The Others Cool dedin mi bitti!

Cool dedin mi bitti!

27.09.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Cool dedin mi bitti!

Cool dedin mi bitti
27 Eylül 1998
Çintay Artık "cool" kelimesi de sulandı. Bu arada her şeyin "cool" olma hali, bazı şeylerin niye "cool" olduğu ve de neyin "cool", neyin "hot" diye nitelendirilebileceği konusunda aklım fena halde karıştı.

Kalabalık bir sabah. Evde sevgilim, şaşırtıcı bir şekilde su, sıcak açmalarla peynirli poğaçalar, şeftali suyu, kahve ve Oğuz var. Bu Oğuz, Boston'da antropoloji doktorası yapan çok hoş bir çocuk. Burada Boğaziçi Üniversitesi'ndeyken Seyran diye bir kıza çok fena aşık olmuş. Kız pek oralı değil ama bu ölüyor; gayet iyi arkadaşlar ama başka bir şey olmuyor falan... Yani hepimizin başına gelen hem sıradan hem hastalıklı durumlardan. Arkadaşımız bir hafta evden çıkmayıp tabii ki kızın adını verdiği bir kitap yazmış. Kitap basılmamış ama bizde bir fotokopisi duruyor. Çok iyi ve çok komik olduğunu düşünüyorum. İçinde olağanüstü ayrıntılar var.
Neyse, Oğuz ne zamandır dert ettiğim bir hususta beni bir miktar rahatlattı. Şimdi bunun orada komşusu olan bir çift var. Bir kız ve bir erkek. Bunlar sevgili. Ama kızın arada başka kadın sevgilileri, erkeğin de erkek sevgilileri oluyor. Sonunda dönüp dolaşıp tekrar birbirlerine geliyorlar. Bir gece hep beraber kulübe gittiklerinde kız başka bir kızla büyük aşk yaşamaya başlıyor. Erkek deliye dönüyor. Oğuz hiçbir mana veremiyor, çünkü bu daha önce de defalarca yaşanan bir durum, hiçbir fevkaladelik yok. "Hayır," diyor adam. "Bu sefer bitti. Bir daha bana dönmez artık. Baksana kız çok cool." Oğuz bakıyor, kız acayip çirkin, pasaklı, itici ve daha da mühimi sıradan. Hiçbir enteresan yanı yok. "Abi, böyle iğrenç siyah bıyıkları falan var," diyor. "Deli olucam. Bunun nesi cool anlamıyorum. Zaten bunlar bir tuhaf; orada her şey cool. Gayet sıradan bir kız görüyorsun, hiii acayip cool diyorlar, halbuki milyonlarca var o kızdan. Öyle normal bir yere gidiyorsun, offf çok cool oluyor. Her şey cool, nedir bu ya?"
Ben de bu her şeyin "cool" olma hali, bazı şeylerin niye "cool" olduğu ve de neyin "cool", neyin "hot", neyin "hip", neyin "out" olduğu konusunda gayet karışmış vaziyetteyim. Hayır biz Harvey Keitel'i, Dennis Hopper'ı, Rezervuar Köpekleri'ni bilirdik ama şimdi gerçekten de her şey "Ayyy, ne kadar cool!"
O gün dev temizlik sırasında gazeteleri, dergileri ayırırken duruma bir nebze açıklık getiren bir yazı gördüm. Hem dedim kendi zihnimi biraz açayım, hem de etrafı bilgilendireyim.

Cool avcıları
Şimdi yurtdışında "cool avcılığı" olarak tanımlayabileceğimiz ciddi bir meslek var. Artık sezonlar altı aydan iki aya inmiş durumda ve insanlar sürekli yeni ve görülmemiş şeyler arıyor. Bir ürün ancak çok kısa bir süre için "cool" olabiliyor, sonra hip, hop, derken ömrü bitiyor. Ama avcıların arayışı hiç bitmiyor. Bundan sonraki büyük keşif ne olacak? Trendleri nasıl belirleyeceğiz? Hemen yeni bir ürün, fikir ya da etki bulmak lazım. Tüketim kültürüne yönelik ciddi araştırmalar yapılıyor. Müşteriler ne giymek, ne yemek, ne koklamak ya da nasıl yaşamak isteyecekler? Sadece bu yıl ya da önümüzdeki yıl değil, beş on sene sonra ne olacak? İyi bir "cool avcısı"nın dönemin ruhu ile ürünler arası bağlantıları iyi kurması, her şeyi gören gözleri olması ve şu anda moda olanla hiç ilgilenmemesi lazım. Bir de ortada ciddi sorun var: Bir şeyin "cool" olduğunu söylediğinizde, çenenizi kapalı tutacak kadar serin davranmadığınız için, o "şey" "cool" olmaktan çıkıyor. Hadi bakalım... Hush Puppies, Nike'ın Airwalk modeli, Evisu jean'leri, G - shock kol saatleri... Bir dönem tartışmasız "cool"dular ama şimdi... Şimdilerde uzun ve siyah deri paltolarla altına giyilen çizmelerin onaylandığını söylüyor "uzman avcılar". Gotik tarzda siyahlarla sert dokulu materyallerin, eski Doğu Bloku'ndan dizaynırların tasarımlarının, kafayı güzellikle bozmuş klasik moda anlayışını sarsan görüntülerin geldiğini ekliyorlar. Mesela Berlin'den çıkan yeni marka Bless çok "cool". Martin Margiela için yaptıkları geri dönüşümlü kürk peruklardan sonra şimdi de her biri numaralı olarak üretilen aksesuvarlar hazırlıyorlar. Çok amaçlı interaktif giysiler de bugünlerdeki "cool" listesinin başlarında yer alıyor.
Peki başka neler var?

İşte "en cool"lar
* Romantik ve gotik siyahlar
* Mavinin tonları
* Dekorasyonda çok parlak renkler
* '60'lı yılların kutürü, mesela Cardin, Courreges ve Rudi Geinrich
* Tekno kumaşlarla interaktif giysiler
* Beyazlatılmış denim
* Sivri burunlu terlikler
* Etnik titreşimlere kulak veren tasarımcılar * Miami kartpostalları renklerinde makyaj
* Aksesuvarcı Bottega Veneta
* '30'ların mobilyaları
* Fonksiyonel objelerden fanteziler yaratan genç tasarımcılar
* Meyve suları
* Folk akımı
* Serin bir tatil beldesi olarak Alaska
* Karayip mutfağı
Yine anlamadım. Miami makyajının memleketimizdeki ezeli, ebedi öncüleri Banu Alkan ile Serpil Çakmaklı'ya asla lafım yok ama yani şimdi son bir aydır gazete ve dergilerde hep sipsivri burunlu incecik terliklerle gördüğüm Feryal Gülman cool mu oluyor?
Mühim not: Yazıyı bilgisayarımdan okuyan sevgilimden fena halde fırça yedim. Üç adet "serin" kelimesini sildirmekle kalmayıp bana "cahil" dedi. İnternete girip üniversite argosu sitelerinde dolaştık. Sonuç şöyle: "Cool"a "serin" demenin pek alemi yok. Artık bu kelimenin karşılığı, "good", "very good", "excellent". Yani kısaca "çok iyi". Yani "da bomb"!