The OthersKatkı maddesi ve trans yağa dur deyin!

Katkı maddesi ve trans yağa dur deyin!

25.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

Prostattan lösemiye kadar pek çok kanser türünün önüne geçmede dengeli beslenmenin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Katkı maddesi ve trans yağa dur deyin
Dilara Koçak

Türkiye’de her yıl 1200-1500 yeni lösemi hastası ortaya çıkıyor. Tedavisi üç yıl süren ve son derece pahalı olan bu hastalık yüzde 90’lara varan oranda tamamen iyileştirilebiliyor. Ancak modern kemoterapi protokolleri, deneyimli sağlık personeli ve hatasız ilaç uygulamaları şart. Bunun yanı sıra hijyen koşullarına uymak, iyi beslenmek ve yüksek bir moralle yaşama sımsıkı sarılmak çok önemli.

Haberin Devamı
Lösemi damarlarınızda dolaşan kanın yapım yeri olan kemik iliğinin, normal olmayan hücrelerce istilâ edilerek kan yapımının duraklamasıdır. Çocuklarda en çok 2 - 5 yaşlarında görülmektedir. Löseminin belirtileri ateş, halsizlik, kilo kaybı, baş ağrısı, nedensiz burun kanamaları, deride morartılar, kansızlık, bacaklarda ağrı, lenf bezleri, karaciğer ve dalakta büyümedir.


Korunmanın yolları

Çevredeki kanser yapabilen tüm etkenler, sigara, hava kirliliği, egzoz, yetersiz ve dengesiz belenme, aşırı katkı maddesi tüketimi doğal besin ve liflerden uzak bir yaşam şekli bu hastalığı tetikliyor. Bu sebeple özellikle çocuklarımızın beslenmesinde yeterli ve dengeli beslenmeyi öncelik haline getirmeli ve anneleri sağlıklı beslenme konusunda eğitmeliyiz.

Ailesinde prostat olan bireyler için günlük beslenmede daha çok Omega 3, daha az Omega 6 alınmasının prostat için daha iyi olduğu bildiriliyor. Kansere genetik yatkınlığı olanlarda daha çok omega 3 daha az omega 6 tüketmek prostat kanseri riskini azaltıyor. Omega 3’ün en iyi kaynakları somon balığı gibi yağlı balık türleri ile başta semizotu olmak üzere yeşil sebzeler, kanola yağı, keten tohumu, soya yağı ve cevizdir.

Okur uyarısı: Margarin ve trans yağ

16 Ocak tarihli Milliyet Cafe ekinde yayınlanan ''Margarin trans yağ içerir mi?'' konulu yazım hakkında bir okuyucumuz daha dikkatli olmam konusunda beni uyarmıştı ve yazdıklarımın halkı yanıltabilecek bilgiler olduğunu düşünerek kanıt istemişti.
Söz konusu haberde vermiş olduğum margarin trans yağ içermez yargısı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Türk gıda kodeksi, gıda maddelerinin genel etiketleme ve beslenme yönünden etiketleme kuralları tebliğinde yapılan değişiklik kapsamındadır.
Bu çerçevede margarinde yüzde 1 ve altındaki trans yağ oranı ''trans yağ içermez ifadesinin karşılığıdır''.

Haberin Devamı
MÜMSAD üyesi margarin üreticileri bu değerin altında margarin ürettiklerini iddia etmekte olup bu iddia bağımsız olarak Ege Üniversitesi Çevre & Gıda Analizleri Laboratuvarlarında 2007 yılında yapılan farklı markalardaki margarinler ile kanıtlanmıştır.
Okurumuzun diğer sorusu ise kullanılan teknoloji hakkındaydı. Bu konuda uygulanan teknolojiyi MÜMSAD şöyle açıklıyor: Margarin teknolojisindeki gelişmeler sadece Türkiye ölçeğinde olmayıp tüm dünyada gerçekleşmiş olup, 1995’li yıllardan bu yana Besin-İlaç Örgütü (FDA) gibi bir çok kurumun da onayladığı trans yağ içermeyen margarinler üretilmektedir. Türkiye’de de bu teknolojik gelişmeler özellikle 1994’li yıllarda başlamış olmakla beraber 2000’li yılların başından itibaren özellikle dikkat çekmektedir. Trans yağ oluşumunda hidrojenizasyon aşamasında kullanılan katalizör tipi, tepkime koşulları, tepkime sıcaklığı, hidrojen basıncı, karıştırma hızı ve ayrıca margarin yapımında kullanılan yağın çeşit ve nitelikleri trans yağ oluşumunu etkileyen önemli faktörlerdir. Bu faktörler üzerindeki düzenlemeler trans yağları azaltabilmektedir. Ayrıca trans yağ oluşumunu minimize etmek için farklı bazı yeni yöntemler ayrı ayrı veya genellikle beraberce kullanılmaktadır. Bunlar arasında interesterifikasyon, fraksiyone kristilazasyon, paçallama, emülsifikasyon ve kristilizasyon gibi yöntemler de kullanılmaktadır.

Hastaneden lösemili çocuklara ücretsiz tedavi

Lösemi konusunda çok önemli bir kurum olan LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Pediatrik Hematolog Dr. Üstün Ezer, LÖSEV'in artık Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi Özel Danışmanlık Statüsü’ne sahip bir sivil toplum kuruluş olduğunu gururla anlatıyor. Lösemi hastalığına yakalananların yüzde 87’si yoksul aile çocukları. Yüzde 11’nin ise hiçbir geliri yok. LÖSANTE Lösemili Çocuklar Hastanesi yüzlerce lösemili çocuğu ilacından tahliline, yoğun bakımdan pijamasına kadar tamamen parasız tedavi ediyor. Bu hastalıkta lösemili çocuklara ve ailelerine psikolojik destek veriyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler