The Others Farklılığının bedelini canıyla ödedi

Farklılığının bedelini canıyla ödedi

23.01.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Farklılığının bedelini canıyla ödedi

Farklılığının bedelini canıyla ödedi


Ercüment İşleyen


       Babası Muzaffer Genç, o doğduğunda Urfa Nüfus Müdürlüğü'ne gidip karşısındaki orta yaşlı memura çocuğunun adını söyledi:
       "Gonca..."
       Ancak masasına gömülmüş oturan memur, duyduğu ismi nüfus kağıdına kendi şivesiyle "Konca" diye yazdı.
       Konca Kuriş'in yaşamının yanlış anlaşılma, tartışma ve mücadele içinde geçeceği belki de nüfusa kaydının yapıldığı o gün belli olmuştu.
       Ailesi 1962 yılının sonlarında Şanlıurfa'dan Mersin'e göç etti. Gonca, bu yüzden kendisini hep Mersinli olarak kabul etti. Mersin Kız Meslek Lisesi'ni bitirdiğinde hayatın anlamını çözmek için müthiş bir istek duyuyordu.
       1977 yılında Orhan Kuriş ile yaşamını birleştirdiği güne dek mezarlık ziyaretleri ve mevlütler dışında başını örtmemişti. Ancak kayınpederi gelininin başını örtmesini istiyordu. Konca büyüklerinin sözünü dinledi, ondan istenileni yapıp kapandı.
       Konca içine girdiği yeni dünyada sorgulayıcı, araştırıcı tavrı ile uç noktalara doğru sürüklemeye başladı. Önce Adıyaman'a gidip Nakşibendi tarikatının Menzil köyündeki merkezine katıldı.

Şeyhin çamaşırları

       İçinde tam 1,5 yıl kaldığı tarikatla ilk çelişkisi, yıkaması için şeyhin çamaşırlarını önüne koyduklarında başladı. "Şeyhin çamaşırı da olsa, niye elimle yıkayayım" diyerek karşı çıktıktan kısa bir süre sonra tarikattan kopmak zorunda kaldı.
       Adıyaman'dan ayrıldıktan sonra yakınlarına yaşadıklarını anlatırken en çok etkilendiği şu anısını anlatıyordu:
       "Oraya gelenlerin bir bölümü de tahsilli insanlardı. Ama millet şeyhin artan yemeklerini yiyordu, salatasının suyunu kafalarına dökenler bile vardı."
       Mersin'e döndükten sonra Arapça bilmediği için tefsirleri okumaya başladı. Hizbullah ile ilişkisi de 1987 yılında işte bugünlere denk geldi. Mersin'de paneller düzenliyor, Hizbullah'ın eğitim birimlerinde aktif görevler alıyordu.
       Tefsirlerin yanısıra Kuran'ın Türkçe meailini de okumaya başladı. Kafasında fırtınalar esiyor, Kuran'ı okuyup anladıkça kendisine anlatılanların doğru olmadığını düşünüyordu. Hizbullah içindeki arkadaşlarıyla ilk tartışmaları harem - selamlık uygulaması için oldu.
       Dersler sırasında kadınlar ayrı erkekler ayrı odalarda oturuyor, aynı binaya girip çıktıkları halde birbirlerini hiç görmüyorlardı. Bir gün Konca ilk çıkışını yaptı:
       "Birbirimizi nasıl tanıyacağız böyle. Sizi sokakta görüyorum selam veriyorum ama evde saklanıyorum, bu nasıl iş? Bu saçmalık!"

Farklılık derinleşiyor

       Bugüne kadar Kuran'ı ve hadisleri yorumlayanların erkek olması nedeniyle Kuran'ın erkeğe üstünlük veriyormuş gibi yorumlandığına inanmaya başladı.
       İlk olarak, Kuran'da çarşaf giyilmesinin şart koşulmadığını söyleyerek çarşafını çıkartıp bir kenara attı, üzerine pardesüsünü giydi. Çarşafıyla birlikte Hizbullah ile olan bağlarını da koparıp atmıştı.
       Ancak Hizbullah bu olayı hiçbir zaman unutmadı. Üstelik Konca aralarından ayrılmakla kalmamış, fikirlerini bulduğu her platformda yüksek sesle dile getirmeye başlamıştı.
       İlk tehdit telefonla geldi. Telefondaki gür ses bağırıyordu:
       "Yeni bir din mi çıkartıyorsun sen?"

Yıldızı parladı

       Konca, peşpeşe doğan beş çocuğuyla mutlu bir yaşam sürüyordu. Ancak İslam'ı doğru anlamak gerektiğine inanıyor, öğrendiklerini artık televizyon kanallarından tüm Türkiye'ye haykırıyordu.
       İbadetini Türkçe yapmaya başladı, namaz kılarken Türkçe dua ediyordu. Feminist tavrı, ılımlı yorumları, dini bilgisi ile kısa sürede sivrildi, adını tüm Türkiye öğrendi. İşte o günlerde Mersin'de cenaze namazı kılmak için gittiği camide İmam Osman Temel tarafından "Dine fesat karıştırmak istiyorsun" diye kovuldu.
       Mersin'de Bağımsız Kadın Derneği'nin Disiplin Kurulu Başkanlığı'nı yürütmeye başladı. Dinde bağnazlığa karşı çıkışı 17 Temmuz 1998 akşamına dek sürdü. Geceyarısı evinin önünden silahlı üç kişi tarafından kaçırılırken, Konca Kuriş bağırıp yardım bile istemedi.
       Kendisini almaya gelenleri tanıyordu. Ölümünün eski arkadaşlarının elinden olacağını belki de hiç düşünmemişti. Çünkü inandığı doğruları, yüreklice seslendirmekten başka suçu yoktu...

Neleri savundu

       * İslam'da örtünmek şart değildir.
       * Kuran kadınlara sadece göğüslerini kapatmalarını söyler.
       * Hadislerle yola çıkmak yanlıştır.
       * Anlamadığınız bir dille dua etmenin faydası yoktur. Ben duaları hep Türkçe okuyorum.
       * Adet gören kadının namaz kılması ve oruç tutması günah değildir.
       * Kadın erkek yanyana ibadet edebilir.
       * Kadınlar cuma, bayram ve cenaze namazlarını kılabilirler.
       * Kuran hep erkekler tarafından çevrildi, bunun için kadın gözüyle bir meale ihtiyaç var.