Katliam sanığı: Suçu işlemedim

Ankara Milliyet


Kamuoyunda "Bahçelievler katliamı" olarak bilinen, kapatılan Türkiye İşçi Partisi'ne (TİP) üye yedi öğrenciyi 8 Ekim 1978'de öldürdükleri gerekçesiyle aralarında Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı'nın da bulunduğu beş sanığın yargılanmasına devam edildi.
Duruşmada geçtiğimiz günlerde Kuşadası'nda yakalanan sanık Ünal Osmanağaoğlu da hazır bulundu. Osmanağaoğlu hayatının bir dönüm noktası olan bu olayda kendisini mahkemenin hangi suçlamayla aradığını bilmediğini savunurken, "Kesinlikle suçu işlemedim" dedi.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bünyamin Adanalı, Osmanağaoğlu ve avukatlarıyla müdahil avukatlar katıldı.
Osmanağaoğlu, kimlik tespiti sırasında serbest çalıştığını ve sabıkasının bulunmadığını söyledi. İkametgah adresi olarak Kuşadası'nı bildiren Osmanağaoğlu, Türkiye'de o dönemde yaşanan terör olaylarını hiçbir şekilde tasvip etmediği, yedi TİP'li öğrencinin öldürülmesi olayıyla da ilgisinin olmadığını savundu.
Olay tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğrenci olduğunu, ancak başarılı olamayınca Erzurum'a gittiği iddia eden Osmanağaoğlu, Ankara'dan gelen bir arkadaşının "Bahçelievler katliamıyla ilgili polis tarafından arandığını" söylediğini ifade etti.
Erzurum'da bulunduğuna ilişkin tanıkları bulunduğunu da söyleyen Osmanağaoğlu, adreslerini bilmediği Ömer Nurettin Taşar ve Zekai Uğraş'ın tanık olarak dinlenmelerini istedi.
Osmanağaoğlu, olayla ilgili BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile bir görüşmesinin olmadığını da iddia etti.
Sanık Adanalı'nın avukatı Yalçın Kasaroğlu'nun, Osmanağaoğlu'ndan "olay tarihinde Yazıcıoğlu ile görüşüp görüşmediğinin, görüşme olmuşsa müvekkili hakkında bir konuşma geçip geçmediğinin" sorulmasını istemesinin ardından tekrar söz verilen sanık Osmanağaoğlu, "1978'in Temmuz ayından itibaren görüşmedim. Bu tarihten sonra Ankara'yı terk ettim" dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Koçak, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanık avukatlarının müvekkillerinin duruşmalardan vareste tutulması istemlerinin reddine karar verildiğini açıkladı.
Koçak, Osmanağaoğlu'nun avukatlarına savunma tanıklarını bildirmeleri için süre verilmesine, Mahmut Korkmaz ve Kadri Kürşat Poyraz'ın yakalanmaları için yazılan yazı cevaplarının geciktirilme nedeninin sorulmasına ve MİT Raporu'nun beklenmesine karar verildiğini bildirerek duruşmayı 16 Haziran 1999'a erteledi.