The Others Göktepe davasında avukatlar şaşırttı

Göktepe davasında avukatlar şaşırttı

17.07.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Göktepe davasında avukatlar şaşırttı

Göktepe davasında avukatlar şaşırttı

       EVRENSEL Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe'nin öldürülmesiyle ilgili davanın temyiz duruşması, dün Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nde yapıldı. Daire'nin temyiz kararı bugün açıklanacak.
       Sanık ve müdahil avukatları yanı sıra Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda izleyicinin takip ettiği duruşma, Yargıtay Genel Kurul salonunda yapıldı.
       Müdahil avukatların sözlü savunmasına izin verilmedi, sanık avukatları Ahmet Ülgen ve Necdet Küçüktaşkıner ise ortak savunmalarında Göktepe'nin öldürülmesine karıştığı belirtilen polislerin ifadesinin hukuka aykırı olarak alındığını iddia etti. Avukatlar, Göktepe'nin, Özdemir Sabancı'nın katil zanlısı Fehriye Erdal'nın sevgilisi olduğu, Sabancı cinayetinin de bu nedenle işlendiği iddiasında bulundu. Fadime Göktepe, bu iddialar üzerine kendini tutamayarak, "şerefsizler" diye bağırdı.
       Küçüktaşkıner, davanın Türkiye'yi küçük düşürmek için açıldığını savunarak, "Gazeteci olarak tarif edilen bu kişi, Evrensel Gazetesi muhabiridir. Evrensel Gazetesi, militan bir gazetedir" dedi.

       Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nce TCK'nın 452 / 1, 463 ve 251/1. maddelerinde tanımlanan "faili belli olmayacak şekilde, kastı aşan surette adam öldürmek" suçundan 7'şer yıl 6'şar ay ağır hapis cezasına çarptırılan 5 güvenlik görevlisinin cezasını az bulan ve aynı davada beraat eden 6 sanığın da cezalandırılmasını isteyerek temyiz eden müdahil avukatları da, yazılı savunmalarında yerel mahkeme kararının tüm sanıklar için bozulmasını istedi.
       Kararda, Emniyet Amiri Seydi Battal Köse, polis memurları Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Fedai Korkmaz ve Metin Küşat'a 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, polis memurları Murat Polat, Burhan Koç, İlhan Sarıoğlu, Selçuk Bayraktaroğlu, Tuncay Uzun ve Fikret Kayacan beraat etmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise temyiz üzerine hazırladığı tebliğnamesinde, kararın Köse ve Polat açısından bozulmasını istemişti.