The Others Kadın, kadında stres nedeni!

Kadın, kadında stres nedeni!

07.03.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kadın olmak, bakımlı olmak, ince olmak ve hoş görünmek stresi yüklüyor çoğu zaman üzerimize. Kalabalık bir ortamda bu stres daha da artıyor çünkü içeri giren bir kadına sadece erkekler bakmıyor.

Kadın, kadında stres nedeni

Dilara Koçak

İçeri giren kadını kadınlar daha fazla inceliyor ve çok acımasız eleştirebiliyor. Oysa erkekler birbirine bu stresi yaratmıyor. Kadının üzerinde çift stres var; hem kadın kadına hem de erkek kadına göz stresi uyguluyor. Üstelik kadın doğası gereği vücut tipi ve bileşimi açısından erkeğe göre daha şanssız. Ergenlik dönemi, ilk adet kanaması, hamilelik, emzirme dönemi, menopoz, osteoporoz, düşük bel pantolonlar, vücuda yapışan elbiseler, davetler, keyifli geceler ve ardından sabah baskül işkencesi... Kadınlar her zaman kilolarına dikkat ederler. Çünkü daha kolay kilo alırlar. Bunun sebebi, kadınlık hormonu östrojen nedeniyle, vücut yağ oranının daha yüksek olmasıdır.


Erkek ve kadın arasındaki farklar

Erkekler kadınlardan çok daha fazla yemek yerler ama hemen kilo almazlar. Çünkü onların metabolizmaları daha hızlıdır. Yüksek kas oranı, yediklerini daha çabuk yakmalarını sağlar. Kadınların olaylardan etkileniş biçimi veya yaşananlar karşısındaki yorumu,  genelde erkeklerden farklılık gösterir. Özellikle ayrılık, üzüntü, sıkıntı, yalnızlık gibi duyguların yarattığı yeme isteğinin gerçek açlık olmadığı bilinmelidir. Bu tip durumlarda hissedilen duygusal açlık nedeniyle, buzdolabı ve TV önünde mekik dokunan saatler yaşanabiliyor. Yemeğin psikolojik açıdan ayakta durabilmek için koltuk değneği gibi kullanılması, kadınlarda kilo probleminin sebebi olabiliyor çoğu zaman.
Erkekler kolay kilo verirler çünkü erkekler bütün gün dışarıda oldukları için daha düzenlidirler. Belli bir yaştan sonra kadınlar için spor güç bir uğraştır. Oysa erkekler özellikle olgun yaşlarda spora daha çok yönelir. Erkeklerin kas ağırlığı daha fazlayken  kadınların yağ kütlesi daha fazladır. Kadınların doğum, menopoz gibi dönemleri ve her ayın neredeyse yarısı, hormon değişiklikleriyle geçer. Bu bir dezavantajdır. Üstelik kadınlarda sürekli diyet yapma fikri bu işi işkence haline getirebiliyor.

Kadın olmanın avantajları Kadınlarda yağ dokusu fazlalığı estetik açıdan dezavantaj olsa da aslında sağlık açısından erkeğe göre avantaj yaratmaktadır. Erkeklerin göbeğinde biriken yağlar daha tehlikeli olup, diyabet, kolesterol, hipertansiyon ve böbrek taşı gibi rahatsızlıklara yol açar. Bel - kalça oranı, bu nedenle önemlidir. Bu oran erkekte 1, kadında ise 0.8 değerinin üzerine çıkmamalıdır. Erkek tipi şişmanlık genelde karın çevresinde biriken yağlarla karakterizedir ve “elma tipi” diye bilinir. Kadınlarda daha sık görülen vücut tipi ise “armut tipi” olandır.
Kadın olmanın diğer bir avantajı ise tabii ki anne olabilmek. Ben kadın olmaktan mutluyum, iyi ki kadın doğmuşum. Biraz kilo fazlanız olabilir, her kadın ince olmak zorunda değil. Sağlığınızı tehdit edecek boyutta şişman değilseniz aktif bir yaşam sürüyor, tüm besin gruplarından dengeli tüketiyorsanız düzenli sağlık muayenesi yaptırıyorsanız ne mutlu size. Hep mutlu kalın, kadınlar günününüz kutlu olsun.

30’lu yaşlarda kadında yeni bir dönem başlıyor

30’lu yaşlar, kadınların ”Daha önce de aynı şeyleri yiyordum ve kilo almıyordum ama şimdi vücuduma bir şeyler oldu sanki,  kalınlaştım, yağlanmaya başladım” ifadelerini en yoğun kullandıkları dönemdir. Çünkü 30 yaşından sonra vücut her 10 yılda bir metabolik hızını yavaşlatır.

 Üniversite, master ve çalışmanın ardından, genelde bu yaşlarda kişiler iş ve özel hayatlarını düzene sokarlar. Bu düzenle birlikte hareketsiz yaşam riski doğar. Satın alma gücünün artması, dışarıda yenen yemekler, davetler, sağlığa gösterilmesi gereken özeni gölgeleyebilir. Oysa 30’lu yaşlar vücudunuza yatırım yapmanız için hâlâ bir fırsat  dönemidir. Özellikle kemikler açısından 25-35 yaş arası çok iyi değerlendirilmelidir. Osteoporoza karşı önlem için 35 yaşına kadar diyetle kalsiyum alımı gerekir.

Anne olmak için de genelde çalışankadınların tercihi 30’lu yaşlardır. Bu sebeple, hem sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için vücuttaki depoları dolu tutmak, hem de formunu koruyabilmek için dengeli beslenme ve egzersiz bu yaşlardan itibaren hayatın ayrılmaz bir parçası olmalıdır.
Jinekolojik muayeneler de her yıl düzenli yaptırılmalı, ailesinde şeker hastalığı, kalp, yüksek tansiyon, kanser öyküsü olanlar 30’lu yaşlardan itibaren düzenli sağlık muayenesi yaptırmalıdır. İyi beslenemeyip, çok sık seyahat edenler, bu dönemde multivitamin kullanabilirler. Gebeliğe hazırlıkta B grubu vitaminler, özellikle folik asit ve demir seviyelerine bakılarak destek alınmalıdır.