Gençler büyüteç altında

Genç nüfusun yarıdan fazlası maddiyata önem vermezken, Avrupalıların önyargılı olduğunu düşünenlerin oranı da hayli yüksek


Ayşe ÖZKAN


İSTANBUL Mülkiyeliler Vakfı tarafından Konrad Adenauer Vakfı (KAV) için yaptırılan bir gençlik araştırmasına göre, Türk gençleri için maddiyat önem bakımından son sıradayken, kaygı bakımından ilk sırada.
'Suskun kitle büyüteç altında' başlıklı anket, oldukça ilginç sonuçlar içeriyor. Yaklaşık 1 sene süren ve İstanbul'dan Diyarbakır'a, Sivas'tan Tokat'a ülkenin çeşitli şehirlerinde 15-27 yaş arası 2223 gençle yapılan anket, gençlerin sanıldığı kadar rahat olmadığı sonucunu artaya koydu.
Alman Hıristiyan Demokrat Partisi'nin vakfı niteliğinde olan KAV'ın Türkiye temsilcisi Dr. Wulf Schönbohm, Alman gençliği ile Türk gençliği arasında farklılıklar bulunduğunu ve bunların arasında en önemlisinin idam cezası konusunda olduğunu belirterek, "Türk gençlerinin yüzde 72'si idam cezasına karşıyken, Alman gençlerinin yüzde 84'ünün idamı savunması, beni çok şaşırttı" dedi.
Schönbohm, "Türk gençlerinin yüzde 35'i Avrupalıların önyargılı ve iki yüzlü olduğunu düşünüyor. Ancak AB'ye üye olmasından da yana. Demokrasi ve ekonomik alanda işbirliğine önem veriyorlar, fakat çoğunluk kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye'den yana yana" dedi. Türban konusuyla ilgili sonuçları da açıklayan Schönbohm, "Gençlerin yüzde 53'ü türbanı demokratik bir hak olarak görürken, yüzde 15'i karşı çıkıyor" dedi.
Türk Demokrasi Vakfı'ndan ANAP İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, gençlerin yüzde 47'sinin 'genç olamayanlar' sınıfına girdiğini söyledi. Akarcalı, politikacıların, gençleri anlamadığını ve nasıl görmek istiyorlarsa öyle gördüklerini kaydetti. Dr. Ferhat Kentel ise, gençlerin farklılaşmadan kaynaklanan bir güvensiz içinde olduğunu, bundan dolayı çoğunluğa uymak amacıyla çeşitli dernek ve cemaatlere katıldığını belirtti.
1995 seçimlerinde oy kullanmamış gençlerin yarıya yakını, boş oy kullananların da yüzde 60'ı oy kullanmamayı düşünüyor.

*'Yaşamı anlamlı kılan değerler' konusunda, ailevi değerler ilk sırada yer alırken, sırasıyla, entellektüel, toplumsal, bireysel, dinsel ve maddi değerler geliyor. Ancak, bir başka soruda ise, gençlerin beklentilerinde ilk sırayı, iş ve maddi destek alıyor.
*Gençler ailenin öneminden sonra eğitimi ikinci sıraya koyarken, kendilerine karşı en anlayışsız yaklaşan kişiler olarak öğretmenlerini görüyorlar.
*Yüzde 29'luk bölümün hiç sevgilisi olmamışken, evlilik öncesi cinsel ilişkiye karşı çıkanların oranı da yüzde 60.
*Gençler için ilk çözülmesi gereken sorun işsizlik, ardından terör ve eğitim geliyor. Gelir dağılımındaki dengesizlik de gençler tarafından ciddi bir sorun olarak kabul görüyor.
*Gençlerin yüzde 60'ı gençlik içinde vurdumduymazlık ve amaçsızlığın yaygın olduğunu düşünüyor.
*Okulların kişilik gelişimini engellediğini düşünenlerin oranı yüzde 51.5 iken, geleneklerle çatışmayı göze almadan gençlerin sorunlarının çözülemeyeceğini savunanların oranı yüzde 49.
*Gençlerin yüzde 13'ü öğretmenler için, 'sorunların çözümüne katkıda bulunabilir' tezini savunuyor. Ardından yüzde 11.8 ile gençlik geliyor.
*AB'den sonra en fazla kabul gören grup yüzde 27.7 ile Tü7rk Cumhuriyetleri. Hiçbir grubu kabul etmeyenlerin oranı da yüzde 45.6
*Sosyal-ekonomik düzeyi yüksek olan gençler paraya daha fazla önem veriyor.
*Gençlerin çoğunluğu kadının çalışmasından yanadır.
*Gençlerin yüzde 43'ü geleneğe saygıya önem veriyor, ancak geleneklerle çatışmayı göze almadan da sorunların çözülemeyeceğine inanıyorlar.
*Kendilerini demokrat-çoğulcu olarak adlandıranlar yüzde 11.4 iken, Atatürkçü-laik olanlar 5.5 oranında
*Ciddiye alnmayıp saygı görmediklerini söyleyen gençlerin oranı, yüzde 29'u bulurken, danışcak kimseyi bulamayanların oranı yüzde 27.
*Gençler kendilerini önceki kuşağa göre daha şanslı, sonraki kuşağa göre daha şanssız görüyor.
*Siyasal sisteme karşı değiller, ancak siyasal elite karşı tepkililer.