The Others Kekilli & Reha

Kekilli & Reha

04.02.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kekilli & Reha

Kekilli & Reha


  Murat Kekilli, Reha Muhtar'dan bir türlü kurtulamıyor. Aralarında şöyle bir ilişki var: Reha Muhtar çocuğu çok sevdi, hatta biraz fazla sevdi. Babalık duygularıyla sigara içme der gibi klibine karışıyor; çocuk da (Kekilli) ayıp olmasın diye saygı ve hürmette, ama "bunaldık abi ya" der gibi. Her şeye rağmen ilginç bir ikili oluşturdular. Yakında balıkçıya gidip kafa da çekebilirler.

  TV ve radyo dünyasında bazı isimler sessiz sedasız ama uzun ömürlü giderler. Tanınırlar, bilinirler, ama fazla ortada dolaşmazlar. Aslında bu dünya daha çok radyo için geçerlidir. Radyonun vitrini başkadır. Kulaktan kulağa yayılır. Gizemi vardır. Öyle uluorta tanınmazlar. Ama isim isim, program program bilinirler. TV vitrinindekiler kadar da ünlüdürler. Ama hiçbir zaman bir radyo programcısını dedikodu dünyasının içinde fazla görmezsiniz. İşte bunlardan biri de "Melon Şapka"... O hep "Melon Şapka" olarak bilinir. Yüzü pek fazla görülmez. Elle tutulmaz... Şapkasının içindedir. Ve tam altı yıldır Best FM'de şiirler okur. Gecelerin karanlığında, hayalleri mısralarla paylaşır. Şiir moda olmadan ya da olduktan sonra önemli değil, o hep vardır. Üçüncü kitabını çıkardı yine sessiz; "Suya Damlayan Ay Işığı"...

  Cine5'te Trabzonspor - Galatasaray maçı. Zaman zaman o kadar hızlı bir maç oldu ki, Galatasaray'ın attığı ikinci gol öncesi kaleleri üst üste iki büyük tehlike atlattı ve ardından gelen kontratakta ikinci gollerini attılar. Şimdi bunun görüntü olarak tercümesi her iki pozisyonun da tekrar edilmesi demek oluyor. Ama önce golü, sonra da yaşanan diğer pozisyonu. Her ikisi de sanırım dakikalara sığan (belki 1.5 - 2 dakika bile değil) iki pozisyon. Yönetmen ne yapmalı?.. Bu arada Trabzonspor santrayla birlikte yeniden atağa kalkmış ve tehlike yaratıyor. Yönetmenler için belki de en şanssız durumlardan biri. Nefes alacak zamanın yok, seçim yapmak zorundasın ve seçtiğin pozisyonun tekrarını verirken, bir üçüncü pozisyon daha olmak üzere. Bence yönetmenin biraz maçı futbol izleyicisi gibi izleyip, o atmosferi hissedip tekrarları ileriki dakikalara atması gerekiyor.