The Others Kaçak yapılar yıkılacak

Kaçak yapılar yıkılacak

29.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kaçak yapılar yıkılacak

Kaçak yapılar yıkılacak


Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, deprem bölgesindeki ikinci evlere konut yardımını zor görüyor


       "Gidemediğin Yer Senin Değildir... Halil Rıfat Paşa..." Bayındırlık Bakanlığı'nın merdivenlerinde iri, sarı metal harflerle yazılmış bir yazı bu. Vaktiyle karayolları ağının ülkenin dört yanına ulaşamadığı zamanlardan kalmış olmalı. Bugün tarihin trajik bir ironisi gibi duruyor...
       Eşofmanıyla fırlamış sokağa oysa Bayındırlık Bakanı zelzelenin ilk saatlerinde. Makam arabası bagajına takım elbisesini attığı gibi soluğu Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nde almış. Tarım Bakanı ile birlikte deprem bölgesine hareket etmişler. Düzce'de vakıf olmuş sorunun vahametine. İlk şoku Gölyaka'da yaşamış. "Düzce, Gölyaka yanında sıfır kalmıştı" diyor: "Sakarya'da gördüklerimi ise kelimelere sığdıramam..."
       Derece derece inmiş başka deyişle bu inanılmaz kabus üzerine. Ve sonra tüm çabalarına rağmen, Sakarya çıkışı bir benzincide sıradan tüm vatandaşlar gibi, kilitlenen trafiğe takılıp kalmış. Kocaeli'ne, Gölcük'e gidememiş, ulaşamamış; depremin ilk gününde.
       Şimdi - kabinedeki tüm arkadaşları gibi - başka bir kabus iniyor üzerine; "talepler!" "Bir yandan enkaz kaldırın diye muazzam toplumsal baskı yaratıldı" diyor: "Bir yandan niye kaldırıyorsunuz deniyor. Hukuki açıdan ilk kez bu depremde bu tür bir hassasiyet oluştu. Böyle bir şey ilk kez gündeme geliyor. Ama olayın vahameti ve yapılan işin zorluğunu da görelim lütfen..."

       - Kaç ev yıkıldı, kaç ev yapılacak?
       - Yıkılan ev sayısı ilk tespite göre 170 bin daire. Korkunç bir tablo bu. Daha da artacak. Orta - az hasarlı yapılar bunun dışında. Ona henüz girmedik. Gereken konut sayısı 270 bine dek çıkabilir. 2. konut ve kiracıları bu rakamdan düşmek gerekir. 7269 no'lu Hak Sahipliği Kanunumuza göre devletin konut yardımından faydalanamayacak onlar. Ama kanun hükmünde kararnameyle farklı bir düzenleme de yapabiliriz...
       - Daimi iskana prefabrikelerden sonra mı gireceksiniz?
       - Çadırlar çok hızlı, altyapıları yapılmadan kuruldu. Bu nedenle şimdi prefabrike ev yapımı planlandı. Ancak yerli imalatın ihtiyacı karşılaması mümkün değil. Türkiye ancak 20 bin konut yapabilir.
       - Gerisi ne olacak?
       - Tabii bu insanların hepsi prefabrike konuta girecek diye kayıt yok. Akrabalarının yanına giden, memleketine dönen var. Hepsi afet yöresinde kalsa ve biz yapmaya kalksak içinden (çıkamayız)... Dünyadaki üretim de buna yetmeyebilir. Açığı dışardan karşılayacağız.
       - Yardım mı, satın alma mı?
       - Tüm imkanları değerlendiriyoruz. Yardım alabilirsek alacağız. Ama bunun artık hesabını yapmıyoruz. Gerekli anlaşmaları yapıp, gelecek hafta prefabrikelerin getirilmesi işlemini başlatacağız. Hiç zamanımız yok.
       - Ne kadar sürer gelmesi?
       - 1 ayı bulur. Bir aylık sürede biz de evlerin altyapısı, su, elektrik, kanalizasyonunu yapacağız. Evler gelir gelmez montaja hazır olacak. Çoğu, kasım sonunda tamamlanacak. Yurtdışıyla görüşmeleri ben yapıyorum.

Dış yardıma açığız

       - Dış yardım konusunda hükümette farklı görüş var mı?
       - Hayır. Benimsenen görüş dışardan gelen her tür yardımı almak ve koordine etmek. Ben tüm yardım önerilerini ciddiye alıyorum. En son Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü yapan Japon firması müracaat edip, köprüyü gözden geçirmek istedi. Niyet mektubu gönderdim. Gelip Haliç Köprüsü'yle beraber iki köprüyü gözden geçirecekler. Bolu Tüneli için de aynı duyarlılığı gösteriyorum. Kontrolünü uluslararası bir karayolu kuruluşu yapacak.
       - Diğer yapıların dayanıklılığı nasıl kontrol edilecek?
       - Kanun hükmünde kararnamelerle bu denetim belediyeye bırakılacak. Afet bölgesinde 7 il başta olmak üzere tüm Türkiye'yi kapsayacak. Belediyelere bunun için teknik eleman ve yeni kadro mecburiyeti getireceğiz. Binaları depreme karşı güçlendirme projeleri çizilecek; tedbir alınacak. Birkaç yıla yayılacak bir çalışma bu. Ama yapmaya mecburuz.
       - Daimi iskan için zamanlamanız ne?
       - Önce prefabrike ev için start vereceğim. Önümüz kış, zamanla yarışıyoruz ve başlıbaşına yoğun bir çalışma istiyor bu. İskana müsait olmayan, sulak bölgede yerle teması kesmek için evlerin 50 cm alt betonlu olması gerekiyor.
       - Tüm deprem alanı böyle mi?
       - Haritayı önünüze koysam şaşarsınız. Nerede deprem olur diye sorsam oraya ev yapılmış. En kötü alan Yalova, Kocaeli, Sakarya. Prefabrikeler hafif. Ama daimi iskan problem. Orada büyük hassasiyet göstereceğiz. Daimi iskanın tümünü oraya yapamayız. Ekipler tekrar o bölgeye gidecek; alan tespiti yapacak. Üniversitelerdeki çeşitli kürsülerden yer sağlamlık raporu alacağız. Tek parçalı yerde bu insanları daimi iskana tabii tutmak mümkün değil. Zaten o civarda öyle bir arazi yok; parçalı araziler var. Parçalı arazide 3 - 4 tip proje geliştirmek istiyoruz. Projeleri belirlenen yerin büyüklüğü, şehre uzaklığı ve arazinin özelliklerine göre kullanmak istiyoruz.
       - Daimi iskan yıkılan evlere yakın bölgelere mi yapılacak?
       - Uzak da olabilir. Avrupa'daki gibi kent dışına banliyö kuralım. Çağın tüm gereklerini, yeşil alanları, lazım olan okulu, hastanesi ile dört dörtlük proje yapalım. Geçici iskan alanları da Üçüncü Dünya görüntüsü versin istemiyorum.
       - İnşaattan % 40 çalan inşaatçı cezalandırılacak mı?
       - Ceza konusu Adalet Bakanlığı ukdesinde. Asliye hukuk veya cumhuriyet başsavcılıklarına başvuran vatandaş, bilirkişi heyeti tespiti ile ceza veya zarar tazmini davası açabilir. Biz Bayındırlık Bakanlığı olarak Türkiye'deki imar başıboşluğu ve müteahhitlik tanımı olmaması nedeniyle yaşanan keşmekeşi kaldıracak hukuki düzenlemeyi yapmakla yükümlüyüz. Ama depremle ilgili olarak yıkılan kamu binalarından gerekli numuneleri alınarak, cezai davalarını bakanlık olarak açacağım.
       - Enkaz kaldırılması sizi ilgilendiren sorun...
       - Her şey birbirine karıştı. Bir yandan enkaz kaldırın diye muazzam toplumsal baskı yaratıldı. İşin hukuki boyutu ortaya çıkınca, şimdi de niye enkaz kaldırıyorsunuz deniyor.
       - Tepki iki yönlü: 1) Enkaz altında canlı olabilir endişesi. Meksika zelzelesinden 10, İtalya'da 12 gün sonra enkazdan canlı çıktı. Dolayısıyla bu cinayet olarak görülüyor. 2) Hasar tespiti engelleniyor. Dava açmak için bina yeri, çimento, demir oran tespiti lazım...
       - Bayındırlık Bakanlığı olarak bizim enkaz kaldırmak görevimiz yok. Başbakanlık Kriz Merkezi (BKM) oluşturuldu. Hukuki sorumluluk oraya geçti.
       - Afet İşleri Genel Müdürlüğü (AİGM) ne yapıyor?
       - AİGM deprem sonrası faaliyetleri organize eden bir kuruluş.
       - Enkaz kaldırmak deprem sonrası faaliyet değil mi?
       - BKM kurulmasaydı, bu iş bizim sorumluluğumuzda götürülecekti. Ama olağanüstü şartlarda bizden çıktı BKM'ye geçti. Biz bir aktör haline geldik, diğer bakanlıklar gibi o uygulamada görev alıyoruz. AİGM, hak sahipliğini belirleme, hasar tespiti gibi konularda çalışma yapıyor.
       - Vatandaşın evi yıkılmış. Dava açacak. Enkaz denize dökülmüş. Ne yapacak?
       - Hukuki açıdan ilk defa bu depremde hassasiyet oluştu. İlk kez gündeme geliyor. Bugüne dek hiçbir depremde bu tür bir hukuki arama süreci yaşanmadı Türkiye'de. Oluşan toplum hassasiyetleri bu yeni olguyu gündeme getirdi. Keşke bunlar daha önce yapılabilmiş olsaydı. Yıkılan 170 bin daireden bahsediyoruz. Bir ucundan başlanmazsa; enkaz 4 - 5 ayda kaldırılmaz. İşin zorluğu, vahametini de görelim.
       - 12 gün beklenemez miydi? Sizin kriz masası da katkıda bulunuyor enkaz kaldırmaya...
       - Biz enkaz kaldırma işlemine sadece makine yolladık. Karayollarına bağlı araçlarımızı gönderdik. Enkaz kaldırılan yerler; kimsenin kalmadığı anlaşılan yerler. Kriz masaları ilk bunu tespit ediyor. Herkes ailesini; kaç kişi olduklarını biliyor. Altında cesedi olan vatandaş bırakmıyor, bina önünden ayrılmıyor. Ailelerin, talepkar olan insanların olmadığı yerlerin enkazı kaldırılıyor. Çok bina var çünkü. Tahminim 35 - 40 bini bulacak.

Kaçaklar yıkılacak...

       - Bayındırlık Bakanlığı'nın yardımları bir kamu bankasında nemalandırması gerekiyor. Yardımlar niye hemen tek bankada toplanmadı? Faizi önemli...
       - Yardım hesaplarındaki paraların Ziraat Bankası'nda toplanması kararı son Bakanlar Kurulu'nda alındı. Bunu bir ay sonra yapsak haklı olurdunuz. 4 - 5 günlük gecikme, aşırı bir geç kalma değil. Bence gecikme yok.
       - Depreme karşı İstanbul'da ne önlem alacaksınız?
       - Afet bölgesi ilan edilen 7 ilde belediyelerin imar faaliyetlerini kontrol altına aldık. 7 il (beş aylık süre için) bizim kontrolümüzde. Kanun hükmünde kararname ile bunu uzatabiliriz. 7 ilin belediyesine bazı esaslar gönderip, ona göre imar izni vereceğiz. 3 - 4 günde bunları netleştirip, kamuoyuna açıklayacağız.
       - Kaçaklar ne olacak?
       - Valilik marifetiyle o binalar yıktırılacak. Bu konuda cesur olmak ve yıkmaktan korkmamak lazım. Bunun yaptırımı olduğunu herkes görmeli. Bunu gösteremezsek, kanun hakimiyeti tesis edemeyiz. Bu caydırıcılığı yaratmazsak, çarpık şehirleşmenin nasıl önüne geçeceğiz? Tam zamanı. Buna dur demeliyiz!
       - "Sıkıyönetime gerek yok. Bu işin altından sivil yönetimin kalkması gerekir" diyen bakanlardan biri olduğunuz doğru mu?
       - Her şeyi sıkıyönetime havale etmeye karşıyım. Biz siviller bu işleri organize edemeyeceksek; bırakalım. Asker sivilin emrinde olan bir kuruluştur. Bizim emir ve koordinasyonumuz altında sunabileceği hizmeti zaten sunar. Sunmuştur da. Bu nedenle (sıkıyönetime) o görüşe katılmadığımı ifade ettim. Hala da aynı görüşteyim.