The OthersHoliganların piri: Kazıklı Voyvoda

Holiganların piri: Kazıklı Voyvoda

23.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Holiganların piri: Kazıklı Voyvoda

Holiganların piri: Kazıklı Voyvoda


Orhan Koloğlu


"Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan"
Dünyanın, tek çocuk bayramı olarak kutlanan günündeyiz. Hem de sadece bize ait bir gün olarak değil, bütün insanlığa açık ve her yıl sayısız ülke çocuklarının katılımıyla kutluyoruz. Geleceği kuracak olan çocukların sevgi ve dostluğu şimdiden hissetmeleri arzusuyla.
Böylesine insan sevgisiyle dolu bir günün, iki haftadan fazla bir süredir yaşadığımız şiddet dalgasının anılarını silmeye yararlı olacağını umarız. Bu yıl Yunanlıların da ilk kez törenlere katılması bu girişimimizin uzun vadede etkili olduğunu kanıtladı. Ama şiddetin holigancı niteliğiyle de yeryüzünün yok olması için daha çok mesafe kat etmemiz gerektiğini inkar edemeyeceğiz. Son deneyim, dünyada şiddeti hala destekleyen ve araç olarak kullananların etkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kanımca asıl tehlike, holiganların gündelik yaşamlarında uysal, şefkatli, karınca ezmez kimseler iken, içki ve futbolun etkisiyle 'ellerinde olmadan' zıvanadan çıkan kimseler olarak tanımlanmasında yatıyor. Bilindiği gibi zıvana 'iki ucu açık küçük boru'dur. İçindeki sıvıyı kendi boyu kadar kontrolde tutar, ama dışarı fırlayışında yıkıcı etkisini frenleyemez. İnsanın zıvanadan çıkışı bazen haksızlıklara karşıdır, bazen de kendi haksızlıklarına araç olarak kullanılır. Bu arada iki eğilimi birbirine karıştırıp her yaptığına haklılık damgası vurmayı taktik edinenler de az değildir. Şiddet konusundaki aşırılıklarıyla dünya tarihinde erişilmez bir yere sahip bulunan Eflak (Valachie) Voyvodası Vlad bu türün en belirgin örneğidir.
Onu daha çok Kazıklı Voyvoda ya da Kont Drakula diye tanırız. Hakkında bilgi veren 15. yüzyılın ikinci yarısı ve 16. yüzyıl Balkanlı, Macar, Alman ve Türk (Aşıkpaşazade, Neşri, Dursun Bey, İbni Kemal) tarihçileri, onun tam bir şiddet manyağı olduğunda birleşirler. Neler mi yapardı?.. Dinleyin:
Yemek yerken, kazıklara oturtulmuş insanların çığlıklar içinde can çekişmelerini seyredip, keyiflenirdi; eşeğe binmiş bir papazı eşekle birlikte kazıklatıp kahkahalar atardı; beş yüz soyluyu birden kazıklara geçirtmişti; altı yüz yabancı tüccarı kazığa oturtup, bunların çığlıklar içinde can çekişmelerini zevkle çevresine de gösteriyordu; öldürttüğü annelerin kızartılmış etlerini çocuklarına zorla yedirtmişti; bazı annelerin memelerini kestirip yerine çocukların başlarını diktirtmişti; ülkenin bütün dilencelerini toplatıp karınlarını iyice doyurduktan sonra hepsini yaktırttı; Türk esirlerinin taban derilerini yüzdürdükten sonra tuzla ovdurup keçilere yalattırdı.
On binlerce kişiyi öldürttüğü bilinen Kazıklı Voyvoda'nın Fatih'in elçilerine yaptıklarını "Povest'o Drakula" isimli kitap şöyle anlatıyor:
"Bir gün Türk elçileri geldi ve huzuruna çıkınca, onu geleneklerine uygun şekilde baş eğerek selamladılar, ama başlıklarını çıkarmadılar. Drakula sordu: 'Büyük bir prensin huzurundasınız, neden böyle davranıyorsunuz?' Dediler ki: 'Bizim ülkemizde gelenek böyledir.' Cevap verdi: 'Ben de geleneğinizi pekiştireceğim.' Ve hemen başlıklarının kafalarına çivilerle, bir daha çıkarılamayacak şekilde çakılmasını emretti. Sonra da dedi ki: 'Şimdi gidin efendinize söyleyin, sizin geleneklerinize boyun eğmem.'"
Elçilerin mesajı ulaştıracak kadar yaşayıp yaşamadıklarını bilmiyoruz, ama Fatih dönemi tarihçisi Dursun Bey ona "Kefere'nin Haccac'ı" unvanını vermiştir. Bilindiği gibi Haccac, 7. yüzyılda Emevilerin iktidarını pekiştirmek için 120 bin kişiyi acımasızca öldürttüğünden "Zalim" lakabına layık görülen yöneticidir.
Zaman içinde Romen ulusçuluğu, Kazıklı Voyvoda'yı bağımsızlık için savaşmış bir kahraman ilan etti. Günümüzde ise Romanya turizminin en önde gelen öğelerinden biri olarak kullanılıyor. Kazıkçı = Impaler sıfatı saklanmıyor, ama turistler için eğlendirici bir konu olarak anlatılıyor. Hatta Bükreş'te Romen halkı için Drakula isimli bir magazin ve eğlence dergisi de yayınlanıyor. Bizde çok bilinen promosyon yöntemini kullanarak düzenlenen yarışmaya katılanlara milyoner olma şansını da bu dergi sunuyor. Böylece Kazıkçı, şiddetin değil, umudun simgesi yapılıyor.
Yeterince Avrupalı olmadığımız için bizi dışlamaya çalışan Avrupa'da sayıları giderek artan dazlaklara ve UEFA'nın ırkçılığa verdiği prime bakınca insan, Kazıklı Voyvoda bugün yaşasaydı, herhalde holigan şefi sayılırdı demekten kendini alamıyor. Böylece bir gün "Meçhul Holigan Anıtı" dikilmesi ve kilisenin bu meçhul kahramanı Aziz ilan etmesi kimseyi şaşırtmayacaktır... Eh, o zaman bize de bu kafileye Kuyucu Murat Paşa'yı katma hakkı doğar.
Anlaşılıyor ki, şiddeti insanlığın kafasından silip atmak daha uzun bir süreyi gerektiriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler