The Others Kamuda emekliliğe teşvik

Kamuda emekliliğe teşvik

13.07.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kamuda emekliliğe teşvik

Kamuda emekliliğe teşvik

       HÜKÜMETTE, DTP'nin yüzde 40 zam talebini yüzde 36'ya çekmesine karşın ikinci yarı yıl maaş zammı krizi sürerken hükümetin kamudaki personel sayısının azaltılması doğrultusunda "teşvikli, ilave ikramiyeli emeklilik" uygulamasına geçilmesi yönünde çalışmalar yaptığı öğrenildi.
       Bazı kamu kurum ve kuruluşları bu doğrultuda 20 - 25 hizmet yılını dolduran personellerine, yaş sınırını beklemeksizin emekli olmaları durumunda, alacakları ikramiyenin yüzde 35 - 75'ine kadar artırımlı ikramiye ödeneceği yönünde "kişiye özel mektuplar" ve kurum içi "gizli genelgeler" gönderirken bu hizmet sürelerini doldurduğu halde çalışmaya devam edenler için görev yeri değişikliğinin ve tayinlerin gündeme geleceğini bildirmeye başladı.
       Kamudaki personel sayısının azaltılması, KİT'lerdeki işçi sayısının düşürülmesi yönünde öteden beri ısrarlı olan IMF'nin ısrarı karşısında hükümetin bu yöndeki mutabakata olumlu karşılık verdiği, ancak anlaşma metninde bu mutabakatın yer almaması konusunda anlaşmaya varıldığı öne sürülürken teşvik ikramiyeli emekliliğin de bu çerçevede yürürlüğe konulduğu, önümüzdeki günlerde KİT ve özel statülü kuruluşlar dışında diğer kamu kuruluşlarında da benzer uygulamanın başlatılabilmesi için "yasal formül" arayışının sürdüğü kaydediliyor.
       Kamu kuruluşlarında çalışan toplam 1 milyon 800 bin dolayındaki personelin azaltılması, bu yolla bütçe personel giderinin aşağı çekilerek daha az sayıda nitelikli personele daha yüksek tutarlı maaş ödenmesi yanında, ilave sosyal haklar ve olanakların da sağlanması yönünde yürütülen devlet personel rejimi reformu çalışmalarının tamamlandığı, Bakanlar Kurulu'ndan geçtikten sonra TBMM'ye sevk edileceği belirtiliyor.
       Dünya Bankası'nın da gerek sosyal güvenlik, gerekse kamu kesimi personel rejimi reformu için toplamı bir milyar doları aşan bir yapısal uyum program kredisini devreye sokmak için hükümetin atacağı adımları beklediği, reform paketlerinin somutlaşması durumunda, kredi programının da devreye sokulacağı belidtiliyor.

       DPT ve Hazine'nin yanı sıra özelleştirme çerçevesinde de çeşitli yabancı müşavirlik kuruluşları ve Dünya Bankası uzmanlarınca yapılan değişik çalışmalarda ortaya çıkan tabloya göre işçi ve memur statüsünde kamuda çalışan 2.5 milyon personelin 500 bininin "istihdam fazlası" olduğu saptandı.
       Gerek özelleştirme kapsamında olan gerekse kapsam dışında bulunan KİT'ler ve İDT'lerde 120 bin işçinin aşırı istihdam kapsamında yer aldığı, istihdam fazlasının TTK başta olmak üzere Tekel, Çay - Kur, TEAŞ, TEDAŞ, THY gibi kuruluşlar yanında Köy Hizmetleri, TİGEM, TCK, DSİ gibi altyapı hizmeti veren kuruluşlarda yığıldığı belirlendi. İlk aşamada özendirici emeklilikle 120 bin dolayında personel azaltmasının olanaklı olduğu saptanırken aynı işi yapan personelin statü ve ücreti arasında da büyük farklılıklar olduğu belirlendi.
       Merkezi devlet teşkilatı ve taşra birimlerinde ise en çok yığılmanın Genel İdare Hizmetleri (GİH) sınıfında görüldüğü, bu kesimde, eğitim düzeyinin ve verim düşüklüğünün, nitelik noksanlığının en üst düzeyde bulunduğu belirtildi. Devletin asli fonksiyonları olan eğitim, güvenlik, sağlık, başta olmak üzere teknik hizmetler, denetim ve kontrollük hizmetleri gibi alanlarda ise eleman yetersizliğinin yaşandığı, ücret rejimi ve kadroların ağırlıklı olarak GİH sınıfına tahsisi nedeniyle bu alanlarda nitelikli ve yeterli eleman istihdamında sıkıntı yaşandığı, bu yüzden de kamunun asli görevlerinin yerine getirilmesinde yetersiz kalındığı belirtiliyor. Niteliksiz, eğitimsiz istihdam fazlası memur sayısının ise ilk etapta 310 bin olarak belirlendiği, personel azaltımına gidilmesi durumunda, kamu hizmetlerinde bir aksaklık olmayacağı gibi, aksine nitelikli eleman istihdamına daha yüksek ücret ödenmesine ve kamu hizmetlerinde verimliliğin artmasına olanak sağlanacağı kaydediliyor.