09.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Genel Maden - İş Sendikası'nın öldürülen Genel Başkanı Şemsi Denizer'in gönlü, 1989'dan sonra milletvekilliği ve özellikle de bakanlık için çarptı. Denizer, 1991 başlarında maden işçilerinin gerçekleştirdiği "Ankara Yürüyüşü" sonrasında yapılan erken genel seçimde DYP ve SHP arasında gitti geldi. Sonunda SHP'den aday olan Denizer, seçimi kazanamadı.
Denizer 1995 ve 1999 seçimlerinde de aday olmak istedi, ancak olumlu bulduğu bir öneri gelmediği için aday olamadı.
Denizer, maden işçilerinin "Ankara Yürüyüşü" sonrasında "Ben parmak kaldıran insan olmam. Politikayı düşünmüyorum" dedi. Denizer, bu sözleriyle Meclis'e girebilmesinin, "sıradan olmamak" koşuluyla gerçekleşebileceğinin ve bakanlık düşlediğinin ilk sinyallerini verdi. Denizer, erken seçim tarihi belli olduktan sonra siyasi partilerin kendisiyle kurmaya çalıştığı bağlantıları da reddetmedi.
Denizer'in 1991'deki adaylık arayışları gazeteci Sevkuthan Karakaş'ın Zonguldak maden grevi ve yürüyüşünü konu alan "Eylem Günlüğü" adlı kitabında şöyle anlatıldı:
"Denizer, listelerin kesinleşmesine kısa bir süre kala, Ankara'daki Basın - İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ekber Güvenç'i aradı. Güvenç'e `Aday olmayı düşünüyorum. Ancak tek başıma gitmek istemiyorum. Bir araya gelip kimleri aday göstereceğimizi tespit edelim' dedi. Denizer'in biraraya gelmek istediği 'sosyal demokrat' çizgideki sendikaların başkanlarıydı. Ancak Denizer'in bu toplantıdaki tavrı şaşırtıcı oldu.
Çünkü Denizer, 'Ben aday değilim' diyor, 'Öyleyse bizi niçin buraya çağırdın' soruları üzerine de 'Ben ön seçime girmem. Versinler bana Zonguldak'ı torba getireyim' diye konuşuyordu. Denizer'in tek istediği ön seçimsiz adaylık değildi. Altındaki adayları da o belirlemeliydi. Ayrıca o gidip SHP liderine 'Beni aday yapın' diyemezdi. SHP'den ona teklif gelmesi lazımdı.
Denizer, bir iki gün içinde SHP ile olan ilişkilerini geliştirdi ve SHP Zonguldak İl Başkanı Muzaffer Saraç'ın önayak olmasıyla SHP'den adaylığını açıkladı. Bir sorun daha vardı. SHP, Zonguldak için ön seçim bildirimi yapmıştı ve Denizer de ön seçime girmek istemiyordu. Bu noktada kafası karıştı ve aynı gece salt ön seçim nedeniyle adaylıktan vazgeçti. Gerekçesini ise 'İşçiler sabaha kadar beni arayıp aday olmamamı istediler. Onun için vazgeçtim' sözleriyle açıkladı.
Oysa ertesi gün Ankara'ya gelecek ve İnönü'nün de katıldığı bir törenle saat 11.00'de partiye üye olacaktı. Yine Saraç'ın çabalarıyla SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, Denizer'i aramış ve 'Sen aday ol, Bartın il olduğu için seçim bölgeleri farklılaştı. YSK'ya Zonguldak için yeni bildirimde bulunacağız. Zonguldak'ı merkez yoklamaya alacağız' demişti. Denizer böylece Zonguldak'tan birinci bölge, birinci sıra adayı oldu. Aday olur olmaz da Bülent Ecevit'e çatmaya başladı. Seçim sonuçları yenilgi getirdi.'
Seçim kırgını Denizer, bir zamanlar 'Canlarım' diye seslendiği işçilerle ilgili düşüncelerini açıklarken oldukça öfkeliydi:
'Kendi çıkarlarını göremiyorlar. Onun için de açlıktan kurtulamıyorlar. Bu sendikanın yönetimi olmasaydı aç kalırlardı. Bundan sonra onların anladıkları dilden konuşacağız. Biz kendi çıkarlarını ortaya koyduk, anlayamadılar. Çürüyecekler.'
Denizer, 1995'te CHP'den ve 1999'da da DSP'den aday olmayı aklından geçirdi. Türk - İş Genel Merkezi eliyle, Türk - İş'in adayları arasında ismi de bildirildi. Olumlu bulduğu bir teklif gelmeyince, aday olamadı.