The Others Mehter marşlı İŞKENCE

Mehter marşlı İŞKENCE

14.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mehter marşlı İŞKENCE

Mehter marşlı İŞKENCE


İşkencecinin 'yaratıcılığı!' sınır tanımıyor


       Batman'da 1998 ve 2000 yılında yaptığı incelemelerin sonuçlarını biraraya toparlayan TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporu, tüyler ürperten ifadelerle dolu.
       Rapor, herşeyden önce, gözaltındaki sanıklara Batman ve çevresinde de diğer illerdekine benzer yöntemlerle yaygın olarak kötü muamele ve işkence uygulamasının sürdüğünü belirliyor.
       Batman Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülerle görüşen DSP milletvekili Sema Pişkinsüt başkanlığındaki komisyon raporunun en çarpıcı bölümlerinden birinde, 'Mehter Marşı eşliğinde işkence yapıldığı' da yer alıyor.

Alay, dayağın parçası

       Rapora göre, Mehter marşını işkence müziği olarak seçen 'görevliler!', "Sana şimdi memleketin tarihi ve turistik yerlerini gezdirelim" sözleriyle işkence yaptıkları kişileri alaya almayı da ihmal etmiyor.
       TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporunda, bunun gibi birçok 'tüyler ürperten' işkenceye maruz kalan mağdurların 'işkence yöntemlerini tanımladıkları' çizimler de bulunuyor. Bu çizimlerde mağdurların neredeyse tamamının, sözkonusu 'görevlileri!' gülerken resmetmesi de dikkat çekiyor.
       Raporda kimlikleri gizlenen ve 'namaralarla' tanımlanan işkence mağdurlarının anlatımıyla, gördükleri insanlık dışı muamelelerden bazıları şöyle:

Hakimden ilginç kınama

       Tutuklu 10: Mehter Marşı'yla işkence yapılıyordu. `Arş ileri, marş ileri' diye. Sesini de, bağırmamız duyulmasın diye sonuna kadar açıyorlardı.. 50 yaşında insanım. Bu yaşta bana bu zulmü yapan insan olamaz. Onun insanlığından şüphe ederim. (1998)
       Hükümlü 86: Batman'da Asliye Sulh Mahkemesi'ne çıkarıldım. Polisler de girdi. Suçlamaları kabul etmediğimizi söyledik. Hakim, `Burada ifadeleriniz var' dedi. `Polis de karşımızda, arkadaşlar da şahit. Hepsi işkence altında alındı, imzayı da zorla attırdılar' dedim. Hakim, `İki saat daha sabredemez miydiniz? İki gün daha işkenceye dayanamaz mıydınız?' dedi.(2000)

Çaycıları bile kaçamamış

       Tutuklu: Emniyette 11 yıl yardımcı personel olarak çalıştım. Çay ocağı işletiyordum. 6 gece işkencede kaldım. Sima olarak hepsini tanıyorum, isimlerini bilmiyorum. Hatta bana, `Birkaç çayını içmişiz, helal et, haram gitmesin' dediler. Dışarı çıkmak istemiyorum, yine getirirler diye korkuyorum.
       Hükümlü 81: Tam 4 gün 4 gece hayalarımdan elekrik verdiler, buz banyosu yaptırdılar. Kafama 200'den fazla yumruk yedim. Dişlerim kırıldı, dudaklarım patladı. O işkenceyi çeliğe versen, `Sen alüminyumsun' desen, çelik alüminyum olmayı kabul edecek. Hayvan muamelesi yaptılar. Zorla terörist yapacaklar. Al eline silahı gördüğün her polisi öldür diyorlar. Bütün polisleri düşman görüyorum. (2000)

'Uzay koltuklu' işkence

       Hükümlü 85: Mide kanaması geçirdim. 3.5 aydır durmadan ağzımdan ve büyük abdestimden kan geliyor. Belimden ve sırtımdan aldığım darbelerden oldu. Ölüm döşeği dedikleri bir sedye vardı. Beni çırılçıplak soyup yüzüstü oraya bağladılar. Böbreklerimin altına buz kalıbı koydular. (2000)
       Hükümlü: Afedersiniz; bu iş onlar için hobi olmuş. Bir tanesi bir arkadaşımıza `Sana işkence yapmazsam hanımımın yanına gidemiyorum' demiş. Bu sapıklık değil midir? Adam zevk alıyor. Yapmadığı zaman eksiklik hissediyor. (2000)
       Hükümlü 82: Ölüm döşeği, bir de 'Uzay Koltuğu' dedikleri yere bağladıktan sonra, `Sana şimdi memleketin tarihi turistik yerlerini gösterelim' diyorlar.

'Cumhurbaşkanı biliyormuş!..'

       TBMM İnsan Hakları Komisyonu raporundaki tutanaklarda, 'Hükümlü 89'un bir ifadesi de özellikle dikkat çekti. 'Hükümlü 89'un bu ifadesi aynen şöyle:
       "İşkencenin yasak olduğunu söyledim. Bana, `Burası Terörle Mücadele Şubesi.. Kanun geçmez. İstediğimizi yaparız. Batman Valisi, milletvekilleri bile bu bodruma inse, aynı şeyi yaparız. Burada işkence yapıldığından Cumhurbaşkanı'nın da Başbakan'ın da haberi var' denildi.(2000)