Cumhuriyetin ilk öğretmenleri

Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerinden Perihan Bakanoğlu ve Ayhan Doğan daha önceden öğretmenlerin daha idealist olduğunu ve daha çok saygı gördüğünü vurguluyorlar.

BUGÜN Öğretmenler Günü. Kendilerine karşı duygularımızı şarkılarla, şiirlerle anlatmaya çalıştığımız, hayatımızın her döneminde içimizde bir yerlerde taptaze anılarını taşıdığımız öğretmenlerimizin günü.
Böyle bir günde Cumhuriyet'imizin ilk öğretmenlerini hatırlamadan geçemeyeceğiz. Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerini saygıyla anarken, açtıkları çığır için hepsine şükran borçluyuz.
Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerinden Perihan Bakanoğlu'nun öğretmenlik sevgisi Konya Muallim Mektebi'ne kaydolmasıyla başlamış. Öğretmenlik hayatına 1931 yılında Diyarbakır'da başlayan Perihan Öğretmen, 32 yıl boyunca Türkiye'nin çeşitli illerini dolaşarak her türlü olanaktan yoksun olan öğrencilerini ülkeye yararlı insanlar olarak yetiştirmiş.
Meslek sevgisini hiç kaybetmeyen Perihan öğretmen, çocuklarına özlemini, "Sağlığım yerinde olsa seve seve parasız çalışabilirim" sözleriyle dile getiriyor. Perihan öğretmen ne yazıkki gelişmeleri memnuniyetle izlemiyor. Türkçeyi doğru konuşmayı bilmeyen öğretmenler nedeniyle öğrencilerin de yanlış konuştuklarını söyleyen Perihan Öğretmen, yeni nesillere Atatürk'ün öğretilmemesinden yakınıyor:
"Bugünkü tedrisatta, gençlere Atatürk ve Cumhuriyet değil, sadece Atatürk'ün doğum ve ölüm tarihi öğretiliyor. Biz onun gösterdiği hedeflere ulaşabilmek için çok çalışırdık. Dini inançları müsbet tarafa çekmek lazım. Eskiden Din dersi okumak zorunlu değildi. Bizim dini inancımız yeni nesilden çok daha kuvvetlidir. Çünkü o zamanlar hakiki din adamları tarafından hakiki din bilgisi veriyordu."

Öğrencilerle birlikte 40 yıl
Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne kadar hiç ara vermeden eğitim camiasında çalışan Ayhan Doğan, Milli Eğitim'in her kademesinde görev yapmış. 1952 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümü'nden mezun olduktan sonra 40 yıl sürecek olan öğretmenlik hayatına Bolu Lisesi'nde başlayan Ayhan Öğretmen, Bakanlık Müfettişliği, Ankara Öğretmen Okulları Personel Şube Müdürlüğü, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Müdürlüğü, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü gibi idari görevlerde bulunmuş.
Ayhan öğretmenin, gençlerin eskisi gibi tabulara bağlı olmadığını araştırıcı olduklarını söylerken gözlerinin içi gülüyor. Ancak sıra öğretmenlere geldiğinde bir an dalıp gidiyor: "Eskiden öğretmenler daha idealistti. Öğretmene de saygı gösterilirdi. Şimdi, öğretmenin ekonomik şartları kötü. Bu yüzden kendini derse veremiyor. 1970'den sonra öğretmen okullarının yapısı bozuldu. En iyi öğretmenler İmam Hatip liselerine verildi. Öğretmen kitapları az. Bu yüzden öğretmen dersi metodsuz işliyor. Sınıflar çok kalabalık. İyi öğretmenleri özel sektör kapıyor."