The Others Kutsal şehir Nara

Kutsal şehir Nara

16.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kutsal şehir Nara

Kutsal şehir Nara


Ben aslında eski Japonya'yı arıyorum... Örf, adet, gelenek, tapınak, çiçek açmış kiraz ağaçları, kimonolu kadınlar, yani bir zamanlar tanımış olduğum Japonya... Kime sorsam aynı isim dökülüyor dudaklardan: Nara!


       Şehir, bilimkurgu filmlerinin kulis dekoru gibi... Tarih, sanki gencecik çağımızın başı değil de sonu gibi! Ultra modern gökdelenler, nerede başlayıp nerede bittiği anlaşılmayan üstlü altlı geçitler, geniş caddeler, tek ray üzerinde yürüyen tren ve "big brother"ın sizi her yerde izlediği kameralar. Hayal gücünün yarattığı gerçeküstü bir şehir değil, Osaka burası. Yıllardır yolumun düşmediği Japonya, olmuş bir Amerika! Sadece şehircilik ve mimari açıdan değil, insanları da global bir batı özentisine kaptırmış kendilerini. Herkesin üstünde, ünlü dünya markalarının "el yakan" giysileri var. Ayrıca, 1.85'lik Elle Mc Pearsson düşünülerek hazırlanan bir kreasyonun, boy yoksulu Japon kadını üzerinde nasıl durduğunu, varın siz tahmin ediverin!
       Ne kadar ilginç olursa olsun Osaka aradığım yer değil, ben aslında, eğer kaldıysa, eski Japonya'yı arıyorum. Örf, adet, gelenek, tapınak, çiçek açmış kiraz ağaçları, kimonolu kadınları, yani anlayacağınız Sake, Suşi, Sukiyaki ve Bonzai'siyle, bir zamanlar tanımış olduğum Japonya... Kime sorduysam parola gibi bir ismin dudaklarından döküldüğünü duydum: "NARA". Kendimi tez elden buraya atmam gerektiğini düşünerek yola koyuldum... Nara şehri tümüyle bir "Dünya Mirası" sayılıyor. Japon İmparatorluğunun 8. yüzyıldaki başkenti. Japon kültür ve sanatının beşiği, Budizm'in yayıldığı kutsal şehir. Dolayısıyla Nara bir tapınaklar şehri; kısa süre içinde, sonunda doğru yerde, yani Japonya'da olduğumu fark ediyorum. Büyük Kasuga Tapınağı, Wakakusayama Dağı'nın gölgesini üzerinden eksik etmediği, geniş bir korunun içinde kurulmuş. Kasuga 8. yüzyılda, zengin ve güçlü Fujiwara Ailesinin yardım ve katkısıyla inşa edilmiş. Kan kırmızısı, beyaz renklerin hakim olduğu bu ibadet evinin başlıca özelliği, burasının bir Şinto tapınağı olması. Şinto, Budizm'den sonra bugün Japonya'da en yaygın olan dini. Sabah erken saatlerde, yanları açık, üstü kapalı uzun bir koridordan geçip avluya girdiğimizde, kırmızı - beyaz şık geleneksel giysileriyle iki genç kızın avluyu süpürdüklerini görüyorum... Etrafta beli kuşaklı, bol pantolonlu genç rahipler dolaşıyor. Mekan ve sakinleri sanki, James Clavell'in ünlü epik romanı "Şogun" dan çıkmış gibi!.
       Sonra sıra Todai-Ji'ye geliyor. Yalnız bu görkemli tapınağa varabilmek için önce Nara'nın geyik parkından geçmek gerekiyor. Haklı olarak, şehrin ortasında geyiğin ne işi var, gibi bir soru aklına gelebilir insanın. Bu çok eskilere dayanan bir gelenek, zira Nara'da geyik, Tanrı'nın insanlara elçi olarak yolladığı kutsal hayvan sayılıyor. Etrafta dolaşan geyiklerin sayısını, öyle beş, on adet sanmayın, irili ufaklı, dişili erkekli tam bin tane geyik, sere serpe geziniyor parkta. Buradan dışarı taşıp, şehir trafiğinde tehlike yaratmaları da cabası. Eski zamanlarda geyik öldüren idam edilirmiş, sonra bu ceza doğal olarak kaldırılmış. Seyyar satıcılardan geyik yemi temin edip, yakın markajımızdaki geyikleri besleyerek tapınağın avlusuna giriyoruz. Todai-Ji'nin temeli İmparator Şomu tarafından atılmış, inşaatı 752 yılında tamamlanmış. Şomu'nun başlıca amacı, dünyanın en büyük bronz Buda heykelinin içinde bulunacağı, tüm Japonya'da tapınakların anası sayılacak bir yapıta mührünü vurmaktı. Yıllar boyunca iki büyük yangın geçiren Todai-Ji bugün hala, dünyanın ağaçtan inşa edilmiş en büyük binası sayılıyor.
       Nara'nın tüm tapınaklarını gezmek için ne zaman, ne de yazmak için sayfa yeter. Ama iki tapınağı saymadan da yazıyı bitirmek doğru olmaz. "Mutluluk üreten" anlamına gelek Kofuki-Ji, 710 yılında yapılmış, Nara'nın en eski tapınağı. Ağır hasta olan eşi için, İmparator Temmu'nun, göl kenarında yaptırdığı Yakushi-Ji tapınağının açılışında, kader ufak bir değişiklik yaparak İmparatoru öldürüp, sağlığına kuvuşan eşini tahta oturtmuş!
       Bugün, yüksek teknolojinin dünyadaki öncüsü Japonya'nın örf, adet ve geleneklerine düşkün kutsal şehri Nara ile geleceği temsil eden Osaka arası trenle 1 saat, yaşam ve düşünce tarzı olarak ise 800 yıl civarında!..