The Others Güzel günler gelecek

Güzel günler gelecek

17.11.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Güzel günler gelecek

Güzel günler gelecek


ABD Başkanı, Türkiye'ye verdiği moralleri dün de sürdürdü. Clinton depremzedelerle kucaklaşırken, 'Güzel günlere dönmeniz için arkanızdayız' dedi


       İzmit'teki Doğu Kışla Çadırkenti'ni ziyaret eden ABD Başkanı Bill Clinton, depremzedelere, "Amerika Birleşik Devletleri olarak, eski yaşamlarınıza dönebilmeniz için elimizden geleni yapacağız" sözünü verdi.
       Tercüman aracılığıyla konuşan ve depremzedelere umut dolu sözler söyleyen Clinton sık sık alkışlandı.
       FBI, CIA ve Türk güvenlik güçlerinin geniş önlem aldığı Doğu Kışla'da, Clinton önce ABD'nin hibe ettiği çadırlarda yaşayan birkaç aileyi ziyaret etti. Daha sonra 3 - 12 yaş arası çocukların sosyal faaliyetlerini yürüttüğü "Bizim Umut Çocukları" adlı çadırlara gelen Clinton'a eşi Hillary ve kızı Chelsea eşlik etti.
       Çocuklar için kurulan drama, oyun, resim, kütüphane çadırlarını gezen ve çocuklara hediyeler getiren Clinton, ardından, önceden hazırlanmış platforma gelerek depremzedelere bir konuşma yaptı.
       Clinton, "Az önce Hillary ve kızım ile çadırları gezerken 'aynı felaket bizim başımıza gelmiş olsaydı ne olurdu?' diye düşündük. Durumunuzun belirsizlik içinde olduğunu ve endişelerinizin devam ettiğini biliyoruz" dedi. Yeniden yapılanma çalışmalarına destek olacaklarını kaydeden Clinton, "En kısa zamanda eski yaşamlarınıza dönmenizi istiyoruz. Biz elimizden geleni yapacağız. O güzel günlere kavuşmanız için arkanızdayız" diye konuştu.
       Depremde 87 ülkenin Türkiye'nin yardımına koştuğunu duymaktan memnun olduğunu belirten Clinton sözlerini şöyle sürdürdü:
       "Yardıma koşan ülkelerden birinin de komşunuz Yunanistan olması beni çok duygulandırdı. Yunanistan'da insanlar enkaz altında kalınca bu kez Türk insanı onların yardımına koştu. Bu depremlerde zarar gören insanların yöneticilere gönderdiği çok güzel bir mesaj var. Bölgenin insanları birbiriyle çok rahat geçiniyor ve geçinmelidirler. Çünkü onlar iyi geçinmeye başladıktan sonra çocuklarımız için çok güzel yarınlar olacaktır. Çok teşekkür ediyorum. Hepinize geçmiş olsun."
       Clinton ayrıca yaptıkları el sanatları ve resimleri de kendisiyle paylaşan çocuklara ve güzel karşılandığı için İzmit Valisi Memduh Oğuz ve yardımcılarına teşekkür etti.
       Konuşması bittikten sonra eşi Hillary ve kızı Chelsea ile depremzedelerin elini sıkan Clinton, bariyerleri aşarak, yedi aylık Erkan Işık'ı kucağına alıp sevdi.

Ruh da var, yapacak çok şey de

       Ardından el sallayarak otomobiline doğru yürüyen Clinton'a Amerikalı bir gazetecinin "Burada ne göreceğinizi umuyordunuz? Ne buldunuz?" diye sorması üzerine durarak şu yanıtı verdi:
       "Daha burada yapılacak çok şey var. Ama ben tüm bunların yapılması için gereken ruhu burada gördüm."
       Dün sabah saatlerini depremzedelerle geçiren Clintonlar, bir sonraki programları için saat 12.00'de Doğu Kışla Çadırkenti'nden ayrıldılar.

'Hoşgeldin Clinton abi'

       * Clinton'ın Doğu Kışla Çadırkenti gezisi için 59 Türk gazeteci saat 05.00'te Sepetçi Kasrı'nda toplandı. Kimlik kontrolüyle otobüslere alındı. Adları önceden belirlenmiş gazetecilere, bu geziye özel kimlikler dağıtıldı.
       * İzmit'e sabah kargalardan önce varıldı. Canlı yayın arabaları 3'üncü Bölge'nin önünü doldurdu. Depremzede Mehmet ve Selahattin Akkaya kardeşler çadırlarını çay ocağına çevirip gazetecilere ikramda bulundu.
       * Yağmur başladı. Saatler geçti. Clinton gelecek diye akşamdan krem rengi ceketlerini hazırlayıp giyenler kahroldu. Sığınacak delikler arandı, bulunamadı.
       * Bir TV muhabiri anonsunu yaparken "derme çetme" dedi. Hemen yanındaki depremzede çocuk müdahale etti: "Derme çetme değil, derme çatma." Muhabir lafını düzeltti. Kameralara alışmış çocuk, "Hah bu defa oldu" deyip onayladı.
       * "Clinton kim?" diye sorulan bir kız omuzlarını silkip "insaaan" dedi.
       * Gazeteciler tek sıra halinde bir polis minübüsünün arka kapısından alınıp ön kapısından bırakıldı. İçerde önce Türk polisi ardından Amerikalı görevliler kimlik kontrolü, üst - baş ve çanta araması yaptı.
       * "Pool sistemi"ne (havuz sistemi) göre yedi gazeteci - Milliyet dahil - Clinton'ın ziyaret edeceği çocukların çadırlarının bulunduğu bölüme götürüldü. Clinton ile birlikte gelen 180 yabancı gazetecinin 25'i de bu bölgeye alındı.
       * Apartmanlar, balkonlar, çadırkentin içi ve ufuklar FBI ve CIA ajanlarıyla Türk güvenlik güçleriyle doluydu.
       * Clinton 11.00'i geçtikten sonra geldi. Çadır ziyaretine yalnızca yabancı basın mensupları alındı. Ardından sıra hediyelerle çocukların ziyaretine geldi. Çocuklar, ABD Başkanı'na "Clinton Amca", "Clinton Abi" diye hitap etti. Clinton çocukları öptü. Çocuklar, "We love Clinton" diye tempo tuttu.
       * Clintonlar'ın spor ve sade giyimleri dikkat çekti. Siyahlar içindeki Chelsea hep gülümsedi. Clinton konuşma yapmak üzere kürsüye çıktığında etrafı o kadar güvenlik gücüne rağmen bomboş tutuldu. Kürsüde yalnızca Clintonlar vardı. Hillary Clinton şemsiyeyle eşini yağmurdan korudu. Konuşma 10 dakika sürdü.
       * Sıkı güvenlik önlemleri gören depremzedelerden biri "Bence bu adam Clinton değil, dublörü" şeklinde kendi çevresinde polemik yarattı. Kendisini onaylayanlar oldu.
       * Kürsünün hemen arkasında bekleyen Clinton'un otomobilinin içi dağınıktı. Yerler birkaç el çantası ve torbalarla kaplıydı.
       * Ortada o kadar çok dolaşan görevli ve güvenlik birimi olmasa Clintonlar sıradan insanlar sanılabilirdi. Güleryüz ve mütevazı tavırlar dikkat çekti.

Göstermelik çadırları gezdirdiler

Kadın bas bas bağırıyor: "Her şey göstermelik. Orada üç çadır bellemişler. İki gündür süsleyip püslüyorlar. İçine beyaz eşyalar, hatta kristaller koydular. Gelin de bizimkileri görün!"
       Doğu Kışla Çadırkenti'ndeki hummalı çalışma, aslında haftalardır sürüyor. Doğu Kışla diğerleri arasında yıldız gibi pırıl pırıl parlıyor.
       Önce çamurlar yok edildi. Üzerine bir güzel taşlar döşendi. Ardından çadırların tabanına beton döküldü. Üzerine de kamyon kamyon tabanlık olarak kesilip biçilmiş tahtalar getirildi. Büyük çadırlarda birlikte yaşayan ailelerin arasına bir paravan gerildi. Sobalar yakıldı, yataklar döşendi. Dışardaki çadırkenttekiler çok kıskandı. İçeri girebilmek için yarıştı.
       Ama yine de dört dörtlük bir çadırkent yaratılamadı. Doğu Kışla'nın aslında bir bölümü hoş, gerisi boştu. Dört dörtlük olan 3'üncü Bölge'ydi. Mesela 4'üncü Bölge'de şöyle bir tur atanın, naylon çadırlar gözlerini yakar, çamurlar da ayaklarına batardı. Buralar tam takırdı.
       Fakat Bill Clinton, elini kolunu sallaya sallaya, kafasına göre zaten dolaşamazdı. Bir kere güvenlik önlemleri açısından bu imkansızdı. Pilot, 3'üncü Bölge seçildi. Setler çekildi.
       Depremzede Ahmet Kızılcık: "Amerikalıların verdiği çadırlardan birkaçında günlerdir hazırlık yapılıyor. Dün gece (önceki gece) geç vakitlere kadar şu gördüğünüz yollar tamamlandı. Buralar birkaç gün önce çamur güreşi için idealdi."
       Geçtiğimiz hafta "Clinton geliyor, çekilin yoldan" denilerek, zaten yol üstündeki derme çatma çadırlar dağıtılmıştı. Çadırlar görünmezlik hapı yutup ortadan yok olmamış, İzmit'in içlerine doğru yol almıştı.
       Duruma, tel örgünün diğer tarafında kalan bilmem kaçıncı bölgeden bir depremzede noktayı koydu.
       Adı, Nezahat Akar, cümlesi ise şöyleydi:
       "Deprem mağduru, o mağduru, şu mağduru derken şimdi de Clinton mağduru olduk."
       Yine tel örgü arkasından bir adam, sözleri şöyle tamamladı:
       "Evcilik oynuyor bunlar hanım, evcilik."

Erkan bebek burnunu sıkınca

       Bahar Kaymakçı - Orhan Uzun Kocaeli DHA
       ABD Başkanı Bill Clinton'ın dün eşi ve kızıyla ziyaret ettiği Doğukışla Çadırkenti'nde kucağına alıp sevdiği yedi aylık Erkan Işık, bir anda medyanın gözdesi oldu.
       ABD askerlerinin kurduğu çadırların yanında kendi imkanlarıyla yaptıkları çadırlarda kalan Işık ailesinin bebeği Erkan, Clinton'ın gezisinin ardından medyanın ilgi odağı oldu. Clinton'ın Doğukışla Çadırkenti'ne geldiğini duyan anne Şennur Işık, çocuğunun eline daha önce bölgeye çadır kurmaya gelen ABD'li askerlerden aldığı küçük ABD bayrağını verip tören alanına geldi. Polis barikatını aşamayan Işık'ı ve elinde ABD bayraklı çocuğunu gören Clinton, kendi korumalarına işaret ederek, yanlarına getirmesini istedi.
       Clinton çocuğu kucağına alıp severken minik Erkan da her bebek gibi beklenmedik hareketini yaparak Clinton'ın burnunu sıktı.
       Anne Şennur Işık, "Başkan bizi farkettiğinde çok heyecanlandım. Erkan'ı da kucağına almak isteyince korumalar yanımıza gelip aldı. Erkan, Başkan'ın kucağına gidince de onun burnunu sıktı. Erkan henüz yaşına girmemesine rağmen çok hareketli bir bebek. Herşeyi merak edip eliyle tutmaya ve öğrenmeye çalışıyor" dedi.
       Eşi Hacı'nın bir lokantada aşçılık yaptığını belirten Şennur Işık, bebeği Erkan'ın 17 Ağustos akşamı, İzmit SSK Hastanesi'nde fıtık ameliyatı olduğunu, Marmara Bölgesi'nde ağır mal ve can kaybına yolaçan deprem sırasında da hastanede bulunduğunu söyledi.