The Others DAHA HIZLI DAHA YÜKSEK DAHA GÜÇLÜ

DAHA HIZLI DAHA YÜKSEK DAHA GÜÇLÜ

20.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

DAHA HIZLI DAHA YÜKSEK DAHA GÜÇLÜ

DAHA HIZLI DAHA YÜKSEK DAHA GÜÇLÜ


Her olimpiyatla birlikte tekrar aynı soru gündemde: İnsan gücünün sınırları nereye kadar? Bilimadamları da soruya net yanıt veremiyor


       Konu, teknoloji, iletişim, uzay olduğu zaman işleri kolay. Ama, görevleri geleceği tahmin olan “futuristöleri bunalıma sokan; insan gücünün sınırları.
       Kasların gerilme katsayısının nereye kadar dayanacağı. Vücut denilen olağanüstü makinada, gelişmiş koordinasyon ve antrenmanla daha hangi keşifler yapılacağı. İnsan hızının ve gücünün ne kadar dörtnala koşup, hangi noktada duracağı.
       Yanıtı, ister sporun içinde olsun, ister medyumluğa soyunsun, kimse açıkça söyleyemiyor.

       104 yılda iki kat
       Sanki, akıllardan geçen rakamlar, metreler, saniyeler, kilolar insanları korkutuyor. Sanki bir tabu gibi; gelecekte uzay ve zamanda insanların saliseler çerçevesinde milyonlarca ışık yılı uzaklığa ulaşabileceğini iddia edenler bile, bir sprinter’ın 100 metreyi 9 saniye altında koşup koşamayacağı konusunda yorum yapmaktan kaçınıyor.
       Oysa istatistik biliminin grafiğine göz atanlar, 104 yılda yaratılan gelişme karşısında dehşete kapılıyor. Ve her olimpiyatla birlikte insanoğlu kendine o çok eski soruyu bir kez daha soruyor: “Quo vadis ?" Ya da “Nereye ?"

       Haksız da değiller.
       Daha olimpiyatların “modern" hale gelmesi 1986 Atina ile başladı. 104 yılda, bir insanın yaklaşık iki kat hızlı koşacağı, iki kat ağır kaldıracağı, iki kat yüksek atlayacağı ortaya çıktı.
       Peki insanoğlunun yaşamındaki bu saniye kadar sürede gücünü neredeyse iki katına çıkaran neydi?..
       Herkesin hemfikir olduğu “teknoloji" devreye giriyor. Kimi yorumculara göre bir asırda at arabasından uzay mekiğine sıçrayan teknolojik gelişme, insanların fizik yapılarını da etkiledi. Beslenme, teknik, malzeme, teknolojinin eserleriydi.
       Bir fikre göre de, aynı teknoloji, rekorların sonunu getirecekti. İddianın sahipleri, Sidney olimpiyat oyunlarında uygulamaya başlanan kan testi ile gelişen ilaç teknolojisinin sahte kahramanlarının arenadan çekileceğini ve gizli doping ortaya çıkınca rekorlardaki gelişmelerin duracağını söyledi.

       Durmak imkansız
       Doğruluk payı olsa bile, insanoğlunun CITIUS (daha hızlı), ALTIUS (daha yüksek), FORTIUS (daha güçlü) olimpik bilincini durdurmak imkansız görünüyor. Sporun yaşam tarzı haline gelmesi de bunun garantisi...
       104 yılda inanılmaz gelişmenin temelinde bu yatıyor.
       İnsanlık geliştikçe rekorlar hızlanıyor, pasta büyüyor, sporcuya ayrılan pay artıyor.
       İnsanlık geliştikçe, bir zamanlar ezilen zenciler gibi ırklar, hor görülen kadınlar, başarı destanlarının başlıkları oluyor.

       Teknolojiyle birlikte vücut da gelişiyor
       Spor sakatlıkları konusunda uluslararası bir üne sahip olan Prof. Dr. Aziz Alturfan’a göre, insan, zamana ve doğaya karşı verdiği yarışta en büyük yardımı teknolojiden gördü. Alturfan şu yorumu yaptı:
       “Bilginin gelişmesiyle insan vücudunda olan bazı etkenler sürekli ortaya çıkıyor. Teknik ilerledikçe, insan vücuduna yaklaşım arttıkça dereceler de sürekli gelişecek. İnsan organizmasında keşfedilmeyen sonsuzluk var. Hormonun sırrıyla kas gücü ve vücuttaki sinirsel faaliyetler bulundukça gelişmeler sürecek. Doping yardımıyla değil vücuttaki fizyolojik şartların geliştirilmesiyle bu dereceler çok daha yukarılara çıkacak. Teknolojinin gelişmesine paralel olarak bu süreler daha da kısalacak. Başarı insanın teknolojiyle ortaklığının ürünüdür. Salt insan başarısı diye görmek hata olur."

       Mayo, pist ve kurallar değişti
       İnsanın güç gösterisinde, genetik şifrelerin çözülmesinin yanı sıra, bilimsel çalışma teknikleri, spor ekipmanlarında yapılan değişikler ve kurallar ile sıkletlerin değiştirilmesi de önemli rol oynuyor.
  • Olimpiyat tarihinin ilk yıllarında tek elle kaldırılan halter bugün çift elle koparma ve silkme olmak üzere iki branşta yapılıyor.
  • Atletizm de düz beton alanlarda alınan startlar bugün vücut hareketine anında reaksiyon veren tartan pistlerin üzerinde veriliyor.
  • El kronometresiyle tutulan dereceler artık elektronik kronometrelerle kayda geçiyor.
  • Yüzücüler, artık köpekbalığı derisine benzetilen ve hız kazandıran süper mayolarla havuzlara dalıyorlar ve suya her girişlerinde dünya rekorlarını yeniliyorlar.

           Rekorlar 104 yılda nereden nereye geldi?..
           İnsanın doğa ve zamana karşı verdiği güç gösterisinde, genetik şifrelerin çözülmesinin yanı sıra, bilimsel çalışma teknikleri, spor ekipmanlarında yapılan değişikler ve kurallar ile sıkletlerin değiştirilmesi de önemli rol oynuyor.
           * Olimpiyat tarihinin ilk yıllarında tek elle kaldırılan halter bugün çift elle koparma ve silkme olmak üzere iki branşta yapılıyor.
           * Atletizm de düz beton alanlarda alınan startlar bugün vücut hareketine anında reaksiyon veren tartan pistlerin üzerinde veriliyor.
           * El kronometresiyle tutulan dereceler artık elektronik kronometrelerle kayda geçiyor.
           * Yüzücüler, artık köpekbalığı derisine benzetilen ve hız kazandıran süper mayolarla havuzlara dalıyorlar ve her girişlerinde dünya rekorlarını yeniliyorlar.