The Others Gülme dürtüsü

Gülme dürtüsü

15.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Gülme dürtüsü

Gülme dürtüsü


Esİr Şehrin İnsanları" iyi iş... Oyuncular, çekim vs... Kemal Tahir'in romanları çok iyi harmanlanmış. Tarihi dizilere konu olacak gerçeklerle dolu bir ülkeden bu kadar az sayıda yapım çıkması şaşırtıcı... Yine bu işi TRT yapıyor. Bence dizi, giderek daha fazla izleyici toplayacak... Mekân çekimleri, ışık kullanımı da mükemmel. Birbirinin tekrarı diziler içinde "Esir Şehrin İnsanları", iyi bir drama tadında diyebilirim.

Batistuta Inter'in flaş transferi. Sakat olduğu için oynayamıyor. Inter-Milan maçında tribündeydi. Kamera onu gösterince spiker sakat olduğu için bu maçta oynayamadığını söyledi. Sakat olmasa da Batistuta'nın bu maçta oynaması kural gereği mümkün değildi. Biri hatırlatmış olmalı; spikerimiz cümleyi baştan kurmak zorunda kaldı.

"Çocuklar Duymasın"da Meltem'in çocukluk arkadaşı ortaya çıktı. O arkadaşın bir zamanlar Meltem'e tutulduğunu da Haluk biliyordu. Haluk bu duruma bozuldu. Yemek sırasında, çay-kahve sohbetindeki Haluk'un tripleri "espri" dozu için yeterliydi. Ama Haluk'un adamı banyoya götürüp bir de traş kremi ile boyama sahnesi abartının son perdesiydi. Niye böyle "gülme" dürtüsü abes bir sahne ile verilmek istenir? Tam kıvamında bir bölüm derken yine hiç de komik olmayan bir sahne giriverdi.

Reklamlar, reklamlar... Bu hafta ben bu konuya fena taktım. Çünkü gerçekten abartılı bir dönem yaşanıyor özel televizyonlarda. Reklam kuşakları yeri geliyor 20 dakikanın üstüne çıkıyor. Başlı başına bir program oluveriyor. Reklam düz mantıkla özel televizyon için bir gelir. Ne kadar reklam, o kadar para. "Ne kadar dozunda reklam, o kadar da para" mantığına geçmek zor galiba. Ekonomik dengesizlik kendini böyle dengesiz bir reklam kuşağında buluyor. Bu aralar dizilerin ve filmlerin sonunu hiç merak etmiyorum. Kestikleri anda başka bir kanala geçiyorum. Bizim arkadaşlar Bakırköy'de bir diziyi izleyip (hangisi olduğu önemli değil), reklam arasında bir sonraki diziyi yakalamak üzere yola çıkmışlar Etiler'e doğru. Ve orada devam etmişler. Bilmem başka söze gerek var mı?