Balıkçılarımız ölüm pahasına başka ülkelerin sularına girerek avladığı kalkan balığını 2 -6 milyona satıyor. Kalkanın lokantada porsiyonu 20 milyona çıkıyor
Kalkan balığının anavatanı Karadeniz. Marmara ve Karadenizli balıkçılar kalkan avlamak için denize geceyarısı açılıyorlar. Günün ilk ışıklarına kadar avlanan balıkçılar sabah erken saatlerde
balık haline dönüyorlar.
"Büyük bir tekne, ağları da iyiyse bir seferde üç bin kalkan yakalar" diyor Marmara Balıkçılar Derneği Başkanı İsmet Yalçın ve ekliyor:
"Ama şansları yaver giderse. Genelde balık avına çıkan irili ufaklı tekneler bin ile üç bin arasında kalkan yakalayabilir. Ve balık halinde kilosunu 2 milyon ile 6 milyon arasında satarlar. Ama bu işin cefasını balıkçılar çeker, sefasını ise aracılar sürer."
Babadan oğula devredilen meslek
Balıkçılık zor, meşakkatli ve pahalı bir meslek. 10 milyar ile 500 milyar lira değerindeki tekneleriyle "vira vira" diyerek açılıyorlar denize. Mesai gece başlıyor.
Yüzde 80 oranında babadan oğula geçen bir meslek balıkçılık. İşi başkasının yanında öğrenip bu işe gönül verenlerin oranı da yüzde 20 civarında.
Balığın yarısı tekne sahibinin
Marmara ve Karadeniz'de sekiz bin kayıtlı teknede 240 bin kişi çalışıyor. Teknede çalışanların yevmiyeleri tutulan balıkla ödeniyor. Tutulan balığın yarısı tekne sahibinin. Diğer yarısını ise teknede çalışanlar aralarında pay ediliyor. İşler yaver gitmez balık avlanamazsa, çalışanlar da elleri boş dönüyorlar evlerine.
Kaymağı aracıların
Kalkan, soğuk sularda yaşamayı seven bir balık. Balıkçılara göre kalkan avlamak, teknik açıdan çok kolay. Ancak uzun bir yol yapmak gerekiyor kalkan avı için. Eskiden Marmara'da da çıkan kalkan, artık kirlilik ve yanlış avlanma nedeniyle yaşamaz olmuş iç sularda. Bu yüzden de balıkçılar Karadeniz'in uzak sularını mesken tutmuşlar.
Tekneler, karanlık, soğuk ve ıslak bir gecenin ardından sabaha karşı balık satmak için tek tek yanaşıyorlar hale. Fiyatlar açık artırma usulü belirleniyor.
Cinsiyet ve büyüklüğe göre fiyat
Kalkan'ın kilo fiyatı küçük ve büyüklüğünün yanı sıra dişi ve erkek olmasına göre de değişiyor. Bir kalkan ortalama 2 ile 5 kilo geliyor. Erkek kalkan, yenilecek et bölümü daha fazla çıktığı için rağbet görüyor. Kalkanın kilosu, bu kriterlere göre iki milyon ile altı milyon lira arasında değişiyor.
Semt balıkçıları ve lokantalar ise kalkanın kilosuna sekiz - on milyon lira ödüyorlar. Kalkanın balıkçı tezgahlarından nihai tüketiciye ulaştığı kilo fiyatı ise 12 - 15 milyon liraya kadar çıkıyor.
Kalkandan en iyi parayı lokantalar kazanıyor. İstanbul'da balığın en ucuz yenebildiği merkezlerden Rumeli Kavağı'ndaki lokantalarda bile kalkanın porsiyonu 10 - 15 milyon lira arasında değişiyor. Kalkan balığının porsiyon fiyatı semtlere göre daha da artıyor. Örneğin Kumkapı lokontalarında porsiyonu 20 milyon liraya satılan kalkan, Yeşilköy'deki balık lokantalarında 25 milyon liraya kadar çıkabiliyor.
Sarıyer’de gözler denizde:
Saldırıya uğrayan balıkçılarımızn denize açıldığı Sarıyer’de şimdi hüzün var. Saldırıya uğrayan teknelerden ‘Yavrum Ahmet’’in sahibi Şefik Yalçın, çaresizlik içinde 26 yaşındaki oğlu Mehmet Yalçın, yeğenleri Uğur ve Cumhur’dan haber bekliyor. Yalçın, “Teknenin batışını kimse görmemiş. 16 - 17 kişiyle bayram sonunda yola çıkmıştı. Üç yıldır işleri oğluma bırakmıştım. Oğlum bu sene ilk kez kalkan avına çıktı. Ben 30 yıl bu işi yaptım hiç oraya gitmedim" dedi.
Limandaki 25 yıllık balıkçılı İsmail Güzel, 1991’de yaşadığı olayı şöyle anlattı: “Odesa’da bizi yakaladılar. Direnmedik. Tekneye el koydular. 7 milyar lira ceza ödeyip kurtulduk. Bizim gibi bu işi yapanlar, oralarda kesin bir iki kere yakalanmış ve fişlenmişdir.
Karadeniz'de kalkan artık bitti
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, kaçak avlanmanın uzun yıllardır işlenen bir suç olmasına karşın, cezasının ölüm olmaması gerektiğini söyledi. Öztürk, Türkiye dışında bütün ülkelerde kalkan balığı avlamanın yasak olduğunu belirtti.
Türk balıkçılarının her zaman Romanya ve Bulgaristan kıyılarında yasadışı avlandığını belirten Öztürk, 1990'dan bu yana 60'ın üzerinde olay yaşandığını belirtti. Kalkan balığının aşırı derecede avlanması nedeniyle Karadeniz'de tükendiğini anlatan Öztürk şunları söyledi:
"Kalkan, avlanması yasak olan ülkelerde, yakalanıp markalanarak tekrar denize salınır. Türkiye'de kalkan avcılığı, başkasının bahçesinden domates alıyormuş gibi çok yapıldı. Karadeniz'de tava kadar kalkanlar vardı. Kalkan balığı dünyaca bilinen uluslararası kitaplara girmiştir. Öteki ülkelerde yenmiyor diye bir şey yok. Avlanarak, ihraç bile ediliyor. Karadeniz'de kalkan dışında orkinos, Mersin balığı da bitti."
Ukrayna elçisini çağırıp, uyardık
Ukrayna sahil koruma botlarının Türk balıkçılarına açtıkları ateş sonucu bir kişinin ölmesi bir kişinin de yaralanmasıyla ilgili olarak, Ankara tepkisini dün bu ülkenin Ankara Büyükelçisi'ne iletti.
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Oleksander Motsyk dün Dışişleri Bakanlığı'na çağrılarak, Türk teknelerinin Ukrayna münhasır ekonomik bölgede bulunmalarının, sahil koruma botlarının tutumunu haklı göstermediği vurgulanarak, bir daha böyle bir olayın yenilenmemesi istendi.
Ukrayna: Dur ikazına uymadılar
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, saldırıyla ilgili Kiev Büyükelçiliğimize bir notayla bilgi verdi. Notada, 10 Türk teknesinin, Ukrayna’nın “münhasır ekonomik bölge sularını ihlal ettiği", sahil koruma botlarının teknelere dur uyarısında bulundukları belirtildi. İkaza karşın kaçmaya çalışan teknelere önce uyarı ateşi açıldığı, ancak tekneler yine durmayınca bu kez üzerlerine ateş açıldığı iddia edildi. Ateş sonucu, “Yarim Ahmet" adlı tekne battı, “Sirne Fener ve Zemfira" adlı iki tekne durduruldu, diğer tekneler ise kaçtı. Durdurulan teknelerden birinde bir ölü ve bir yaralı olduğunun saptandığını belirtti.
Uluslararası hukuk çiğnendi
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Aslan Gündüz, kıyı ülkelerinin, ekonomik sahasına giren balıkçı gemilerini ateşle uyarma hakkı bulunduğunu, ancak bunun öldürme amaçlı olamayacağını belirtti.
Gündüz, şunları söyledi: “Ukrayna gemileri, kaçak tekneyi farkettiği anda, hareket etmesini engelleyecek noktalarına, can kaybı yaratmamak şartıyla ateş edilebilir. İstemeden can kaybı olması da makul karşılanabilir. Ancak burada öldürmek için ateş edilmiş. Bu davranış Ukrayna’yı, kendi bölgesinde bile haklı kılmaz.