The Others Hizbullah’ın ta kendisiyim

Hizbullah’ın ta kendisiyim

12.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hizbullah’ın ta kendisiyim

Hizbullah’ın ta kendisiyim


Diyarbakır DGM’de görülmeye başlayan Hizbullah ana davasında pişkin savunma: Hizbulşeytanla mücadelemiz ölüme kadar sürecek


       Şeriatçı terör örgütü Hizbullah’ın bombacısı olduğu belirtilen ve Batman’daki evinden ceset çıkarılan Fahrettin Özdemir, “Kuran’ın anlattığı ve tarif ettiği Hizbullah’ın ta kendisiyim. Hizbulşeytanla mücadelemiz ölüme kadar sürecek. Hizbullah’a sevgi ve saygım sonsuzdur. Onlara, şimdi isteseler yine yardım ederim" dedi.
       Hizbullah’a yönelik 17 Ocak Beykoz operasyonunda sağ ele geçirilen örgütün üst düzey yöneticisi ve askeri kanat sorumlusu Edip Gümüş de, örgüt lideri Hüseyin Velioğlu ile 1991’de Diyarbakır’da tanıştığını, kişisel merakı için üç kez gittiği İran’ın başkenti Tahran’da da kendisiyle karşılaştığını söyledi.
       Hizbullah ana davasının Diyarbakır 3 No’lu DGM’deki dünkü duruşmasına, idamı istenen 13 ve 15 yıla kadar hapsi istenen iki tutuklu sanığın tamamı katıldı.
       Savunma yapan sanıklardan Özdemir, Kuran’dan ayetler okuduktan sonra şunları söyledi: “Bütün İslami cemaatlere ve bunlardan biri olan Hizbullah’a da sempatim vardır, sevgi ve saygım sonsuzdur. Ben bunun için yaşıyorum. Hizbullah’a hep yardım ettim. Ama herhangi bir örgüt mensubu değilim. Sadece gerçek Müslümanlar’a sempatim var. Onlara yardım eli uzatmaktan geri durmam."

       Talimatlar Velioğlu’ndan
       Mahkeme başkanının, iddianameye karşı savunmasını istediği Gümüş de şöyle konuştu: “Diyarbakır’da 1991’de tanıştığım Velioğlu ile Tahran’da karşılaştım. Sonra birbirimizden ayrıldık. Orada başka kimseyle görüşmedim. İran’a kişisel merakımdan gittim. Örgütün askeri kanadıyla ilgim yok. Sadece tebliğ ve arşivlemeyle ilgilendim. İran’da askeri ve siyasi eğitim almadım, yetkililerle görüşmedim. 1997’de Mardin’de Abdulaziz Tunç ile arşivleme çalışmalarına katıldım."
       Mahkeme başkanının, “Örgüt militanlarına 29 eylemin talimatını vermişsin" sorusu üzerine Gümüş, en basit eylem talimatlarının bile Velioğlu’ndan çıktığını, kendisinin, askeri eylemlere katılmadığını ve talimat vermediğini belirtti.
       Hizbullahi düşüncenin, dünyadaki benzer hareketlerden etkilendiğini ve bundan ders çıkarıldığını da dile getiren Gümüş, “Ancak, hiç birinin devamının olmadığını gördük" diye konuştu. Gümüş, Güneydoğu’daki PKK - Hizbullah çatışmasının da, bölgede devletin acizliğinden kaynaklandığını iddia etti.

       Kimler öldü bilmiyorum
       Davanın öğleden sonraki bölümünde de savunmasına devam eden Gümüş, örgütün ilk itirafçısı olan Tunç’un, “Hizbullah’ın meşhur sorgucusu" olduğunu dile getirerek, Velioğlu’ndan aldığı talimatlarla sorgulamaları gerçekleştirdiğini, ancak bu sorgulamalarda kimin öldüğü, kimin yaşadığı hakkında bilgisi olmadığını belirtti. Sanık Gümüş, örgütün sair efradı sayılabileceğini, örgütün bazı kişiler hakkında özgeçmiş rapor çalışmalarının bulunduğunu kaydetti.
       Sanık Gümüş, Batman’dan Gaziantep’e tankerlerle silah nakli olayıyla ilgili olarak da, bilgisinin bulunmadığını belirtti. Beykoz’da Gümüş ile birlikte yakalanan örgüt yöneticilerinden Cemal Tutar ise, hukuk dışı gözaltında tutulduğunu öne sürerek savunma yapmadı ve mahkeme heyetinden güvence talep etti.
       Örgüt üyesi olduğunu doğrulayan bazı sanıklar işkence nedeniyle savunma yapmazken, bazı sanıklar da haklarındaki tüm iddiaları reddettiler.