki bir güvenlik müdahalesini gerektirebilir, ama söz konusu olan, yaşları 7 - 14 arasındaki bir çocuk topluluğu ise, insan ve çocuk haklarının duyarlılık konusu olduğu ülkemizde, bu çocukların kimilerinin ertesi güne kadar gözaltında kalması elbette ki "haber değeri" taşır. Biliyoruz ki, ifade özgürlüğü, şiddet içeren ve içermeyen gösterilere bakış farklılığı ve bunlara ilişkin önlemlerin ne/nasıl olması gerektiği, AB sürecindeki Türkiye'de gözlem ve tartışma konusu. Sonuç:
Bir ayrıntısı eksik ama genelinde doğru zeminde oturan bir haber.

* Bir de sitem aktarayım. 8. Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali temsilcisi Yener Aksu, "Bizi hep ihmal ediyorsunuz" diyor. "8 yıldır bizim etkinliklerle ilgili doğru dürüst bir haber göremedik. Ankara büronuzu aradığımda haberlerin Istanbul'a gönderildiği ama orada baskı dışı kaldığı bilgisini alıyorum. Bize de biraz dikkatinizi çekmek istedim."
Not Milliyet Yazı İşleri'ne iletildi. İlginin artacağını umuyorum.

* 31 Ekim tarihli Spor bölümünde ciddi bir hesap hatası vardı.
Ciddi olduğu için de pek çok okurun gözüne yakalandı bu hata.
UEFA Ceza Kesti başlıklı haber, Türkiye ve İngiltere federasyonlarına kesilen para cezalarıyla ilgiliydi. Habere göre Türkiye, 30 bin İsviçre frangı (340 milyar TL), İngiltere ise 10 bin İsviçre frangı (115 milyar TL) ödemeye mahkum edilmişti.
Frank miktarları doğruydu ama TL karşılıkları hayli abartılıydı.
Çünkü 30 bin İsviçre Frangı yaklaşık 34 milyar TL. Diğeri de onun üçte biri.

* Doç Celal Küçüker, sadece Milliyet'in internet "baskısında" yer alan bir dil hatasına dikkat çekiyor:
"(3 Kasım tarihli) Spor sayfasında Fenerbahçe haberlerinin başlığı 'Süpriz' olarak yazılmış. Bu sözcüğün bizdeki kullanımı 'sürpriz" şeklindedir. Lütfen daha dikkatli olunuz."
Başlık ilk baskılara yetiştirildiği haliyle doğrudan internet sitesine sızmış. Aslında bunu sayfa üzerinde düzeltenlerin internet servisine bildirmesi gerekiyor. Sistemdeki bu aksamanın önlenmesi için çalışılacak.

* Ali Yılmaz'ın düzeltme notu:
"Türkçeye özeniniz zaman zaman azalıyor. En son örnek olarak bugünkü (30 Ekim) nüshanızdan 'Hasan Cemal'in Acılı Günü' başlığı altındaki haberde '... geçen pazartesi 92 yaşında vefat eden yazarımız Hasan Cemal'in annesi.." denmiş. İlk bakışta sanki ölen Hasan Cemal'in kendisi imiş gibi geliyor. Doğrusunun 'Hasan Cemal'in geçen Pazartesi vefat eden annesi..." olması gerekmez miydi?"
Gerekirdi.