The Others Kantarın topu kaçmadı

Kantarın topu kaçmadı

12.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kantarın topu kaçmadı

Kantarın topu  	kaçmadı


Maraton bu yıl gayet güzel başladı. Erman Toroğlu yorumlarında kantarın topunu hiç kaçırmadı. Demekki istenildiği zaman oluyor. Eleştirirken de istendiği zaman "tramvay gibi yürüyor" vs. demek şart değilmiş. Şansal Büyüka bu yıl için "ümit dolu mesajlar" verdi. Yani milleti azdırmamak adına. Sonuçta hakemler, futbolcular, teknik direktörler, yöneticiler vs. de insan. Sokakta ne denirse densin, milletin ağzı torba değil ki büzesin. Ama bir TV kanalında, hem de en çok izlenen bir futbol programında "eleştiri" ile "hakaret" arasındaki ince çizgiyi tutturmak bir zorunluluktur. Asıl maharet buradadır. Bir ince espri, bir hiciv, bir üslup, kıvamında olduğunda pek bir güzeldir. Umarım bu hafta bir başlangıç olur ve Erman Toroğlu bu yıla bu üslubu ile girmiş olur...

Heredot Cevdet'i "Pazar Keyfi"nde görünce aldı beni bir düşünce... Şöyle yordum durumu; Heredot Cevdet geçerken gece kulübünün önünden, yanlışlıkla bir omuz darbesi ile içeri girmiş. O sırada kamera diğer önemli şahsiyetlerle ilgilenirken TV'lerin ünlü simalarından Heredot'u görünce; dönmüş, onu da çekmiş...

"Otomobİl Osman"dan sonra "Yangın Hakan"ımız var artık. İpek Tuzcuoğlu ile konserlerde ve Reina'da görülüyor. İpek Tuzcuoğlu ne yapsın? Yani gitmesin mi bir yere? Saray Muhallebicisi'ne de gitse yakalanacak. Bu sefer "Yangın Hakan sevgilisinin gözlerine bakarak şambabayı yedi" gibi bir haber yaparlar. Zor zenaat ünlü olmak. Eh artık katlanacaklar. Önemli olan onların ne yaşadıkları? Yani Reina'dan çıktıktan sonra da mutlulukları devam ediyorsa ve kameralar da yoksa önemli olan bu.

Centİlmen sözcüğü dururken hâlâ "Fair Play" demenin ne anlamı var? Bazı sözcüklerin Türkçe karşılığı zorlama oluyor bunu kabul ediyorum. Ama "centilmenlik" her zaman "fair play"e on basar. Televizyondaki futbol programlarında bundan böyle "centilmen" sözcüğünün kullanılmasını rica ediyorum.

Özcan Deniz Açıkhava'da konser verdi, görüntülerle ekrana da geldi pazar gecesi. Konser mi müsamere mi? Özcan Deniz sahneden iniyor, annesinin elini öpüyor, eski sevgilisinin alnına buse konduruyor vs.. Açıkhava raconuna uymuyor bunlar. Şu gavurların konserlerini izliyoruz aynı mekanda. Var mı böyle şeyler? Biz "Doğuluyuz" lafından da bıktım yani.