Gençler siyasete soğuk

       PİAR - GALLUP'un CHP için Türkiye'nin 14 ilinde 18 - 30 yaş arasında değişik kesimlerden bin 190 genç üzerinde yaptığı anket, karamsar bir tablo ortaya çıkardı.
       Artıhaber dergisinde yayınlanan anket sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 38'i yurtdışında yaşamak, yüzde 58'i kendi işini kurmak istiyor. Politikacıların kendilerine güven ve umut vermemesinden yakınan gençler, en çok orduya güveniyor. Ankette en temel sorunlar şöyle sıralanıyor:
       Ekonomik sorunlar yüzde 63.7, işsizlik yüzde 49.2, sağlıksız koşullarda yaşamak (alkol, sigara, uyuşturucu) 32.1, terör 31.3, güvensiz ve istikrarsız bir ülkede yaşamak 28.1, eğitimle ilgili sorunlar 20.3.
       Kendilerini ailelerinden bağımsız göremeyen, aileye "bir tür sığınak" gözüyle bakan gençlerin yüzde 35.4'ü geleceğin bugünden daha kötü olacağına inanıyor. Yüzde 75.9'una göre Türkiye, güvenlik duygusundan yoksun ve her gün yeni ve sarsıcı olaylara gebe.
       Politikacıların gençliğe yönelik çalışmalarının yetersizliğinin ortaya çıktığı ankette, "Siyasete girmeyi düşünür müsünüz" sorusuna sadece yüzde 6.6'lık bir kesim "Düşünürüm" yanıtını verirken yüzde 72.4 gibi ezici bir çoğunluk "Siyasete atılmayı düşünmem" diyor.

       Hem okuyan hem de çalışan gençlerin düzenli okur olduklarını ortaya koyan araştırmada, düzenli gazete okuyanların oranları yüzde 24, dergi okuyanların oranı ise yüzde 6 cıvarında.
       Televizyon gençlerin boş vakitlerini değerlendirdikleri uğraşların başında geliyor. Televizyon izleme alışkanlığı, sanılanın aksine bilgisayarın çok çok önünde yer alıyor. Gençlerin yaklaşık yarısı (yüzde 49) düzenli olarak televizyon izlerken yüzde 73'ü bilgisayarı kullanmayı dahi bilmiyor.
       Öğrenciler en önemli sorun olarak eğitim sorunlarını (yüzde 35); çalışanlar ekonomik sorunları (yüzde 40); hem çalışan hem de okuyanlar eğitim sorunlarını (yüzde 21); iş arayanlar işsizlik sorununu (yüzde 43); evde oturanlar ise ekonomik sorunları (yüzde 49) en acil çözülmesini istedikleri kişisel sorunlar olarak ifade ediyor.
       Gençlerin yüzde 76'sı her gün yeni ve sarsıcı birtakım olayların meydana geldiğini ve kendisini güvenlik duygusundan yoksun hissetiği bir ülkede yaşadığını söylüyor. İş arayan kesimin yüzde 81'i, hem okuyan hem de çalışan kesimin de yüzde 79'unun görüşleri bu doğrultuda.

       Gençlerin yüzde 69'u herhangi bir yerden para yardımı almıyor. Bu, ailesi veya başka kuruluşlardan yardım alanların yanında çok ciddi bir rakam oluşturuyor. İş arayan kesimin yüzde 76'sı büyük maddi sıkıntı içinde. Kendi evlerini kurmak isteseler de ailelerine bağımlı yaşamaktan pek kolay kurtulamıyorlar. Asgari ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanan gençlerin eğlence ve dinlenceye ayıracak parası yok gibi.
       Bu yüzden en büyük hevesleri kendi işlerini kurmak, bağımsız çalışmak. Ancak bu şekilde kendilerini güvence altında hissedeceklerini düşünüyorlar. Memuriyet ya da ücretli çalışma bir ekonomik kurtuluş olarak görülmüyor. Ankete katılanların yüzde 58.4'ü "Hangi sektörde çalışmak istersiniz" sorusuna "Kendi işimi kurmak istiyorum" yanıtını veriyor.
       Anket sonuçlarına dayanan gençlik raporu ve bu doğrultuda hazırlanacak çözüm önerileri, 23 - 24 Mayıs'taki CHP Büyük Kurultayı'na kurultayına sunularak tartışılacak.

       CHP İstanbul Milletvekili ve PİAR Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Tanla, araştırmanın sonuçlarını şöyle yorumladı:
       "Gençler son derece gerçekçi. Açık ve şeffaflar. Bir kere 18 - 30 arasındaki gençlerin beklentilerinin, toplam nüfusun beklentilerinden çok daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Daha iyi yaşamak istiyorlar. Değişim beklentileri daha ileride. Bunların süratle gerçekleşmesini amaçlıyorlar. Ancak bu beklentilerin birçok alanda gerçekleşme ihtimalinin olmadığını da ifade ediyorlar.
       Bu nedenle gençler biraz karamsar, kaygılı ve kızgın bir yapı içindeler. Dolayısıyla tepkiler ve arayış içinde olmalarına rağmen çözümü bulabilmiş değiller. Sorunlarının çözülme mekanizması olarak siyaseti görüyorlar. Fakat siyasete son derece uzaklar. Onlara göre siyaset sorunları çözmüyor, erteliyor ve biriktiriyor.
       Daha önceki araştırmalarla kıyasladığımızda, bundan önce `kaygı' daha düşük bir değerdi. Şimdi gitgide tırmanıyor. Burada gençlerin özellikle üzerinde durduğu üç konu var.
       Biri maddi yetersizlik içinde olmaları. İkincisi, kendilerine özgürce yaşayabilecekleri ortamın sağlanmamış olması. Üçüncüsü ise, aileleri, kendileri ve Türkiye'yle ilgili sorunların çözümlenmemiş olması. Bu üç temel başlık, onların bugün içinde bulundukları genel ortamı ifade ediyor. Bu araştırmada çok büyük bir bütünleşme var.